-32

712 196 39
                                    

İyi okumalar...🐾


Jiminlerle tamı tamına 2,5 haftadır konuşmuyoruz. Ne bir mesaj ne bir arama hiçbir şey yok. Evlerine gittiğimizde de bomboş buluyoruz.

Kızlarla fazlasıyla endişeliyiz. Başlarına bir şey gelme olasılıkları çok fazla ve bu bizi çok korkutuyor.

-Unnie tekrar arasak mı?

Lisanın önerisine kulak asarak telefonumu elime aldım. Jimin i aradım.

Uzun uzun çaldı. Hadi Jimin aç şunu. Aç hadi.

Dıt dıt dıt!

Telefonu duvara fırlatıp ağlamaya başladım. Neden açmıyorlardı? Neden bir haber alamıyorduk onlardan.

-Kızlar bence kalkıp evlerine gitmeliyiz. Belki bir not buluruz ha ne dersiniz?

-Rose haklı kalkın gidelim.

Gözyaşlarımı silip çekmeceyi açtım ilaçlarımı çoktandır içmiyordum. Her an bayılabilirdim. Erken tedavi yapmazlarsa da büyük ihtimalle ölürdüm.

İlacımı ağzıma attıktan sonra su takviyesiyle boğazımdan kaymasını sağladım. (İlacı içtim işte be!)

-Şimdi gidebiliriz.

Anahtarı alıp kapıyı çektim. Kızlarla birlikte hiçbir yaşam belirtisi olmayan eve adımladık.

Tanrıya şükür ki bizde evlerinin yedek anahtarları  vardı. Yoksa çıldırırdık herhalde.

Lisa anahtarı deliğe soktuktan sonra anahtarı çevirdi. Kapıyı açtıktan sonra kızlarla dağılmış eve baktık uzunca.

Neden içimdeki his bana onları kaybettiğimizi söylüyordu peki?

Yastıkları yerden kaldırıp en ufak bir not bulma umuduyla aramaya başladım.

-Bu böyle olmayacak. Ben Jin in odasına gideceğim siz de kendi sevgililerinizin hadi.

Jisoo unniemi dinleyip Jimin in odasına doğru koştum. Kapıyı açtım. Odası bir erkeğin odasına göre fazla düzenliydi.

Masasına baktım önce hiçbir yazı yoktu. Sadece bizim çekildiğimiz fotoğraflar vardı. Yatağına yattım bir süre. Yastığına kafamı gömdüm.

O muhteşem kokuyu içime çektim. Kokusu... onu size betimleyemeyeceğim maalesef.

Dolabına baktım. Kapağındaki yapışkanlı kağıt ilgimi çekmişti. Hemen elime aldım.

Jennie... sevgilim...

Biliyorum şu an çok korkuyorsunuz. Biz buralardan gittik Jennie.

Nereye gittiniz gelelim diye sorma Jennie. Çünkü sizi de bu bataklığa sürüklemek istemedik.

Busandan ayrıldık biz Jennie. Sadece bunu bil yeter. Ha sakın farklı ülkelere de gitmeye kalkma.

Seni orda görüpte aşık olurlarsa ne yaparım ben sonra.

Mezarda kemiklerim sızlar Jennie.

Seni canımdan bile çok sevdiğimi bilmeni istiyorum Jennie. Bana çok kızma olur mu sevgilim.

Çünkü biz de istemezdik sizi bırakıp gitmeyi.

Jin Hyung um karısını bıraktı Jennie. Sence bırakmak ister miydik?

Ama işte elden ne gelir.

Elime diğer bir not kağıdını aldım. Yatağa oturdum yoksa ellerimin titremesinden kağıdı bile tutamayacaktım.

Belki de şu an üstümüze toprak atılıyordur.

Ölüm Tanrısı ↬ JenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin