O an küçük kafasını tuvalete bastırıp boğmak istedim ama o benden daha fazla uzundu. Bana döndü. Yüzünde donuk ifade yok oldu. Ve kahkaha atmaya başladı. Ağzından siyah şeyler akıyordu.
hεƦ şεψ ψøκ øluψøƦδu. πøluψøƦ βöψlε﹖﹗
Gün yeniden başlıyor...
Yoldaki taşı tekmeledim. Okulun ilk günü... Ben okuldaydım ama. Noluyor Ya! Galiba hayaldi? Ama olamazdı. O sırada Türkiye 'yi gördüm. Aynı öncesindeki gibi. Beni fark etti ve yanıma yaklaştı. Elini ensesine attı. "Ukrayna'ydı değil mi? " dedi. Ona hemen "Bugün okulun ilk günü değil mi?" dedim. Kafasını salladı.
Nasıl yani? Hayal mi gördüm? Ama ... Ama... Bu olamaz Ya!
"Hey Ukrayna iyi misin?"
"Haa, evet sadece dalmışım."
"Yani iyi olduğudan emin misin?"
"Evet, evet. Bak gelmişiz okula."Okula girdik. Türkiye panolara yöneldi. O sınıf yerleştirme sistemini incelerken düşündüm.
Ya Türkiye yi de kaybedersem!? Buna izin veremezdim. Ona bir şey olmasına izin vermezdim.
"Hey sen iyi olduğundan emin misin? Rengin gitmiş?" O an ürkmüştüm ama bir şey demedim. Onuda kaybetmek istemiyorum.
Sımsıcak elini alnıma koydu. "Ateşin de yok? İyi olduğundan emin misin Ukrayna?" Yanıyorum ben ya! Yardım edin! Bir kaç adım geriledim. "Yok ben iyiyim dedim ya"
Türkiye gülümsedi. "İyi o zaman. Gel hadi. Aynı sınıftayız zaten."Üst kata çıkmak istemiyorum. Ya yine aynısı olursa. Türkiye ilerlemeye başlayınca ben de ona yetişmek için hızlandım. Sınıfa doğru ilerlerken bir şey yoktu. Sınıfa girdik. Sorun yok. Sınıfya kimse yok tamam... Oh be sorun yok. Meğersem hayalmiş sanırsam. 5. Sıraya çantama koydum. Oda yanıma oturdu.
YUPPİİİİİİİ!
"Hey Türkiye."
"Efendim?"
"Sen niye herkese yardım ediyorsun?"
"Ahh.. Şey... Umm neden yardım etmeyeyim ki?"
"Hmm, tanımadığın kişilere bile niye yardım ediyorsun ki?"
"Annem herkese yardım ederdi. Aile geleneği gibi işte."
"Hmm. Peki an-"Sınıfa öğrencilerin gelmesi ile sözüm bölündü. Türküyenin iç çektiğini duydum. Demek ailesi hakkında konuşmayı sevmiyordu. Öğrencilerin arasında Japonyayı gördüm. Gözleri kızarmıştı. Sınıfa hocanın girmesi ile ses kesildi. Her kes kendini tanıttı oturduğu yerden. Rusya kendini tanıtırken her kelimesi için ona küfrettim. Umarım Türkiye duymamıştır. Sjsjsjjsss.Ders neredeyse boştu sonraki ders hoca gelmedi. Sınıfta herkes konuşuyordu. Türkiye Azerbaycan ile konuşuyordu. Kardeşler diye biliyorum.
Rusyanın "Hey bücürük. " demesiyle ona döndüm.
"Hee, sırık ne istiyorsun?"
"Fırsatçılağa baş-"
"Ne diyorsun sen?!??""Kavga etmeyi keser misiniz?! Sizin aptal kavganızdan dolayı şarkı dinleyemiyorum!" Sabahtan beridir konuşmayan Güney kore bir anda bize saldırmıştı. Ama gerçeği söyliyim bu her gün gördüğümüz bir şey değil ne yalan söyleyim. Herkesin Güney Koreye baktığını görünce Güney Kore "Şey... ben ... özür dilerim..." dedi ve ortalıktan kayboldu. Evet kaybolmakta iyiydi o kesin.
3 ders sonra öğle teneffüsü...
Türkiye ve Güney Kore yok olmuştu. Off, konuşacak kimse yok lan. Sınıftan ayrıldım ve bodrum kata indim. Bazen sıkıldığımda buraya inerdim. Şarkı falan dinlerdim. İnerken sesler duydum. "Japonya niye bu kadar canını sıkıyorsun ki? Hiç bir şeye değmez." Bu Güney Koreydi. Yanında sanırsam Japonya vardı. Sonra Japonyanın hıçkırık sesi geldi.
"Niye ağladığımı ben de bilmiyorum. Sadece boynum sıkılıyormuş gibi. Sanki bir ip boynumu sıkıyormuş gibi."Yani olanlar gerçek miydi?
Normalde bugün yayınlamıyacaktım ama Gökse kendi kitabın da yeni bölümü yayınladığı için yayınladım. Bu bölüm Gökse için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur (Türkiye x Ukrayna)
أدب الهواةO sıcak ellerin benim kalbimi ısıtmıştı Türkiye. Senin bana verdiğin şemsiye beni ısıtamazdı ama sıcak gülümsemen kuzey kutbunu eritirdi... Sevgilisinden ayrılan Ukrayna'nın gözleri açılır. Onca yıldır nasıl görmemişti onu. Onsuz bir nefes almayacağ...