Medya: Gece- Bana Bir Şarkı Söyle
Bu arada şarkının klibini bence izleyin, çok hoş.
Keyifli okumalar sevdicekler***
Mutlu çekiştirip durduğu çocuğu okulun spor malzemelerinin durduğu odaya sürükledi. Eftal şaşkın şaşkın "Müdür çağırmadı mı bizi? Ne işimiz var burada?" diye sordu. Mutlu ise bir tepki vermeden odanın kapısını kitleyip ona şaşkınca bakan çocuğa baktı.
Eftal biliyordu. Mutlu ne zaman gözlerini kısıp dudaklarını gergin hale getirse bir hinlik düşünürdü. Nitekim aslında onları müdürün çağırmadığını anlaması da geç olmamıştı.
"Neden öyle bakıyorsun? Mutlu ben niye senden korkuyorum? Bu normal mi amına koyayım?"
"Sen neden kendini korumuyorsun da başkalarının sana dokunmasına izin veriyorsun?" Mutlu ise onu hiç tınlamadan kendi sormak istediğini sormuştu.
Eftal derin bir nefes aldı. "Ben izin vermedim. Geldi yapıştı. O an da diyemedim benim bedenim bir tek Mutlu'ya ait diye. Üzerinde de şiddet girişimi bulunmak istemedim. Netice de benden güçsüz bir canlı. Zor kullanmak istemedim. Oha lan! Ben baya baya insanlığa doğru evrim geçiriyorum. Dur bir dakika resmen aydınlanma yaşıyorum!"
Mutlu karşısında saçmalayan çocuğa gülmekten kendini alamadı. "Şerefsiz nasılda sevimlisin!" Dedi, gözlerini kısıp. Bunu dedikten sonra Eftal'in yanakları yine kızarmaya başlayınca iç güdüleri onun üzerine atlaması için baskı yapmaya başladı. Zavallıcık nasıl onlara uymasındı.
Eftal cevap verememenin alıklığı ile az önce gelen iltifat mı hakaret mi olan sözü beyninde iyice tarttıktan sonra bunun bir iltifat olduğuna kanaat getirdi. Bu yüzden yanakları aniden al al oluvermişti. İltifat duyunca mala bağlayıp yüzünün ısınmasından son derece rahatsızdı. Asla "Sağ ol canım, o senin şerefsizliğin ve sevimliliğin." diyecek seviyeye ulaşamayacağının farkındaydı. Bazı insanlar gerçekten doğuştan şanslı oluyorlardı.
Mutlu onun düşünceli haline gülümsedi. Kim bilir aklından neler geçiriyordu yine. Yanına doğru yürüyüp sevdiği çocuğun elini tutup karşına dikildi. Eftal dikkatini ona verdikten sonra, uzanıp onu öptü. Kısa ama tutkulu olan öpücüğe Eftal'in karşılık vermesi ve öpücüğü uzatması bir kaç saniye almıştı.
Alevlenen öpücük ikisinin de ayakta durmasını zorlaştırıyordu. İnlemeleri birbirlerinin ağızlarında kaybolurken ilk pes eden Mutlu oldu. Çözülen dizlerinin bağı yüzünden ayakta durmakta oldukça zorluk çekiyordu. Eftal bunu fark etmiş olacaktı ki biraz ilerinde duran tabureye oturdu ve Mutlu'yu da kucağına doğru çekti.
Mutlu bundan hoşlanmıştı. Dudakları tekrar buluşurken ikisi de bu kaçamaktan oldukça memnundu.
Birbirlerine sarılmış otururken Eftal hala kucağında olan Mutlu'nun sırtına şekiller çiziyordu. Burnuna dolan yumuşatıcı ve şampuan kokusu ise onu bir hayli mutlu ediyordu.
"Ben hala beni seviyor oluşuna inanamıyorum Mutlu! İlk aşkımın karşılıklı olacağına asla inanmazdım." Diye söyledi. Amacı sadece Mutlu'yu konuşturup onun neşeli olan yumuşak sesini daha çok duyabilmekti. Başarılı olmuştu.
"Seni nasıl inandırsam bilmem ama mesela sen, tik tok videosu çekip kimin kocası bu, desen bile seni severim."
Eftal kahkaha attı. "Oha. Sen kara sevdaya tutulmuşsun resmen! Resmen benim Mecnun'um gibisin şu an!"
"Düşün yani. Ama sen yine de sakın öyle bir şey yapma. Hatta uygulamayı indirmeyi bile düşünme. Şeytan yoldan ayırmasın çok zor durum be!" Dedi Mutlu gayet ciddiydi.
Eftal daha çok kahkaha atarken Mutlu onu daha sıkı sardı. Kendini koala gibi hissediyordu.
"Peki youtuber olsam?" Eftal şansını zorlamak istedi asla öyle bir şey olmak istemezdi oysa.
"Düşününce bile tansiyonum yükseliyor şekerim düşüyor. Lütfen öyle bir şey yapma. Anneme ne diyeceğim? Damadın en çok adam dövme challenge yapan bir youtuber mi diyeceğim? Beni kız kulesine kilitler bak diyeyim sana?"
"Aslında iyi fikir! Bunu değerlendirsek ya biz? Sen de benim menajerim olursun!"
Omzunda hissettiği acı ile inledi Eftal. "Ne diye ısırıyon beni?"
Mutlu omuzlarını silkip "Kendine gel diye kafanı ısıracaktım ama üşenip omzunu ısırdım." dedi.
Eftal iç çekip "Çıkışta bir veterinere gidelim. Giderken de video çekerim, sevgilimi kuduz aşısı yaptırmaya götürdüm! Çok tehlikeli, diye başlık atarız." dedi ve belinde hissettiği çimdik ile kahkaha attı. Gerçekten ünlü olması engelleniyordu.
Mutlu gülümseyip "Bacakların ağrımadı mı?" diye sordu.
"Hayır, hallerinden oldukça memnunlar ve öyle olmaya devam edecekler muhtemelen." dedi. Mutlu ile yakın olmayı başka bir şeye değişemezdi.
"O zaman biraz uyuyayım. Zil çalınca beni uyandır olur mu?" Diye sordu Mutlu. Eftal çok sıcaktı ve o bütün gece oyun oynamıştı. Bu yüzden şimdi rahatlayan bedeni birazcık uyku için can çekişiyordu.
Eftal onun saçlarını okşayıp, öptükten sonra "Uyu sen, uyandırırım seni." dedi.
"Eğer uyurken benden faydalanmak istersen, izin veriyorum faydalanabilirsin." Dedi Mutlu uykulu sesi ile. Eftal yine güldüğünde tek eli ile kendi yanaklarını tuttu. Bu gün çok gülmüştü ve yanakları buna alışık değildi. Kolları Mutlu'yu sıkıca sararken "İyi uykular." diye mırıldandı. Mutlu ise cevap veremeden kollarında olduğu çocuk ile ilgili hoş bir rüyaya dalmıştı bile.
***
Kamu spotu: Ay ne kadar minnoş bir bölüm bu böyle! Resmen yazarken feels diye kudurdum. Siz de kudurun. Arada kudurmak iyi bir şey bence. Neyse sevdiğiniz insandan uyurken faydalanmayın. Bu çok kötü bir davranış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiş-Man ve Öfkeli
Short StoryEftal tam bir canavar. Tüm okul ondan korkar. Bu bir kötü çocuk ve eşcinsel içerikli hikayedir. Rahatsız olacak olanlar okumasın. Kitapta duyar kasan yorumlar ve reklam görmek istemiyorum. Beş yüz bin kere söylettirmeyin. Kalan sağlar bizimdir.