Her şey birgün canı sıkılan Suganın, sürekli karşısına çıkan wattpad uygulamasını yükleyerek, kendiyle alakası olan bir kurguyu okumasıyla başladı...
▪¤▪¤▪¤▪¤▪
Wattpad uygulamasını telefonuna yükleyen Min Yoongi kendisi ile ilgili olan bir hikayeyi...
Uzun verilen bir aranınardından merhaba, Okuyan olursa yeni bölüm için yorum ve votelerinizi bekliyorum... İyi okumalar... 😘😘😘
Biraz sonra sanki benim dikkatimi çekmek ve kendinin burda olduğunu belirtmek isteyen anlamsız bi ses eşliğinde gelen serinlikle gözlerimi açtım.
Gözlerime inanamıyordum. Bu gerçek olamazdı...
...........
Bana doğru adeta bir yelpaze gibi hareket ettirdiği kağıt parçalarının ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir an da beynimde şimşeklerin çakmasıyla birlikte toparlanmaya çalışmıştım.
Onlar gerçekten konser bileti miydi?
Biletlerle yüzünü kapatmaya çalışanın comeback zamanı tesadüfen tanıştığım kişi olduğunu farketmiştim. Yaptığına anlam veremeden, şaşkınlıkla yüzünü görmek için yerimde yükseldim.
"Cho Hee ?"
Benim şaşkın ifademe rağmen o, gayet sakin bir şekil de bana bakıyordu. Ezici bakışlarıyla cafeyi süzdükten sonra havalı bir şekil de bana dönerek söze girdi.
"Cafeyi bu konser için bir süreliğine emanet edebileceğin biri var mı?"
Bir an boşta bulunarak verdiğim sesli ve şaşkın tepkiyle cafede ki müşterilerin dikkatini üstümüze çekmiştim.
"Neeeeee! Neden bahsediyorsun sen Cho Hee?"
Kıkırdayarak boşta olan eliyle sus işareti yaparken, bir yandan da hala gülmeye devam ediyordu.
"Duydun işte. Sana güzel bir konsere ne dersin diyorum? Sana Bts'i izleyeceğiz diyorum."
Sanırım beni hala ikna edemediğini düşünmüş olacak ki sonunda beni kendime getirecek şeyleri söylemişti..
"Hilâl biaslarımızı göreceğiz. Düşünsene onlarla aynı ortam da olacağız.Kızım anlamıyor musun? Yoongiye birdaha bu kadar yakın olamazsın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Haklıydı, gün geçtikçe tırmandıkları başarı merdivenleri, onlara gittikçe daha da ulaşılmaz bir şöhret kazandırıyordu. Onu bir daha görme şansım belki de hiç olmayacaktı. Ayağıma gelen bu şansı değerlendirmeliydim ve ilk önce cafeyi idare edebilecek birini bulmalıydım.
Fakat öyle biri yoktu daha doğrusu Bay Eunji ile bırakıpta sağlam kalabilecek kimseyi tanımıyordum.
Dalgın düşüncelerimi yine Cho Hee bozmuştu.
"Hey burda mısın? Cafeyi Bay Eunji idare edebilir mi?"
Gözlerimi devirerek saçmalama dercesine ona baktığım da sanırım benden bu zamana kadar hiç duymadığı ve hiç beklemediği sözlerde peşinden gelmişti.