Bölüm-7

3.4K 174 6
                                    

İrem'den

Saatlerdir bankta oturuyoruz. Gözyaşlarım iç çekişlere dönüştü onunla. 3 ay önce Ulaşın omzunda ağlıcaksın dese biri bana niye duygularımla oynuyosun diye kafa göz girişirdim herlade. Kader işte.

"İrem, hadi içeriye girelim artık. Bak sabahta olucak zaten şimdi"

"Girmesek? Her an kötü bi haber duyucam diye ödüm kopuyo"

"Ya iyi bi haber alırsan?"

"Tamam girelim hadi" kollarımı birleştirip babamın yanına doğru gittik.

***

Öğlene kadar burda beklemiştik. Annemi dinlenmesi için zorda olsa eve yolladıktan sonra Ulaş'ta birlikte oturduk biraz. Yoğun bakım ünitesi gerçekten kasvetli bir yerdi. Yavaş adımlarla pencerenin önüne gittim. Biraz izledikten sonra babamın vücudu titremeye başladı. Daha da şiddetlendi ve makinalardan sesler gelmeye başladı.

"Ulaş doktor çağır! Doktor yokmu! Biri baksın buraya!" Doktorlar koşarak içeri girdiler. Penceredeki perdeyide kapatmışlardı. Hiçbir şey görünmüyodu.

Ayaklarım bedenimi taşıyamadı daha fazla. Yere çöktüm ve boğazım patlarcasına ağlamaya başladım.

***

Yazardan

Doktorlar uzun süre odadan çıkmadılar. Bu sürede Nilüfer'e haber veren İrem biraz daha sakinleşmiş, ulaşın omzuna başını koymuştu. Bi andan da ne ara bu hale geldiğini sorguluyodu. Daha Görkemle tanıştığı gün babası heyecanıyla dalga geçmişti. Şimdi heyecanlandığı adamın omzunda babası için göz yaşları döküyodu. Şu hayatta her an her şeyin olabileceğini bir kez kanıtladı irem kendine.

Doktor odadan çıktığında İremin gözlerinin içine baktı. Başını olumsuz anlamda sağa sola salladı. 'Başınız saolsun!' dedi. Kısacık, iki kelimelik bi cümle, bi insanı ancak bu kadar yıkabilirdi heralde. Tam bu sırada yoğun bakıma giren annesi de duymuştu. Çığlık çığlığa ağlarken İrem tepki veremedi. Böylesine acı bi durumda ne yapacağını bilmiyodu çünkü. Hayatında sadece 2 kişi kaybetmişti. Babaannesi ve dedesi. Ama çok küçüktü o zamanlar. Hatırlamıyodu zaten onları. Ulaş İremi oturtup annesinin yanına gitti. Hemen yanlarındaki sebilden su verip iremin yanına geri döndü. İrem hala tepkisizdi.

"İrem, nolur ses ver. Bişey söyle lütfen" Yine konuşmadan annesinin yanına gitti. Sarılıp ağladılar.

° 1 ay sonra °

İrem ve Ulaş kafa dağıtmak için Bostanlı sahilindelerdi. Babasının ölümünden sonra İrem hiç iyi sayılmazdı. Genelde yemek yemiyodu. Ulaş her gün eve kontrole geliyo, yemediyse yediriyodu.

"İrem, benim sana bişey söylemem lazım"

"Efendim?"

"Hani ben yeni bi dizi için İstanbul'a gitmiştim ya görüşmelere, işte o dizi olucak."

"Sevindim senin adına"

"Ama onun çekimleri için İstanbula geri dönmem gerekiyo." İrem duyduğu şeye üzülmüştü. İlk önce babası gitmişti. Şimdi sıra Ulaşta'mıydı?

"Gidiyo musun?"

"Gitmek zorundayım" İrem derin bi nefes aldı.

"Tuna ben de seviyorum" İremde şaşırmıştı dediklerine. Dili beyninden bağımsız kıvrılmıştı. Daha 2 gün önce utanmıyor muydu? Nerden gelmişti bu cesaret?

"Efendim?" (Fragmandaki Tahir Kaleli tepkisinin aynısı)

"Aşığım. Yani zaten aşıktım 4 yıldır. Tanıştığımız gün kibarlıktan takıntılı aşık değilim falan dedim ben." Ulaş İremi kendine çekip sarıldı. Sonra İrem hüngür hüngür ağladı. Sevdiği adamın elinden kayıp gitmesini istemiyordu.

"İçime su serptin be güzelim. Kaç haftadır içimde neler tuttuğumu bi bilsen. Sen ışığımsın benim irem. Yolumu aydınlatanımsın. Bende seni seviyorum bitanem. Bende seni." Yüzünü elleri arasına alıp konuşurken baş parmağıyla da İremin göz yaşlarını sildi Ulaş.

"Dizi mizi yok. Bırakmam seni burda. Fes ederiz anlaşmayı"

"Hayır Tuna olmaz. Fes falan etme. İşin bu senin. Bende gelicem seninle.

"Ama İrem, okulun?"

"Ya olsun. İstanbul'da bi yere aldırırım kaydımı nolucak. Babamdan sonra sende mi gidiceksin Tuna, seni de kaybedemem"

"Beni kaybetmene izin vermem İrem"

Sarıldılar. İrem SEVGİLİSİNİ ikna ettiği için mutlu olmuştu. Ama annesi ne olucaktı? Bunu hesaba katmamıştı ki

***

İrem annesiyle konuşmuştu. Sert bir tepki beklerken annesi şaşırmış olsa da anlayışla karşılamıştı kızının bu isteğini. Şimdi sıra Elif'le konuşmaktaydı. Akşam yemeğine davet ettiler aileyi. Kararını vermişti İrem, gidicekti. Ve bunun nedenini bilmeleri gerekiyodu.

_Akşam 20.00_

Benim size bi şey söylemem gerekli " dedi ve derin bi nefes aldı İrem.

"Bir erkek arkadaşım var ve bu erkek arkadaş 4 yılımı verdiğim adam. Amca, yenge hatırlarsanız Elif, ben ve Görkem yemeğe gitmiştik. Görkem Ulaşla tanıştırdı bizi. Ben zaten aşıktım biliyorsunuz. Sevgiliyiz işte"

İreminde tahmin ettiği üzere en çok şaşıran Elif olmuştu. Ama daha şaşıracağı çok şey vardı.

"Ulaş yeni dizisinin çekimi için İstanbula dönücek. Bende gidicem onunla. Babamdan sonra toparlanamadım. Biraz uzaklaşmak iyi gelicek bana." Elif buğulu gözlerle baktı İreme.

"Ne zaman gidiceksin?"

"1 yıl var daha çekimlere ama biz erken gidicez."

"Ne diyelim güzel kızım. Mutlu olacağını inanıyosan git" İrem amcasından onay aldığına sevinmişti. Yemeklerini bitirip kahvelerini içtiler. Kimsenin tadı yoktu haliyle. Akşam saat geç olunca evlerine döndü Elifler. İrem ve annesi birlikte yattı gece.

"Kızım yarın Ulaş oğlumu çağır yemeğe. Müsaitse gelsin. Kızımı emanet edicem. Yakınen bir tanışalım bakalım"

"Tamam annem çağırırım"

Yengem dramdayuk.

Hayran Sevgili | UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin