Bölüm-26

1.6K 85 21
                                    

Multiyle okursanız net gözleriniz doluyo. İlk kısım bitince kapatırsınız.

Ulaş uçaktan inip uzun zamandır gitmediği evin yolunu tuttu. Kapıda taksiciye ücreti ödedikten sonra araçtan inip evin zilini çaldı.

Sonuna kadar geldim aşkın...

İrem son hızla kapıya koştu. Öykünün ona yaptığı konuşmadan sonra her şeyin konuşarak çözüleceğine kanaat getirmişti. Yavaşça elini kapının demirine götürdü.

Kapıyı açtıktan sonra adamın ballarına kırmızılıklar eklendiğindiğini gördü. Kadının gözleri de bundan farksızdı.

Bekledim inan seni her gün...

"O kadar özledim ki seni." dedi Ulaş eve ilk adımını atarken. İrem de Ulaş yaklaştıkça geri adımlıyordu.

"Ayrı kalmamızın tek sebebi ben değilim."

"Tek sebebi bile değilsin. Bütünüyle benim." dedi adam bir adım daha atarken.

"Olanlar çok gereksiz ve saçmaydı Ulaş. Seni hala çok seviyorum ama bu affetmeme yetmiyor."

Bir adım daha attı adam. İrem sırtının duvara değdiğini hissetti.

Yazık ettin yazık,
Kendinden çok bana...

"İzin ver, yettirmeme izin ver."

Adamın yaşlı gözleri ballarını daha da ortaya çıkarıyordu. Kadın ise adamın gözünden düşen her damlayla daha çok yanıyordu.

Aylar geçse de,
Yıllar geçse de,
Bir ömür böyle sürse de,
Ben seni unutamam...

"En son söylediğin şeyin ne kadar acıttığını tahmin bile edemezsin. Yakıp yıktın, beni bu acıyla baş başa bıraktın. Şimdi seni kolayca affetmemi bekleyemezsin."

"Beklemiyorum ki. Keşke çenem çıksaydı da söylemeseydim. Sana bunu nasıl yaptım bilmiyorum İrem."

Aylar geçse de,
Yıllar geçse de,
Bir ömür böyle sürse de,
Ben seni unutamam...

Aralarındaki tek nefeslik mesafe kadının tüylerini diken diken ederken adamın kalbinin yerinden çıkabilecek kadar hızlı atmasına sebep oluyordu.

"Ulaş git."

"Senden başka gidecek ne bir yol ne de yer biliyorum. Bütün yollarım sana çıkıyor."

"Nolur git. İkimize de daha çok acı çektiriyosun."

Ulaş İrem'den uzaklaşıp gözlerini sildi.

"Tekrar gelicem. Seni bırakmıyorum, bırakmayacağım."

***

Ulaş oturduğu meyhanede çalan şarkının ve içtiği rakısının verdiği mayhoşlukla ablasına baktı.

"Nasıl kırılmış baktı bana. Sanki bi daha afetmeyecekmiş gibi."

"Ulaş saçmalama ablacım. İrem'den bahsediyoruz, affetmemek söz konusu bile olamaz. Ama biraz zamana ihtiyacı var. Moral bozmak gibi olmasın ama söylediklerin sindirilmesi kolay şeyler değildi." dedi Öykü eline rakı bardağını alırken. Aldığı bir yudumla çalan telefonunu açtı.

"Efendim hayatım?

Nasıl?! İyi mi şu an?

Tamam, tamam geliyorum ben bekle."

Ulaş'ın soran gözlerini cevapladı Öykü.

"Fatih'in annesi, hastaneye kaldırılmış. Oraya gidiyorum. Çok dağıtma sende. Eve gidince de haber ver."

Hayran Sevgili | UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin