0.8

522 152 335
                                    

Merhaba, iyi okumalar lütfen yorumlarınızla bana eşlik edin.
Son günler de buna daha çok ihtiyaç duyuyorum.😏

Yoonginin anlatımından;

Hareketli ve yorucu bir günün ardından dışarıdan birşeyler söyleyerek yemeğimi yemiş, önümüzdeki günlerdeki etkinlikler için üyeler ile konuşmuştuk.Konserden bir sonraki gün fan buluşması için karar almıştık.
Önümüzde ki bi kaç hafta yoğun olacağından, son bir kaç günü dinlenmek için kendime ayırmaya karar vermiştim.

Önümüzde ki bi kaç hafta yoğun olacağından, son bir kaç günü dinlenmek için kendime ayırmaya karar vermiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Biraz televizyonu karıştırdıktan sonra gömüldüğüm koltukta, sızıp kalmamak için yatak odasına geçtim.Son zaman ki gibi yatağa geçtikten sonra kaybolan uykumu aramaya başlamıştım. Son günlerde nedense ben bu odaya girerken kendisi hep dışarda kalmak istiyordu.

Sonunda baş ucu lambamı yakıp, gözüme ilişen kitabı okumak için pekte istekli olmadan uzanarak elime aldım. Sayfalarının parmaklarımın arasından sırayla geçmesini izleyerek, en son okuduğum sayfayı açmıştım.
Ne kadar çok okumaya niyetlensemde sonunu getiremeden bıraktığım bir kitap olduğunu son okuduğum sayfayı neredeyse ezberlemiş olmamdan anlayabiliyordum.
Bir sonra ki sayfaya geçemeden kalın ve içi kadar sıkıcı sayılmayan kapaklarını sert bir şekilde kapatıp, yarın iade etmeye karar vererek ışığı söndürmüş, ısrarla gelmeyen uykumu karanlıkta beklemeye başlamıştım.

.......

Hilalin anlatımından;

Günün sonunda cafe de boş masa, sandalye ve bir yığın iş ile yine başbaşa kalmış, sabah yaptığım alışveriş malzemelerini ancak yerleştirebilme fırsatı bulmuştum.
Bay Eunjin'in, eve giderken yarın sabah yapmam için tembih ettiği düzenleme için fazla beklemeyip işe koyulmuştum. Daha işe yeni başlamıştım ki, farketmeden Bay Eunjinin atmamakta ısrar ettiği çürük tabureyi yüksek yerlere ulaşabilmek için kullanmış ve kendimi anında yerde bulmuştum.

Boş cafede yankılanan acı dolu sesimle yerimden doğrulduğumda, oynatamadığım parmaklarım ve düşerken çarptığım dizimin acısıyla ağlamamak için kendimi sıkıyordum.

Düştüğüm yerde bir süre daha oturmaya devam ederek ayaklandığım da, her şeyi öylece bırakıp ellerimi ve dizimi temizleyerek, buruk bir yüz ve incinmiş bir kalple yatağıma geçtim.

Diğer insanlar gibi normal bir hayatım yoktu. Diğer kızlar gibi naz yapacağım bir sevgilim de hiç olmamıştı.
Zaten bu cafede beni kim görürdü ki? Buraya gelenler genelde ya sevgililer olurdu, ya da sabahın ilk saatlerinde ders çalışabilmek için cafeyi uygun bulan inek öğrencilerden oluşurdu.
Sanırım ben bu dünyadan böyle geçip gidecektim.
Ya birgün yine böyle bir yerlerden düşüp kafamı patlatacaktım. Ya da hergün ufak ufak yoklayan kahve makinesi, bir gün bütün gerginliğiyle çarpıp beni huzurla gökyüzüne yükseltecekti.
Ölebilmem için bile cafeden başka seçeneğim yok gibi hissediyordum.

𝙈𝙮 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 | ⓢⓤⓖⓐ | (𝙈𝙔𝙂~𝙒𝙖𝙩𝙩𝙥𝙖𝙙𝙙𝙚)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin