Şemsiyeye baktım. Bir dakika! Ben bu şemsiyeyi nasıl verecektim Türkiye'ye! Ya uf!!! Yine onu görürsem veririm. Acaba yine görür müydüm acaba? Görürsem tepkisi n'olurdu? Ya beni tanımamızlıktan gelirse? Bir dakika bu neyin endişesi olum? Daha Rusya'dan yeni ayrılan ben şimdi ne yapacağımı düşünüyordum. Sonra Fırsatçı lakabını alırsam şaşırmam. Evet kesinlikle bağlandım ona. Yani dizilerde "Yok ben aşık diğilim. Olamam." falan diyen tiplerden değilim. Dur mutfakta gevrek olacaktı. Onu yiyim bari ben. Acıktım düşünmekten. Kendime mısır gevreği koyup içerideki rahat koltuğuma oturdum. Yanımda duran televizyon kumandasına uzanıp, televizyonu açtım. Kanal değiştirirken Dolar ile haberler vardı. Amerika doları çekip, çekip duruyordu. Yazık biz ülkelerin başını döndürüyordu. Haberi değiştirdim. Off sıkıldım ben.
Telefonumu açıp Whatsapp'a girdim. Mesaj atan yoktu. Adı üstünde sapların uygulaması. Rusyayı düşündüm. Amerika ortaya çıkınca gerçek yüzünü görmüştüm. Daha şimdi anlıyorum Rusya'yı bıraktığım da özgür olduğumu... O an aklıma Belarus geldi. Yazık şimdi o salağın peşinden gidiyordu. O hiç bir zaman Belarus'a değer vermedi. Ama Belarus hiç bir zaman umudunu yitirmedi. Yazık lan. Üzüldüm şimdi. Amerika'ya Japonya aşıktı bir de. Nasıl aşıklar lan ona? Yazık Japonya'ya diyeceğim de onu tanımıyorum. En son Japonya'nın Amerika'dan vazgeçiğini biliyorum. Neyse ben düşünmekten de sıkıldım. Yavaş yavaş göz kapaklarım kapandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur (Türkiye x Ukrayna)
FanficO sıcak ellerin benim kalbimi ısıtmıştı Türkiye. Senin bana verdiğin şemsiye beni ısıtamazdı ama sıcak gülümsemen kuzey kutbunu eritirdi... Sevgilisinden ayrılan Ukrayna'nın gözleri açılır. Onca yıldır nasıl görmemişti onu. Onsuz bir nefes almayacağ...