no.13

880 62 12
                                        

evgeny grinko - wake up

🎬

Annem ve babam olduğun için.

Bunu duyduğumda dudaklarımı istemsizce birbirine bastırdım. O an göz pınarlarıma dolan ve yanaklarımı ıslatmak için öndeki inatçı tek bir damlayı bekleyen gözyaşlarımla buğulanan gözlerimi kapattım ve sessizce derin bir nefes aldım.

Hepsinin bakışlarının bana dönmüş olduğunu biliyordum. Ve bu bakışların bu dakikaların ağırlığı geçtikten sonra alaycı bakışlara dönüşeceğini de iyi biliyordum. O inatçı damlaya izin vermem halinde yüzyıllar süren dalganın konusu olacağımı da çok iyi biliyordum. Ancak bunlara rağmen duygularımı göstermek konusundaki çekincem tam olarak bunlar değildi. Çekincem tam sağımda, sağ profilime odaklanan bir çift gözdü.

"Hyung,"

Gözlerimi açıp birkaç saniye bekledim. O inatçı damlanın hala diğerlerini engellemeye devam edişine minnet duyarak kafamı kaldırıp ona baktım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

"Teşekkür ederim."

Dudağımı ısırdım ve kafamı yavaşça salladım. Üzerime çöreklenmiş bütün duygusallığımı dağıtmak için samimiyetsizliği daha havayla ilk buluştuğunda belli olan kahkahamı yolladım.

"Bitti mi? Artık yemek yiyebilir miyiz?" dedim.

"Ah gerçekten hyung." Jin Young siteminden sonra gülerek kafasını iki yana salladı.

Omuz çekip önündeki bira şişesini aldım ve ortaya uzattım. Yüzüme bir sırıtış yerleştirdim ve bağırdım.

"Gyeom'a!"


Alışkanlık.

Kast ettiği şey elbet bu olmayabilirdi. Ancak beynim o cümleyi duyduğu andan itibaren geçmişten çıkardığı bu kelime ile arasında bağlantı kurmaktan kendini alamadı.

Annem ve babam olduğun için.

Bakışlarım ortada birleşen yedi bira şişesinde ve neşeyle gülümseyen yüzlerinde dolaşırken kimsenin bu kelimelerden dolayı şaşkınlık duymadığını fark ettim. Bu, bu tabire alıştıklarından mıydı?

Önümdeki kutu kolayı kaldırdım ve yüzüme yerleştirdiğim gülümseme ile onlara katıldım. İçimden hepsinin neşeyle haykırdığı ismi tekrarladım.

Gyeom'a.

Bakışlarım haykırışın ilk sahibine ve yüzüne yapıştırdığı alaycı gülümsemeye takıldı.

"Onları üzersen..."

Alışkanlık.

Seul'de beraber yaşadıkları için ona göz kulak olmasından mı bahsediyordu, biraz önceki cümlesiyle? Fakat bu durum; kahkahaların sebep olduğu gözyaşları dışında bir kez bile gözlerinin dolduğunu görmediğim Yu Gyeom'un, ağlamamak için kendini tutmasına ve yüzüne zorlama bir sırıtış yerleştirmesine neden olacak bir durum muydu?

Diğerlerini takip edip kolamdan bir yudum aldım ve masaya geri bıraktım. Yemeğe odaklanan diğer altı kişiyi arasında dolaşan gözlerim yeniden solumdaki kişiyi buldu.

Dalgındı. Buraya ait değilmiş gibi duruyordu. Dakikalar önce Jackson'ın bahararatlı oluşuyla ilgili dakikalarca yakındığı acı soslu pirinç kekini yavaşça çiğnerken diğerleri arasında dolanan gözleri sık sık tam karşısında oturan Yu Gyeom'da duruyordu.

Gardenia | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin