Bugün yılbaşı ve yılbaşı partisi var. Yehuuuu!
Evet önceden aldığım siyah elbiseyi giydim. Sallanan gri küpelerimi taktım ve spor ayakkabılarım... Ummm, bu spor ayakkabıyla gidecemeyeceğimi düşündüğüm için siyah Converse almıştım.
Kiralanan yere ilerledim. Kapı açıktı. Girdiğimde alkol kokusu ile suratımı buruşturdum. Bu kokuyu almayalı 3 ay oldu. Ve fark ettim ki bu kokuyu... ÖZLEMEMİŞİM! Evet, aynen benim gibi olun. Alkole nayır demek için 0... Ben ne diyom lan? Ayyy, kendine gel yha! Bir kenarda alkol birliği kurulmuştu. Evet, ben n'acağım? Japonya ile Azerbaycan bir kenarda konuşuyorlardı. Güney Kore dans ediyor, Yunanistan ve Türkiye konuşuyorlardı ve Osmanlı...
Yunanistan ve Türkiye mi!?
Osmanlı mı!?Hee, Osmanlı değilmiş. Tmm. Yunanistan ve Türkiye bir kenarda gülüşüyorlardı ve birbirlerine bir şeyler anlatıyorlardı. Ve baya eğleniyorlardı sanırsam. Türkiye'nin kıyafetini kolundan siyah sargıları gözüküyordu.
O sırada yavaş dans müziklerinden çaldı. Partiye sıça... Neyse, neyse , neyse, NEYSE!!!
Tamam, Türkiye ile Yunanın dans etmemesi için bir şeyler yapmalıyım. Demi yani. O sırada Türkiye beni gördü. Yavaş yavaş bana doğru ilerledi. Çok fazla alkol kokuyordu. Alkolü fazla kaçırmıştı. Bunu umursamamakta kararlı bir şekilde derin nefes aldım ve kafamı kaldırıp suratına baktım. Yine suratında sevecen bir gülümseme vardı. Sanki hiç alkol içmemişti. Onun suratına böyle binlerce yıl daha bakabilirim. "Umm, hey iyi misin? Ukrayna?" Hemen kendime geldim ve gülümsedim. "Senin burada olmanı beklemiyordum. Gelmeyeceğini söylediler filan yani işte..." diye saçmalarken etrafımızdaki herkesin dans etiğini gördüm. Türkiye elini bana gösterince ben de biraz mal olduğumdan dolayı onun dans etmek istediğini zor anladım. Ellerimi boynunun arkasında kenetledim. Ve kafamı onun göğsüne koydum.
Kalbi... Çok hızlı atıyordu. Elleri belimdeydi. Buradan fesat anlayanlara sesleniyorum. Sizi si- (Burada 2000den fazla küfür olduğu için Dünya Aga sansürledi.)
Alkol kokusu ve sıktığı parfümün kokuları birbirine karışıyordu. Takım elbisesinin cebine kırmızı kumaş peçete koymuştu. Fes yerine siyah bir şapka takmıştı. Takım elbisesi asker yeşili yerine siyahtı. Ne yalan söyleyim çok yakışıklıydı. Bilmiyorum kaç dakika böyle dans ettik. En son ayrıldığımızda benim suratıma gülümseyerek bakıyordu. Suratımı avuçladı. Suratıma doğru eğiliyordu. Ben de parmak uçlarına kalktım. Tam onu öpücekken...
Güney Kore'nin sesini duydum ve sonra Türkiyenin benden ayrılışını...
Ya sıkayım bu işi ben! Tam onu öpücekken bu mu olur?! Güney Koreye baktığımda merdivenden çıkmış ve bir sahnenin düşmüş süsünü düzeltiyordu. Merdivenleri Türkiye tutmuştu. Türkiye bana bakıyordu. Ve bana gülümsüyordu. Onun gülümsemesini hep izleyebilirim.
●═══════════◄ೋღבוּ באָןאָ וֹןוּ האָתıרלאָתתღೋ►═══════════●
Yılbaşı bölümü geç geldi üzgünüm.
🇬🇷🇰🇷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur (Türkiye x Ukrayna)
FanfictionO sıcak ellerin benim kalbimi ısıtmıştı Türkiye. Senin bana verdiğin şemsiye beni ısıtamazdı ama sıcak gülümsemen kuzey kutbunu eritirdi... Sevgilisinden ayrılan Ukrayna'nın gözleri açılır. Onca yıldır nasıl görmemişti onu. Onsuz bir nefes almayacağ...