[story]
"İkinci bir ele var mısınız?"
Hava yağmurluydu. En son kampüs dışına çıkalı 2, Lee Donghyuck ile konuşalı 3 hafta, Wong Yukhei ve diğer arkadaşlarım içerisinde bulunduğum depresif havanın farkına varalı ise 1 hafta oluyordu; bu bir haftadır maruz kalmadığım şaklabanlık gösterisi yok denecek gibiydi. Bu gece ise arkadaşlarımın zoruyla kampüs dışına çıkmıştım.
"Ne ikincisi oğlum ya beşinciye oynuyoruz."
"Kaybediyorsun diye ağlama Jung Yoonoh," dedi Doyoung hyung sırıtarak kartları karıştırırken. "Bir el daha oynuyor muyuz?"
"Sanki kumar oynuyormuşuz gibi konuşmayın lan, UNO oynuyoruz şurada."
Taeyong hyung söylenerek telefonunu eline aldığında ben de tamamen arkama yaslandım ve bulunduğumuz kafeye göz gezdirdim. Yorgundum ve hiçbir şey yapmak istemiyordum. Tüm zihnimi kaplayan şey ne vizeler ne de ailemdi. Yalnızca Donghyuck vardı ve başımı ağrıtıyordu.
Söylediği son sözlerden sonra ciddi anlamda şevkim kırılmış ve gururum incinmiş gibiydi. Bunu ne kadar dışarıya vurmasam da üzülüyordum, onun gözünde takıntılı bir orospu çocuğu kılığında olmak beni oldukça rahatsız ediyordu. Ondan inkar edilemeyecek bir biçimde hoşlanırken ve onun için endişelenirken gördüğüm muamele haddi hesabı ölçülemez bir biçimde adaletsizdi.
Tabii, Donghyuck da haklıydı. Bilinmeyen bir kişi ona sapık gibi mesajlar atıp onu takip ettiğini söylüyor ve sırlarını bildiğini dile getiriyordu. Hatalıydım, başından beri bürünmüş olduğum tavır yanlıştı.
Keşke kocaman, kırmızı bir geri alma düğmem olsaydı. O zaman her şey daha kolay olurdu.
Önüme dağıtılan kartları aldım ve Yukhei ile Doyoung hyungun söylenmeleri eşliğinde oynamaya başladım.
***
kıçımı donduran havalar favorim eyvallah mikail.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nuitman
Fanfiction❝ şehrin karanlığında kaybolmuşum. ❞ © dububaoziㅣmarkhyuck [texting & fantastic story] all rights reserved start: 20.11.18 end: 13.02.19