no. 18

822 66 21
                                        

evgeny grinko - jane maryam

"Küçük hanım, misafiriniz geldi."

Kafamı okuduğum defterden kaldırıp kapıya çevirdim. Ha Ra-sshi, araladığı kapıdan bana bakıyordu.

"Geliyorum." dediğimde hafifçe başını eğdi ve kapıyı kapattı.

Kapıyı kapattığında oturduğum yerden kalkıp makyaj masasına koştum. Aynadan kendime bakıp saçlarımı düzelttim ve koşar adım odadan çıktım. Merdiven basamaklarını inerken bakışlarım kapının önünde ellerini cebine koymuş etrafına bakınan Jae Bum'u buldu. Ona doğru yaklaşıp önünde durduğumda bakışlarını bana çevirdi.

"Hoş geldini-... Young Jae yok mu?"

"Sana söylemedi mi?"

Kaşlarımı çatarak sordum.

"Neyi?"

"Bugün pek iyi hissetmiyor."

"Ah, neyi var? Hasta mı?" diye sorarken merdivenleri işaret ettim. Basamakları tırmanırken anlatmaya başlamıştı bile.

"Dün sizden sonra arkadaşlarımla buluştum. Diğerleri de bize geçecekti. Ancak eve döndüğümde Young Jae evde yoktu. Gece yarısı eve döndüğünde sırılsıklamdı. Sabaha karşı ateşlendi. Hastaneye gittik. Eve gelince de dinlenmek istediğini, hikaye için daha fazla oyalanmamamız gerektiği için de bunu ikimizin halletmesini söyledi."

Çatıya çıkan ahşap merdivenin önünde durduğumuzda yeniden konuştum.

"Ah. Bana neden söylemedi."

Omuz çekti.

"Yanında biri var mı?"

"Jackson ve Yu Gyeom evde, onunla."

"Nereye gittiğini söyledi mi?"

Yeniden omuz çekti.

"Hava almak istediğini söyledi."

"Bir şey olmadığına emin misin?"

"Onlardan ayrıldığımı söyledim Ga Yoon. Bu konuda senden daha fazla bir şey bilmiyorum." dedi ve iç geçirdi. "Senin bu konuyla ilgili bir şey biliyor olabileceğini düşünüyordum."

Hafifçe alt dudağımı ısırırken kafamı iki yana salladım. Derin bir nefes alıp elimde çatıyı işaret ettim.

"Sen yukarı çık. Ben geliyorum."

Kaşlarını çatıp yukarı bakarken kafasını salladı.

"Işık, kapının solunda." diye seslendim odama ilerlerken. "Kapıya da dikkat et!"

Sedirin üstündeki telefonum ile defterimi alıp koridora geri çıktım. Çatıya çıkan merdiveni tırmandım ve odanın içine girdim.

Odayı dün eve geldikten sonra Ji Sung-sshi ve Ha Ra-sshi'nin yardımı ile çalışma odası haline getirmiştik. Küçük pencerenin önüne fiskos sehpa ve iki sandalye koyulmuştu. Kolilerin içindeki kitapları Ji Sung-sshi'nin üst üste duvara montelediği beş sıra rafa dizilmişti. Kıyafetlerinin olduğu büyük sandığı ise rafların altında duruyordu. Biraz yanında, köşede minderler vardı.

Gardenia | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin