Selam bebişler, iyi okumalar...
💐💐💐Gülümseyerek cafeye geri döndüğümde, düşen omuzlarım gördüğüm manzaranın ne kadar içler acısı olduğunun kanıtıydı.
Bay Eunji, yaptığı hatayı anlamış gibi mahçup bir şekilde yıllar önce bıraktığı işi yapmaya çalışıyor, boş masaları düzenliyordu.
Onu böyle görmeyeli uzun zaman olmuştu. Gülmemek için kendimi tutarak getirdiği bardakları makineye dizdim.
Yorgun bir halde koltuğuna geçtiğinde "bu akşam bi kaç saat erken kapatalım. Sen de bir an evvel iyi olmaya bak" diyerek seken ayağımı işaret ediyordu.................
Akşam olup şehre karanlık hakim olmaya başladığın da, son müşterinin ardından bay Eunji'de evinin yolunu tutmuştu.
Her zamankinden bi kaç saat erken bir saatte, kapalı yazısını çevirerek cafenin perdelerine yöneldiğim de camdan gelen sesle tekrar kapıya dönmüştüm.
Bay Bae, elinde bi kaç paket ile dışarı da dikiliyordu.Açmak için kapıya yöneldiğim de camın arkasından yaramaz bir çocuğu izler gibi bakması ve başını sağa sola sallaması utanmama sebep olmuştu.
"Selam yaralı kuş"
Bu moralim bozuk olduğu zamanlar da bana hitap ediş şekliydi, oysa benim moralim gayet yerindeydi.
Gülerek her şey yolunda havası vermeye çalışıp en yakın masaya oturmasını izlemiştim.
"Ne içersin?" Diyerek tezgaha yöneldiğim de kolum dan tutup beni durdurarak çektiği sandalyeye oturtmuştu.
"Asıl sen ne içersin?" diye gülümseyerek bana uzun zamandır bu çatı altında karşılaşmadığım bir soru yöneltmişti.
Bunu genellikle ben sorardım.
Zaten hazırda bulunan ve en kolay seçim olduğunu düşündüğüm şeyi söylemiştim."Bitki çayı olabilir" diyerek onu izlemeye başlamıştım.
Masanın üstündeki paketleri işaret ederken savaş alanına dönmüş mutfakta fincanları yerini hızla bulmaya çalışıyordu."Makineden alabilirsin" diye seslenerek paketleri açmaya başlamıştım.
Biraz sonra elindeki fincanlarla geldiğinde, masadaki yiyeceklerle birlikte sohbete başlamıştık.
Kahkahalar eşliğin de geçen bir saatin ardından, gitmek üzere kalkıp yapacağım son iş olan perdeleri indirmiş, en son kapıyı kitlediğimden de emin olduğun da gitmişti.Odama geçmek üzereyken oturduğumuz masada gözüme çarpan kitapla duraksamıştım. Elime aldığım kitap Bay Bae'ye aitti. Kabaca göz gezdirip, fotoğrafını çekerek kakaotalktan "arkadaşını burda unutmuşsun" diye yazarak göndermiştim.
Kitap güçlü kişiliğine rağmen, kalbinde imkansız bir aşk barındıran aynı zaman da gizli güçlere sahip bir karakteri anlatıyordu.
Biraz sonra yarın alabileceğini, okumayı bitirdikten sonra dilersem okuyabileceğimi yazmıştı.
Kitabı göz önüne koyarak odama geçtim.
Sargılı elimi çözerek bacağıma tekrar pansuman yaptım.
Odamı karartıp, yatağıma geçerek akşamdan beri sabırsızlıkla bir türlü karar veremediğim şeyi düşünmeye başladım.Bu zamana kadar sorulmamış bir soru olmasını istiyordum.Fakat hiç birşey aklıma gelmiyordu.
Ona ulaşmak zordu, şimdi ona bir kaç satırımla ulaşabilecek olmam bile kalbim de hatrı sayılır bir ritim değişikliğine sebep oluyordu.Kalemi alarak boş bir alan kalmayana kadar defalarca ismini yazdığım kâğıdı masada bırakarak kalkmıştım.
Hakkında her şeyi biliyordum ve nerdeyse pes etmek üzereydim.
Bir süre sonra düşüncelere daldığım yatakta sızıp kalmış, gördüğüm rüyanın etkisiyle uyanmıştım.
Rüyam da Bay Bae'ye kitabını iade ettiğimi ve kitabın kapağında Yoonginin resminin yer aldığını görüyordum.
Bay Bae eline aldığı kitaba, gülümserken "Biliyor musun? Bu kitabın kahramanı bir idol, üstelik kitap onun tarafından bastırılmış ve adıma imzalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙈𝙮 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 | ⓢⓤⓖⓐ | (𝙈𝙔𝙂~𝙒𝙖𝙩𝙩𝙥𝙖𝙙𝙙𝙚)
FanfictionHer şey birgün canı sıkılan Suganın, sürekli karşısına çıkan wattpad uygulamasını yükleyerek, kendiyle alakası olan bir kurguyu okumasıyla başladı... ▪¤▪¤▪¤▪¤▪ Wattpad uygulamasını telefonuna yükleyen Min Yoongi kendisi ile ilgili olan bir hikayeyi...