^FİNAL Part-1^

1.4K 86 11
                                    

°7 Ay Sonra°

Göz bebeklerine pencereden vuran güneş ışığıyla uyandı İrem. Elini sol tarafına attığında boş olduğunu gördü. Mutfaktan gelen yumurta kokusu midesini bulandırmıştı.

Eli midesinde aşağı indi. Havluyu omzuna atmış, ocağın başındaydı sevdiği. Ne de yakışmıştı kocalık ona.

Kapıdan girip beline sarıldı.

"Günaydın."

"Günaydın uyuyan güzelim." dedi Ulaş ve önünü dönüp kadının dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı.

"Bak menemen yaptım. Seviyosun ya."

"Ellerine sağlık hayatım ama yumurta kokusu midemi alt üst ediyor." dedi ağzını tutarak ve lavaboya koştu.

***

Ulaş işlerini halletmek için dışarı çıkmıştı. İrem de mutfağı toplayıp salona gitti. Tam ayaklarını uzatmışken çalan kapıyla ofladı. 

Ayaklarını yere sürterek kapıya gitti. Açtığında gelenin Öykü olduğunu gördü.

''Hoşgeldin ablam.'' dedi solgun solgun gülümserken.

''O nasıl karşılama İrem ya, seni bilmesem gelmemi istemiyosun sanıcam.''

''Midem kötü de biraz. Üşüttüm herhalde.''

Öykü elini İrem'in alnına koydu. ''Ateşin de yok ama. Yüzün de bembeyaz olmuş. Kız İrem, bebiş geliyo olmasın size!'' dedi salona geçerken heyecanla.

''Yok canım, değildir. Hem daha erken.''

''Aa, delinin zoruna bak. Olsa istemezsin sanki. Böyle evin içinde küçük bir Astepe. Belki de Astepeler. Ay ne güzel olur!''

''Güzel olur tabii. Ama konuşmadık daha.'' Öykü büyük bir kahkaha patlattı. ''Zaten çocuk konuşarak yapılmaz ablacım.'' İrem utançla başını eğdi. ''Neyse, ben test alıp geliyorum. Bekle yarım saat.'' 

İrem'in itirazlarını umursamadan evden çıktı Öykü. Korkmuştu İrem. Öykü'nün hayallerinin gerçek olmamasından. Ümitlenmişti ve boşa gitmesinden korkuyordu.

***

Yarım saat sonra Öykü elinde testle geldiğinde İrem'i kolundan sürükleyerek tuvalete soktu. ''Şimdi bunu yapıyosun, sonuç çıkınca da hemen yanıma geliyosun.''

''Emredersiniz komutanım!'' deyip tuvalete girdi. Yapılması gerekenleri yaptı ve beklemeye başladı. Gereken süre bittiğinde ikinci kırmızı çizgiyle yüzü düştü. Somurtuk suratıyla kapıyı açıp karşısında dikilen Öykü'ye baktı. ''Hamile değilim, çift çizgi.'' dedi çubuğu gösterip.

''Salak kardeşim benim, çift olunca hamile oluyosun!'' diye çığırdı Öykü. Dolu gözleriyle kadına sarıldı. Onunla birlikte İrem de ağlamaya başlamıştı. ''Hadi hazırlan, doktora gidiyoruz.''

***

Heyecanla odanın kapısını açtı İrem. Doktor gülümseyerek genç kadına baktı. "Hoşgeldiniz."

Durumu açıklayıp gerekli testleri yaptırdıktan sonra beklemeye başladı iki genç kadın. Yaklaşık bir saat kadar beklediler ve doktorun odasına çağırıldılar. Doktor elinde sonuçlarla İrem'e bakıyordu.

"Tebrik ederim İrem hanım. 3.5 haftalık hamilesiniz."

***

İrem bu güzel haberi Ulaş ile tanıştıkları yerde vermek istemişti. Adam eve gelene kadar iki valizi de hazırlamış İzmire haber vermişti. Annesi, Elif, amcası ve yengesi aileye katılan minik üyeyi öğrenince çok mutlu olmuşlardı.

Ulaş eve gelir gelmez karşısına dikildi İrem. "Hazırlan sevgilim, İzmirden bekleniyoruz."

"Aa, niye ki?" İrem'in hızlı bir sebep bulması gerekiyordu. Aklına ilk gelen şeyle eşini cevapladı.

"Elif'in uzun zamandır bir ilişkisi vardı.  Çocuk tutturmuş isticem artık seni diye. Elif de tamam demiş. Yarın da isteme var." Yalan söyleme kabiliyetine hayran kaldı İrem. Gerçekten bu kadar kısa zamanda çıkardığı hikaye inanılmazdı.

"Anladım. İyi gidelim bari."

***
İzmir

Uzun süren yolculuktan sonra eve girmişlerdi. Herkesle selamlaştıktan sonra salona geçtiler.

"Ee hayırlı olsun bakalım enişte." diye atıldı Elif heyecanla. İçtiği çay İrem'in boğazında kalırken müdahale etti zorlukla.

"Biz İzmir'e Elif'i istemeye geliyolar diye geldik ya hayatım. Hani bacanak geliyo falan diye söyledi onu." dedi İrem kuzenine attığı uyarıcı bakışlarla. Herkesin olayı anladığını umarak konuyu değiştirdi.

"Hayatım benimle bi gelir misin?"

Birlikte mutfağa geçtiler. "Ben diyorum ki ilk tanıştığımız yerde bi yemek yiyelim. Hem İzmir havası da alırız?"

"Olur olur da ayıp olmasın amcanlara?"

"Onları ayarladım ben."

***

Çift restauranta geldiklerinde İrem'in özel olarak ayırttığı ilk oturdukları masaya geçtiler. Yemeklerini yediler ve İrem konuşmaya başladı.

"Birkaç yıl önce seni görmek için her şeyini verebilecek bir kız olarak oturuyordum bu masada. Şimdi ise karın olarak. Bir sürü anımız geçti bu sokaklarda, bu sahilde, İstanbul şahit oldu sevgimize..." masadan kalkıp eşinin yanına oturdu.

"Bu anımızın bir şahidi daha var." dedi gülümseyerek. Ulaş anlamaz gözlerle kadınına bakarken İrem Ulaş'ın elini tutup karnına götürdü.

"Senden, benden bir parça şahit oldu sevgimize."

Hayran Sevgili | UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin