0.1

1.9K 272 796
                                    

Merhaba sevgili arkadaşlar , sonun da hikayemizin ilk bölümü ile karşınızdayım..😊
Umarım güzel bir hikaye olur ve hep birlikte eğleniriz...

Sizi seviyorum ve çok özledim..😍
Satır arası yorumlarınız ve votelerinizi bekliyorum..

Tezgâhın önünden dışarıya doğru yönelttiği gözlerini kısarak baktığın da, puslu ve soğuk havanın gittikçe etkisini arttırdığını farketmişti...

Kışın habercisi olan bu serin sonbahar günleri, uzayan ve geçmek bilmeyen gecelerle birlikte, yorgun gün bitimlerinden başka birşey değildi onun için, eline aldığı temizlik malzemeleriyle cafenin kapısına doğru ilerledi..

Kapıyı açtığın da, onu karşılayan soğuk hava ile biran içeri dönüp, üstüne birşeyler almayı için den geçirmiş olsa da üşenerek geri dönmemişti...

Elindeki sprey temizliyiciyi cama püskürterek, camdan yavaş yavaş süzülüşünü izlerken, etrafa saçılan partiküller sayesinde hapşurma isteğiyle sarsılarak hapşurmuştu....

"Ahhh lütfen uzun yaşama Hilâl..."

Diyerek gözlerini açtığın da, cama yansıyan ve ona çatık kaşlarıyla bakan Bay Eunji ile karşılaşmıştı...

" Ooo afedersiniz Bay Eunji...Günaydın."
Diyerek saygıyla eğildiğinde;

" Uzun yaşaman gerekli Hilal, zira bu cafeyi senden başkasına emanet edemem.Hemde bu kadar az maaş vererek..."

Diyerek sildiği cama bastonuyla vurarak bir kaç tok ses çıkmasını sağlamıştı...

"İçeri girin bay Eunji, her şey hazır. Kurabiyelerin yanın da minik keklerde hazırladım.. ilâçlarınızı almadan birşeyler yemeyi unutmayın lütfen..Mesela vejeteryan sandiviç"

Hilâl, Bay Eunjin'in ağır adımlarının önüne geçerek kapıyı açmış ve çatık kaşlarının aksine tebessüm ederek...

"Afiyet olsun"

Diyerek tekrar işinin başına dönmüştü...

Cama sürdüğü gazete kağıdının çıkardığı sinir bozucu sesin yanında gelen hoş sese kulak verdi...

" Bu bakıcılığın için, ekstra bir maaş talep etmeyi hiç düşündün mü?"

Gelen sese gülerek döndüğün de; bu her gün aynı saatte uğrayan ve sadece kurabiye alan yakışıklı komşuları Bay Bae olduğunu biliyordu..

Kurabiyeleri vermek için içeri geçtiğin de, zaten çoktan hazırlamış olduğu kurabiye paketini uzatarak:

" Her zamanki gibi çoğunlukla fındıklı "

diyerek gülümsemişti...

Bu onların bir rutiniydi...

Bay Bae, diğer müşteriler için tezgâhta özenle dizilmiş kurabiyelerden bir tanesini usulca çekerek, ağzına atarken elini kaldırarak teşekkür etmiş, cafenin kapısını açtığında çınlayan kapı çanı eşliğinde ağzında yayılan lezzeti onaylayarak.

"Bunlar en iyisi Hilâl.."

diyerek eğilmişti...

Bay Bae, onu gülümseten ender kişilerdendi...

𝙈𝙮 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 | ⓢⓤⓖⓐ | (𝙈𝙔𝙂~𝙒𝙖𝙩𝙩𝙥𝙖𝙙𝙙𝙚)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin