2.2

2.5K 413 101
                                    

[story.]

"Bu gece neye içiyoruz?"

Sana, Lee Donghyuck.

Donghyuck bana bakarak sorduğunda sigarası çoktan bitmişti. İkimiz de bağdaş kurarak oturmuş yarım saattir ettiğimiz sohbetin büyüsüne kapılmıştık.

En azından ben ona kapılmıştım.

"Yıldızlara içelim derdim ama bu gece gökyüzünde yıldız bulanı kutlarım." Gülümsediğimde Donghyuck da güldü.

Yemin ederim, hafif kıkırtısını bile her gün dinleyebilirdim.

"O halde sana, yabancı herif." Donghycuk bira kutusunu bana doğru uzattı ve havuzun ışığında parlayan gözleriyle bana baktı. "Bu gece de sana içelim."

Gülümsedim. "Şerefe."

Biralarımızı tokuşturup içmeye başladık.

Ona göre bir yabancı olmak beni asla etkilemiyordu. Donghyuck'un asla herkesle birdenbire konuşmadığını bilecek kadar onu iyi tanıyordum. Bir şekilde gelmişti ve nedenini merak ediyordum.

Konuşmak için başımı ona, soluma çevirdiğimde birasını önüne bırakmış iki eliyle tuttuğu siyah iPhone'unun parlak ekranına çatık kaşlarla bakıyordu.

Ekranına baktım.

15 dakika önce gönderdiğim mesajlara bakıyordu.

Parmağıyla yazma yerine dokunduğunu gördüm. Elleri klavyenin üzerinde dururken bir an için cevap yazacak sandım.

Fakat birkaç saniyeden sonra kafasını belli belirsiz iki yana sallayarak ekranını kapadı. Telefonunu cebine atarken biramdan yudumladım.

Onun umurunda bile değildim. Resmen boşuna çabalıyordum, boşuna onun için çırpınıyordum.

Yalnızca kendimi kandırıyordum.

nuitmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin