Bölüm-9

3.1K 153 14
                                    

Yazar'dan

İrem ve Ulaş gece saat 12 gibi İstanbul'a yola çıkmışlardı. İrem'in aklında arkasında bıraktıkları vardı. Mesela Elif, amcası ve yengesi gibi. Hele Elif, kim bilir nasıl üzülecekti.

"Bişey dicem ama gülmek yok"

"Söyle sevgilim gülmem"

"Ben acıktım" dedi İrem.

"Gülcek bişey yok ki bunda. Her insanın yaptığı bi eylem acıkmak. İlerde bi restaurant olucak orda yeriz bişeyler."

"Ayy! Ben çok önemli bişey unuttum evde! Tuna posterlerim kaldı. Ya of salak kafam nasıl unuturum!"

"İrem, sevgilim postere ne gerek var gerçeği dururken?"

"Ya banane. Onlar benim için çok değerli. Hep bir sürü shop vardı kutumun içinde. Onlar da kaldı."

"Ya hayatım napıcaksın shopu. İstediğin zaman fotoğraf çekiliriz biz."

"Banane. Ben onları istiyorum!"

"Telefonunda var mı onlar?"

"Tabii ki var! Sen benim manyak bi fan olduğumu unuttun heralde"

"Yok canım, mümkün mü unutmak? Bak şimdi şöyle yapalım, İstanbul'a gider gitmez ilk işimiz kırtasiyeye gidip senin shoplarını bastırmak olsun tamam mı? Hem böyle büsbüyük kağıda bastırıp evimize asarız ne dersin?"

"Allah derim ne diyim" gülüştüler sonra. İrem bir kez daha şükretmişti onu gördüğü için. İrem mutlu olsun diye herşeyi yapıyordu Ulaş. Arkadaşlarının haberi yoktu mesela İstanbul'a gidiyor olduklarından.

***

Sabah 6-7 gibi İstanbul'a gelmişlerdi. Posta kutusuna attığı yedek anahtarı aldı Ulaş. Diğeri İzmir'de kaldı çünkü. Kapıyı açıp içeri girdiklerinde İrem eve hayran kalmıştı. Seçimlerini her zaman seviyordu Ulaş'ın ama kıyafet konusunda. İç mimarlık tarafını görememişti.

"Ben yalnız yaşadığım için kafama göre ayarlamıştım. İstersen değiştiririz eşyaları"

"Aşkım saçmalama. Çok beğendim ben"

"E o zaman artık uyuyabiliriz. Valla gözlerimi açamıyorum"

Birlikte merdivenleri çıktılar. Ulaşın odasına girince akciğerlerine dolan kokuyla gülümsedi İrem. Birlikte Ulaş'ın yatağına yatıp uyudular.

***

Saat 12 gibi gözlerini açtı İrem. Ulaş yatakta değildi. Aramak için elini komodinin üstüne attı irem ama telefonu yoktu. Aşağı indiğinde mutfaktan gelen seslere doğru gitti. Ulaş üzerine mavi mutfak önlüğünü takmış omlet için yumurta çırpıyordu.

"Günaydın"

"Bana gün ayalı yaklaşık 3 saat oldu sevgilim. Ama sana hala aymamış galiba?"

İrem Ulaş'ın yanına gidip yanaklarından öptü. "Şimdi aydı işte" Birlikte kahvaltı hazırlayıp karınlarını doyurdular. Sonra çarşıya gidip İrem'in shoplarını bastırdılar.

"Sevgilim, sen şurdaki kafeye otur ben geliyorum hemen" dedi Ulaş. Az önceki kırtasiyeye döndü tekrar. "Abi sen şunları bi flasha atıp bana verirmisin?" dedi. Fotoğrafçıya gitti sonra. Hepsini bastırdı. (Shopları her bölümün multisine paylaştırıcam. Her bölüme 1 shop) Köşedeki tahta dükkanından çerçeveleri de alıp arabaya bıraktı.

Hellöğğ!
Bölümü kısa tuttum çünkü diğer bölüme 1 yıl sonradan başlıcam. Yalan söylemiyim aklıma konu gelmediği için zaman atlıyorum. Normalde ay olarak atlıcaktım ama işte. Diğer bölüm rüyanın ilk yayın gününden başlıcak. En fazla 3 bölüm ona verip tekrar zaman atlayıp Sen Anlat Karadeniz'in aşamalarına gelicem.
Ay çok konuştum gidiyorum 😻

Hayran Sevgili | UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin