24

7.9K 628 74
                                    


  ** Yahu bölümü çok zor şartlar altında yazdım. Cidden gecenin bir yarısı apartmana giren kediler kavga edip korkunç sesler çıkarırken ben bölüm yazmaya çalışıyordum.Hayır martta gelmedi insafsızlar! Ne kuduruyorsunuz? Dalmışım ve benim uyuyor sandığım kardeşim odaya aniden dalınca çığlık attım. Bir an korkudan gidip geldim hee. Bu yüzden bölüm saçma olmuş olabilir ama siz yinede yorum yapın. Ben yorum okumayı seviyorum çünkü. Sizde hikaye okumayı seviyoruz. Herkes sevdiği şeylere kavuşsun değil mi? Neyse keyifli okumalar. Ay hala ellerim titriyor amk!***

 Mutlu  hızlı hızlı adımlarla okula yürüyordu. Geç kalmıştı. Ağır olan uykusu sabah çalan on beş farklı alarmı sallamamış ve onu şu an koşturmaya mecbur bırakıyordu. Henüz tam iyileşemediği içinde bunu yapmak zordu. 

  Telefonu çıkarıp baktığında Eftal'den bir bildirim gördü. Ama cevap vermeden geri cebine koydu telefonunu. Okulda cevap verse de olurdu. Şu an da durmak gibi bir lüksü yoktu. İlk ders matematik idi ve öğretmenleri bir önceki derste yeni konuya geçeceklerini söylemişti. Bunu kaçırmak istemiyordu. Dersi derste dinlediğinde bir daha ders çalışmasına gerek kalmıyordu çünkü. Ders çalışmak için oldukça üşengeç idi. 

 Güvenlik görevlisine selam verdikten sonra okul binasının kapısına doğru hızlandırdı adımlarını. Bahçede kimsecikler kalmamış diye düşünürken kapıdan çıkan bedene gözleri takıldı. 

 Yasin ağlamaklı gözleri ile hızlıca okul binasının arkasına doğru yürüyordu. Mutlu onu neyin bu kadar üzdüğünü merak ediyordu ve kendini tutamadan peşine takıldı. Ders şu anlık sonraki adımdı. 

  Daha önce Eftal ile kapıştıkları yerde duran çocuğa doğru ilerledi sakince. 

"Günaydın." Diye laf attı. 

 Yasin gelen sesle önce bir irkilsede ses tanıdıktı. Kafasını çevirip "Günaydın." diye cevap verdi kısık sesi ile. Kimse ile konuşası yoktu. Ağlamamak için kendini zorluyordu.

 "Bu sabahları da kim icat ettiyse Allah ıslah etsin onu. Hiç çekilmiyor gerçekten!" 

 Mutlu'nun kendi ile konuşmaya çalışmasına Yasin sadece omuz silkerek cevap verdi. 

"Sende benim gibi pek sabah insanı değil gibisin. Ne tesadüf. Az bankta kay kenara. Çok hızlı yürüdüm bacaklarım ağrıdı." 

 Yasin'in bir şey demesine fırsat vermeden onun yanına sıkıştı. Onu yalnız bırakmak istemiyordu. 

 Yasin ise bir şey dememişti. Mutlu'nun bu kadar girişken olduğunu bilmiyordu. Biraz daha soğuk duruyordu ama bunun yeni geldiği için olduğunu anlamış oldu. 

 "Bana derdini anlatırsan sana yardımcı olamam, teselli etmekte de iyi sayılmam, hele akıl vermekte de berbatım ama seni dinlerim. Çok iyi bir dinleyici sayılırım. Hala geceleri radyo dinliyorum yani. Bence bunu bir düşün." 

 Yasin diğer çocuğun saçmalamasına güldü. Komikti ve bu biraz olsun kendini iyi hissetmesinde yardımcı oldu. Bu yüzden "Pek anlatılacak bir şey yok. Her gün kalbimin kırılmasından yoruldum sadece." diyebildi. 

"Geçenlerde kız arkadaşım tarafından terk edildim. Bana onunla ilgilenmediğimi söyledi ama aslında sadece yeni birisini bulmuştu." 

"Oha kaşar!" 

"Sorma kardeşim. Ne insanlar var. Seninki ne yaptı?" 

"O Berkan iti hem benimle sevgili hem de Aylin ile. Kızdan ayrılmıyor bir türlü. Bana da beni sevdiğini söylüyor amına kodumun pezevengi!"

"Oha orospu! Pardon kardeşim yengeye öyle demek istemedim. Refleks işte." 

 Yasin derince bir kahkaha attığında buna Mutlu'da eşlik etti.

 Sonunda biraz sakinleşebildiklerinde  Yasin "Şaşırmadın mı Berkan ile bana, benim eş cinsel olmama?" diye sordu. 

 Mutlu ona bakmadan direk karşıya baktı. "Aslına bakarsan bu tür ilişkiler bana biraz itici geliyordu ama sonra sevdiğim hikayede bir kaynana damadına aşık olup intihar etti. Üstelik çok da iyi kadındı. Baya üzüldüm. Sonra anladım kimse aşık olacağı kişiyi seçemiyor. Sadece bununla yüzleşmek zorunda kalıyor. 

O kadın, kızının ailesi için canından vazgeçti. Kimseye duyurmadı aşkını, canına kıydı. Belki başka bir hayat verilmiş olsa idi çok daha mutlu olacaktı ama hiç birimiz buna sahip olamıyoruz. Sadece bir hayatımız var. Devam etmek zorundayız. " 

  "Bir şey diycem ama yazar da ağır psikopatmış. Kaynana diyince adama gülme geliyor." 

 "Gülme lan. Allah korusun! Evlerden ırak!" 

"Yani bu yüzden artık ön yargılı değilsin öyle mi?" Diye sordu Yasin. 

"Aslına bakarsan herkesin hayatına kimse karışamaz kafasındayım. Sen erkeklerden hoşlanıyorsun diye kötü biri değilsin Öyle olsan Eftal seni korumaz ve arkadaşı olarak görmezdi." 

"He Eftal'in de etkisi var bu işte!" Yasin sırıttı fakat Mutlu fark etmemişti,  hala karşıya bakıyordu. "Eftal'in iç güdüleri korkunç lan! Bir insanın kötü olup olmadığını beş saniyede anlıyor!" Dedi. 

 Yasin buna kahkaha attı. "İyi anlaşmanıza sevindim." 

 "Bende kardeşim." Dedi Mutlu ve devam etti. "Berkan hıyarı da yakında yaptığı salaklığı anlar merak etme sen."

Yasin bu sefer bu sefer burukça gülümseyip "Umarım anlar." dedi. 

*** 

Kamu spotu: Kimin ne düşündüğünü asla bilemek mümkün değil. Her söze her gülümsemeye kanmamak gerekir.

Şiş-Man ve ÖfkeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin