1.8

478 94 186
                                    

Hello uzun zamandır beklettiğim bir kaç okuyucum bu bölüm sizler için...
Umarım beğenirsiniz...
Yorum bırakmayı unutmayın lütfen.
Ne düşündüğünüz benim için önemli...
Sizi seviyorum...
💞💞💞

Sıra bana geldiğin de tüm armylere iyi dileklerde bulunmuş, son olarakta kendilerine dikkat etmeleri gerektiğini özellikle cam kesiklerinin iyileşme sürecinin uzun olduğunu belirtmiştim.
Armyler coşkuyla dediklerimi onaylarken, üyeler birbirlerine bakarak gülüşüyorlardı.

Evet ilk bakışta alakasız gibi görünse de bu onunda bulunduğunu bildiğim ortamda ona kendimi anlatabilmem için belkide son şansımdı...

..................

Hilalin anlatımından,

Konser sona ermek üzereydi ve üyelerin kendi aralarında yaptığı şu savaşı gerçekten çok eğlenceliydi.

Yoongi yine ince düşüncesi ile bizi etkilemeyi başarmıştı. Üstelik ıslanmasından endişe ettiği kişide bendim. Buna inanmakta zorlanmıstım.Bütün bu duyduklarım ve yaşadıklarımın rüya olma ihtimalini düşünmeden edemiyordum.

Konser sonun da üyeler iyi dileklerde bulunarak tek tek veda etmeye başlamışlardı.
Sıra Yoongiye geldiğin de telefonuma daha iyi kayıt alabilmek için parmak uçlarımda yükselerek bütün dikkatimi ona vermiştim.
İyi dileklerinden sonra dikkatli olmamızı gerektiren şeyler söylerken daha çok benim bulunduğum tarafa doğru yönelmişti.

Sonrasında ise söyledikleri bende soğuk duş etkisi yaratmaya yetmişti.
Min Sungun cam kesiğinin geç iyileştiği hakkındaki yorumlarının aynısını anlamsızca Yoongide sahnede tekrarlıyordu.
Ben de onu hayranlıkla izlerken söylediklerini ise şaşkınlıkla dinliyordum.

Üyeler sahneyi terketikten sonra ne zaman yürümeye başlamıştım. O kadar kalabalıktan nasıl sıyrılabilmiştim bilmiyorum.
Kendime geldiğim de karşımda onu bırakıp gittiğim için beni soru yağmuruna tutan Cho Hee'yi bulmuştum.

"Sana diyorum Hilal! Beni duymuyor musun?"

Duymamıştım, duymuyordum. Aklımdan sürekli bana her fırsatta Yoongi olduğunu söyleyen Sungun yazdıkları geçiyordu.
Biraz sonra bizi uyaran güvenlik sayesinde etrafta kimsenin kalmadığını farketmiştim.

Yol boyunca Cho Hee' nin söylenmelerini dinlemiştim. Beni bulamayınca endişelenmiş, telefonumun sarjının bittiğinden dolayıda ulaşamamıştı. Haklıydı neyseki sonunda gönlünü almayı başarmıştım. Tekrar görüşmek için vedalaşıp, ben cafeye Cho Hee' de evine doğru yola koyulmuştu.

Cafeye ulaştığım da her şey yolunda görünüyordu. Çok fazla birşeyle ilgilenmeden direk odama geçerek kıyafetlerimi değiştirip telefonumu şarja takmıştım.

Aklımda sadece bugün yaşadıklarım ve Min Sung vardı.
Onunla en son konserde yazışmıştık.
Üstelikte bu yazışma konsere ikinci bölüm için ara verdiklerinde olmuştu.

Aklım karışıyordu.

Oldukça yorulmuştum. Saatlerce yüksek ses ile hareketli bir zaman geçirmiştim.
Yoongiyi yakından görmek zaten başlı başına bana hiç iyi gelmemişti. Üstelik oldukça da yakından görebilmiştim. Telefonumu açıp kaydettiklerime bakmak istiyordum, fakat Bay Eunjinin sesini duyarak cafe tarafına geçtim.

Cafenin kapanış saati gelmiş geçmişti. Son müşteriden sonra onlarda gitmek üzere hazırlanmışlardı. Perdeleri indirerek onlarında gitmesiyle kapıyı kilitledim.
Cafeye küçük bir göz attığım da her şeyin düzgün gidiyor olması hoşuma gitmişti.
Kendime bir kahve yapıp odama geçerek azda olsa şarj olan telefonumu açtım. Direk merakla galeriye girdim.

𝙈𝙮 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 | ⓢⓤⓖⓐ | (𝙈𝙔𝙂~𝙒𝙖𝙩𝙩𝙥𝙖𝙙𝙙𝙚)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin