15

9.9K 703 121
                                    

  

  Nihayet okula gelen çocuk ders dinlemeye çalışıyordu. Ama öğretmenin fazlası ile uykulu gelen sesi zavallı çocuğun uykusunu getiriyordu. Sınıfa genel baktığında herkesin onunla aynı olduğunu gördü. Gözleri çapraz ilerisinde oturan Eftal'e kaydığında iri çocuğun uyuduğunu gördü. Yanında oturan adının Aylin olduğunu hatırladığı kız ise uyuyan çocuğu rahatsız etmemek adına sıranın en ucuna çekilmiş ve güçlükle ders dinlemeye çalışıyordu.

 Eftal uyurken gayet normal bir insan gibi görünüyordu. Hatta öne doğru bükülen kırmızı dudakları onu oldukça masum gösteriyordu. Böyle okulun kabadayısı belalı tipinden çok uyuyan bir çocuğa benziyordu ama biri Mutlu'ya onun şu an nasıl göründüğünü sorsa uyuyan anakonda diye cevap verirdi. Kendine karşı dürüst olması başkalarına da olacağı anlamına gelmezdi. Üstelik Eftal kendisinin bir çocuğa benzetildiğini duysa muhtemelen Mutlu'yu boğardı. 

 Ne kadar süre ona baktığının farkında değildi ama çocuğun bakışları, kendi bakışları ile buluştuğunda yerinde sıçradı. Bu hala iyileşmekte olan karnının acımasına sebep olmuştu. Eftal de şu an dimdirek ona bakıyordu. Bu biraz tuhaf hissetmesine neden olmuştu. Bakışlarını çekmek istese de başarılı olamıyordu. Hastaneye geldiğinden beri Eftal hakkındaki olumsuz düşüncelerinin çoğu değişmişti. Kaba saba olan çocuk aslında oldukça düşünceliydi. O gün onu bahçeye indirip kantinden su ve kek bile almıştı. Üstelik almasını söyleyen Mutlu değildi. Onunla konuşmuş ve şakalaşmıştı. 

 Eftal, neden Mutlu'nun kendisine baktığını merak ediyordu. Yani birini uyurken izlemek biraz saçma geliyordu ona. Birini en savunmasız olduğu anda izlemek ona bir zarar vermek için ve bunun fırsatını kollamak için olurdu ancak. Eftal fazla kuruntulu düşünüyordu ve uzunca sürede düşünceleri değişmeyecek gibiydi. Herkesin kendisi gibi düşündüğünü düşünmesi biraz bocalamasına yol açsa bile o bunun farkında değildi. 

 Doğrulup defterinin arkasına bir şey karaladı ve defter sayfasını yırtıp katlayıp Mutlu'ya uzattı. 

 Mutlu onun bu davranışına şaşırdı ama pek belli etmeden uzatılan kağıdı aldı. Bu sırada sağdan soldan bir kaç kişinin dikkati üzerilerine çekilmişti. Nitekim onları umursamadı. 

 Kağıdı açtığında okuduğu yazı ile gülümsedi. 

"Bir daha spoiler vermiycem lan. Şu engeli kaldır artık."

 Sonra büyük bir ciddiyetle kağıda cevap yazdı. Onun engelini kaldırmayı unutmuştu aslında. Bugün okula geldiğinde aklına gelmişti ve itiraf etmesi gerekirse Eftal ile mesajlaşmak vakit geçirmek için çok iyi bir yoldu.

 "Söz mü?" Yazıp kağıdı tekrar ondan bir yanıt bekleyen çocuğa uzattı. 

 "Söz lan söz. Söylemiycem sen kitabı okuduktan sonra tartışırız hatta olmaz mı?"

 Mutlu bu cevaba gülümsedi. Eftal düşünülenin aksine kötü biri değildi. Sadece farklı bir dili vardı ve Mutlu ona ulaşabildiği için oldukça mutluydu. Hemen cebinden telefonunu çıkarıp hala ona bakan çocuğun engelini kaldırdı. Telefonu Eftal'e gösterdi. 

 Kamil, iki sınıf arkadaşı arasında ki dönen olayı anlamamıştı doğal olarak ve kendi kendine senaryo yazmıştı her zaman ki gibi. "Gazi kanka bu ikisi yine kavga edecek bak söyleleyim bir birlerine not falan gönderiyorlar. Sinirli sinirli bakıyorlar. Mutlu, Eftal'e telefonla buluşacakları yeri konum atacağını söyledi. Napıcaz?" Dedi sıra arkadaşına. 

 Gazi ise artık birbirleri ile ilgilenmek yerine hocayı dinleyen ikiliye baktı. Gayet normal görünüyorlardı. Ama tekrar bir kavga olsun istemiyordu. Hala Berkan ve Yasin'in arası düzelmemişken bir de bu ikisi ile uğraşıp durmak istemiyordu. 

 Sınıf olarak birini dışlamazlardı. Hep bir arada olurlardı. Kimse kendi halinde takılmazdı. Bu bazen iyi bazen de kötü bir durumdu. "Tamam ben bir Berkan ile konuşayım teneffüste. Ona göre bir şeyler yaparız." Dedi Kamil'e sakince. Bu çocuğun panik hali bazen çok can sıkıcı olabiliyordu. Bu yüzden onunla konuşurken ultra soğuk kanlı olmaya çalışıyordu. Zaten bu sabrı gösterebilecek tek insan olduğu için çocuk dokuzuncu sınıftan beri yanında oturuyordu. 

 Nihayet zil çaldığında tüm sınıfın şaşkına döndüğü bir şey olmuştu. Eftal ve Mutlu gülüşerek sınıftan ayrılmışlardı. Üstelik Eftal, Mutlu ameliyat olduğu için ona yardım bile etmişti. 

 Berkan tiki varmış gibi gözlerini kırpıştırıp garip hareketler yapmıştı. Bunlar nasıl bu kadar samimi olabilmişlerdi?

"Oğlum sıçtık lan Eftal Mutlu'yu herkesin içinde dövecek!" Kamil korkuyla söylediğinde diğerleri sadece göz devirmişlerdi. Yinede ikilinin arkasından çıkıp takip etmişlerdi. Merak hepsinin içinde vardı sonuçta. 

***

Kamu spotu: Bazen en kötü sandığınız insan en iyisi çıkabilir sizin için. Yargısız infaz yapmamak gerek ama tabi bu herkese güvenebileceğiniz anlamına gelmiyor canikolar. 

Şiş-Man ve ÖfkeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin