bach cello suite no.5 in c minor: prelude
(yo-yo ma)♩
"Ah, Ga Yoon-ah bekle."
Yu Gyeom'un neredeyse bağırarak söylediği kelimeler ile önce masada bir sessizlik oluştu. Masadaki bakışlar elimden yemek çubuklarını alıp yerine uzattığı çatala odaklandı. Ardından aynı bakışlar ikimiz arasında dolaştı.
"Ga Yoon çello çalıyor." diye sessizliği bozdu Young Jae. "Yemek çubukları parmaklarını incitebilir. Bu yüzden kullanmamayı tercih ediyor."
Hala üzerimde olan bakışlar gerilmeme sebep oluyordu. Buna rağmen gülümsemeye çalışıp başımı öne eğdim. Ve çatalıma geçirdiğim kimchiyi ağzıma attım.
"Çello mu çalıyorsun?"
Bakışlarımı aklıma kazınan derin sesin kaynağına çevirdim. Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Bu açıdan küçük bir köpek yavrusuna benzediğini düşünüp içten içe gülümsedim.
"Evet." diye cevapladım, adının Jackson olduğunu hatırladığım kişiyi.
"Ah, Ga Yoon on beş yıldır çello çalıyor." dedi Yu Gyeom ağzındakileri çiğnemeye ara vererek.
Hayranlık dolu sesleri duymazdan gelmeye çalışarak kızartılmış manduyu önümdeki küçük tabağın üstüne bıraktım. O sırada duyduğum başka bir ses ile kafamı kaldırdım. Tam karşımda bana bakmakta olan gözlere baktım.
"Kaç doğumlusun?"
"Doksan yedi." dedim, boğazımı temizleyip.
"Erken doksan yedili misin?" diye sorduğunda Jackson'ın yanımda kıkırdadığını ve ardından yanındaki Jin Young'a "Yine başlıyoruz." diye fısıldadığını duydum. Bunu duymazdan gelip sorusunu cevapladım.
"Hayır. Kasım doğumluyum."
"Ama bana oppa demiyor." diye araya girdi Young Jae, neşeli bir kahkaha attıktan sonra.
"Herkes senin gibi takıntılı değil hyung. Young Jae, bir yıla bile göz yumabiliyor arkadaşı için." dedi Jackson hafif alay ve hafif sitem karışımıyla.
"Jae Bum hyung erken doksan dörtlü ve Jackson hyung ile arasında iki aydan az var. Fakat buna rağmen kendisine hyung diye hitap etmesini istiyor."
Açıklamayı yapan Yu Gyeom'a baktım.
"Ayrıca benimle de arasında yaklaşık dokuz ay var ve hala ona hyung diyorum." dedi, Jin Young arkasındaki koltuğa doğru yaslanıp gülerken.
Onlara katıldım. Ancak bakışlarım şakayla karışık bu konuda sitemde bulunan ikiliye bakıp çenesini ileri geri oynatan Jae Bum'u bulduğunda dudağımı ısırdım.
"Yah! Kesin şunu." diye söylendi.
Konuşmadan önce gözlerimi üzerinden çekip önümdeki tabağa çevirdim.
"Bunu tuhaf karşılamıyorum. Babam ve amcam arasında sekiz dakika var fakat amcam babama hyung diyor."
"Oh. Gerçekten mi?" diye şaşıran Jackson'a karşılık Bambam ağzındakileri çiğnerken hepimizin gülmesine sebep olan o kelimeleri söyledi.
