Bölüm_13

2.7K 170 8
                                    

"Uyandın.."

"Uyandım.."

"Çok özledim seni."

"Bende seni."

Ulaş İrem'e yaklaştı. Alnını İreminkine dayadı. İlk önce burnundan sonra alnından kısa bi öpücük aldı. Sonra dudaklarına yöneliyordu ki kapı açıldı. Gelen İrem'in annesiydi..

"Ayy pardon çocuklar ben öyle şey yaptım hemen. Neyse siz şey yapınca şey yaparsınız beni"

İrem ve Ulaş gülerken Nilüfer odadan çıkmıştı. "Ben ne zaman çıkıcam burdan?"

"Ohoo, daha dur bakalım, yeni kalktın"

"2 gün sonra çıkarım ben burdan"

"Hadi bakalım inşallah.."

_2 gün sonra_
İrem'den

Yorucu bir hastane ziyaretinden sonra eve dönmüştük. Annemi de yoğun ısrarlar üzerine İzmir'e yolladık. Ömer Abi de işleri yüzünden dönmüştü.

"Şimdi sen otur, ben sana çorba yapıyım." Ulaş't çorba yapmak için mutfağa geçti işte. Umarım ölmem 🙏

***

"Ulaş üfle bak duman çıkıyo" üfledi kaşıktaki çorbaya. Yavaşça ağzıma yaklaştırdı. Küçük bi yudum almamla püskürtmem 2 sanise içinde falan oldu.

"Ya bu niye tatlı?!" diye cırladım yüzü gözü çorba olmuş sevgilime. Tepside duran peçeteyi alıp sildi yüzünü. "Tatlı mı? Ne tatlısı İrem?" Bir kaşıkta kendi aldı.

"Harbiden bu niye tatlı ya?"

"Ulaş tuz kavanozu nerde hayatım?"

"Buz dolabının sağında ki dolapta?" Ama neden ya! Hayır bunu yapmış olamazsın!

"Ulaş o şeker kavanozu ama!" dedim isyankar sesimle. Sonra bir anda gülmeye başladık. "Bundan sonra evde ki çorbaları sen yap İrem. Seni bir kez daha hastanelik etmek istemiyorum." dedi gülerken. Bir kez daha ne demek allahsen?!

"Bir kez daha mı? O ne demek şimdi?" Azcık dram yazdım

"Ben Cansu'yu korumak için onun önüne atladım ama asıl korumam gereken kişi sendin. Onun amacı seni vurup bizi birbirimize düşürmekti. Geç anladım. Sen benim yüzümden yaşam savaşı verdin. Eğer annen bunu bilseydi inan bana böyle davranmazdı." Söyledikleri canımı acıtmıştı. Böyle düşünmek sadece kendine yaptığı haksızlıktı.

"Deme öyle nolur. Sen beni uyardın. Dinlemeyen bendim. Sözümde dursaydım belki de yaşam savaşı veren kişi sen olucaktın. Asıl o zaman bende ölürdüm Ulaş. Ben ölseydim seninle, annem işte o zaman kızardı."

"Keşke ben verseydim.." Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözlerim çoktan dolmuştu ve bir kaç damla akmıştı. "Bak ikimizde iyiyiz işte. Konuşmayalım şimdi bunları." Ellerini belime koyup sarıldı. Üstüme çöken ağırlık ve gözyaşlarımla gözlerimi kapattım. Göğsünde uyumuşum.

***

Uyandığımda koltuktaydım. Üzerimde battaniye vardı. Başımı kaldırıp etrafı inceledim. Sehpanın üzerinde bir not vardı.
"Ben marketteyim sevgilim. Yarım saate gelirim. Seni seviyorum:)" Mutfağa gidip kahve suyu koydum. Saat 16:30 civarı olduğundan karnım acıkmıştı. Makarna için suyu tencereye doldurup kahvemi elime aldım. Bu sırada Ulaş'ta gelmişti.

"Ah İrem ah! Niye kalktın ayağa?"

"Kahve aldım sevgilim. Makarna suyu da koydum, akşam yeriz dimi?"

"Ben sana ne diyim ya.." Ulaş marketten aldıklarını yerleştirirken bende televizyonu açtım. Magazin özeti vardı. Eskiden elime çiğdem çekirdek alır, acaba Ulaş'tan haber var mı? diye izlerdim. Şimdi kendisini izliyorum. Ah ne güzel günler yaşıyorum..

İzlerken 'yılın en çok konuşulan çifleri' köşesini yakaladım. Sondan başa doğru birçok çift saydı. İlk üçe girdiğinde 3. olan çift Elçin Sangu-Barış Arduç'tu. Ve 2. kim bilin bakalım.. Ay evet biziz 💃💃. Ameliyat yerini unutup ayağa fırlamamla küçük çaplı bir çığlık fırladı ağzımdan.

"İrem, iyi misin?" diye yanıma geldi kuzucuğum endişeyle. "Sevinçten şey oldu. Baksana yılın en çok konuşulan 2.çifti olmuşuz!" diye heyecanla karşılık verdim ama bu olayı umursayan tek insan evladı bendim sanırım.

"Ya iyi güzel hoşta dikkat et biraz. Bak canın yandı." Yok ya sanırım falan değil. Basbaya bitek benmişim.

"Televizyon ekranının fotığrafını çekip Instagram hikayeme attım. Benden birkaç dakika sonra cağnım fan sayfaları da paylaşmaya başladı. Çok seviyorum bunları ben... Biz gerçekten çok büyük ve güzel bir aileydik.

***

Yemekten sonra mısır patlatıp televizyon açtık. 'Aşk Sana Benzer' vardı ve bu aralar 3ten fazla kez izlemiştim.

Filmin sonlarına doğru geldiğimiz de ağlamaya başlamıştım. Ve tabii ki azar yedim.

"Ya film bu film. Canım benim ağlanır mı filme?"

"Ama çok duygusal. Ölcek çocuk şimdi."

"Ya İrem, ben senin mutluluktan akan gözyaşına bile dayanamazken, karşımda filme ağlaman ne kadar mantıklı güzelim?"

"Bilmiyorum. Ama sarılarak öğretebilirsin."

"Oy kuzum benim."

Yine bölümü kağıttan geçirdiğim için uzun sürdü. Hatta bölüm daha uzundu aslında ama bekletmemek adına kısalttım. Bu bölümün sonu diğer bölümün başı gibi olucak. Hayde gülü gülü ⭐

Hayran Sevgili | UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin