"Hey hey küsme özür dilerim." Yunanistan kollarını kavuşturmuştu. "Hey seni öpersem beni affeder misin?" Yunanistan "N-Ne!? Ben Uhhh..." diye kekelemeye başlamışken Türkiye yine gülmeye başladı. Yunanistan sinirlenip Türkiye yi ittirdi. O ittirdiğin elleri... Neyse... "Tamam tamam. Bugün çıkışta birlikte çıkalım." Yunanistan "Tamam... Urgh! Umarım çıkışta beni beklersin. Pek bekleyeceğinden ümitli değilim." dedi ve arkasını döndü. Biliyordu. Türkiye'nin alttan alacağını bildiği için şımarıyordu. Aptal şey! Türkiye elini onun omzuna koydu. "Hey, öyle yapmıyacağımı biliyorsun... Sence öyle yapar mıyım?" ve yine o şekilde gülümsedi. Yunanistan onu ittirdi ve kızarmış yüzünü saklamaya çalışıp "Tamam, biliyorum. Uhhhhh... Sadece bu günlerde benimle daha az takılıyorsun..." dedi. Etrafa derin bir sessizlik çöktü. Türkiye kelimelerini dikkatlice seçmeye çalışıyordu. En sonunda konuşmaya başladı. Ben bile bu sessizlikten rahatsız olmuştum. "Ben, üzgünüm... Lütfen kendini kötü hissetme. Sadece kafamı toparlamaya çalışıyorum." Türkiye yine gülümsüyordu. Ama bu gülümseme hüznü bastırmak içindi. Yunanistan tam bir şey söylecekken Türkiyenin telefonu çaldı. Abi herkes Türkiye yi mi seviyor ya a*k! Valla ya bune?
Türkiye telefonu meşgule aldı. Bir daha Yunanistan'a döndü. "Çok özür dilerim. Bir şey diyordun. " Yunanistan sinirliydi. "AHHH! Herkes seni niye arıyor?!" İlk defa Yunanistan'a katılıyorum. Türkiye güldü. "Ben de bilmiyorum." Yunanistan sinirli bir şekilde "Urg, ben gidiyorum Almanyaya söz vermiştim." saatine baktı ve "Aptal! Yetişemeyeceğim! Üfff, ya! Beni çok oyaladın!" Türkiye derince iç çekti ve "Özür dilerim Yunanistan. Onun yanına zamanında gidemediğin için özür dilerim." dedi. Yunanistan sanırsam ilk kez küçük beyni çalıştı ve alttan alması gerektığini anladı. "Offff, çok abartma! Alt tarafı bir konuşma yani! Neyse çıkışta kapının önünde bekliyorum. Senin önceden çıkmayacağın belli. Neyse görüşürüz." O sırada ayakkabım yere sürtündü ve iğrenç bir ses çıktı. İkisinin kafası da benim tarafıma doğru çevrildi. Yunanistan "Hey, bizi mi dinliyorsun sen!?" Hızlıca ayağa kalkıp koşmaya başladım. Sanırım beni görmediler. O sırada zil yardımıma koştu.
*gün sonu*
Zl çaldığı gibi herkes ayaklandı. Türkiye çantayı omzuna attı. Bana gülümseyerek "Hadi görüşürüz." dedi. Bende gülümsedim "Görüşürüz Türkiye." Türkie hızlı adımlarla sınıftan çıktı. Sınıftan çıkana kadar peşinden baktım. Çantamı aldım ve sınıftan çıktım. Azerbaycan ve Japonya gülüşerek çıkıyorlardı. Güney Kore ortalıkta görünmüyordu. Ben aşağı kata indim ve çıkışa doğru ilerlerken Türkiye ile Yunanistan'ı gördüm. Yunanistan sinirli bir şekilde bakıyordu ve "Hadi yürü!" dedi ve ikiside yürümeye başladı. Offf, ya ben tek başıma yürüyeğim dimi. Üfff. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Etrafımdaki hiç kimse tek başına yürümüyordu. Kendimi fazla yalnız hissetmiştim.Evet, yeni bölüm geldi. Öteki bölümde kimin ağzından olsun?
A)Ukrayna
B)Türkiye
C)Yunanistan🇺🇦
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur (Türkiye x Ukrayna)
FanfictionO sıcak ellerin benim kalbimi ısıtmıştı Türkiye. Senin bana verdiğin şemsiye beni ısıtamazdı ama sıcak gülümsemen kuzey kutbunu eritirdi... Sevgilisinden ayrılan Ukrayna'nın gözleri açılır. Onca yıldır nasıl görmemişti onu. Onsuz bir nefes almayacağ...