1.9

2.6K 414 157
                                    

[story.]

"Selam."

Lanet olsun.

Ağaçlık alanda oturan grubun yanına geldiğimizde ve Yukhei ilk iş kız arkadaşının yanına gittiğinde bütün gözler bize dönmüş gibiydi. Sicheng, Jungwoo, Jaemin, Renjun, kol kola girmiş iki kız, Jeno, yanında oturan bereli kız ve onun yanında oturan çocuk.

Lee Donghyuck.

Karnımda mide bulandırıcı bir his oluşurken tüm kanın vücudumdan çekildiğini hissettim ve heyecandan üşümeye başlayan ellerimi ne yapacağımı bilemeyerek ceketimin ceplerine koydum. Donghyuck bana bakmıyordu bile ama berbat hissediyordum.

Bakmaması bile acı veriyordu.

"Otursanıza," dedi Jungwoo hyung gülerek, ardından da herkes arkadaşı olan kişilerin yanına dağılmaya başladı. Ben de ne yapacağımı bilemeyerek Yoonoh hyungun peşine dolanıp onun yanına, çimenlere oturdum.

Donghyuck görüş açımdaydı, uzağımda kalıyordu ama sağ çaprazımdaydı ve karanlıkta ona baktığımı göremeyeceğinden kolaylıkla ona bakabiliyordum. Üzerinde siyah bir şişme mont, kırmızı bir hoodie, siyah skinny jeanleri ve aynı renk bağcıklı botları vardı. Elindeki çakmağı döndürürken sırtı ağaca dayalıydı. Solunda bir içki şişesi duruyordu ve sağında oturan bereli kız ona bir şeyler anlatıyor gibiydi.

Donghyuck önce ona yüzünü buruşturdu ve o kalın dudaklarıyla birkaç kelime söyledi. Söylediklerine yanındaki kız sinirlenmiş olacaktı ki birden çocuğun yüzünü sağ eliyle sertçe kavradı. Bunu görünce kaşlarım kendiliğinden çatılsa da tek kelime edemedim. Kız uzun uzun bir şeyler söyledi. Donghyuck da bir şeyler söyledi, ardından sol elini kızın beline atıp yüzünü eğerek onu öpmeye başladı.

Bakışlarımı yolmakta olduğum çimenlere çevirdim.

"Mark, iyi misin?"

Taeyong hyungun sesini duyduğumda bakışlarımı bana bakan 3 kişiye çevirdim. Neden bana dik dik bakıyorlardı?

"Ne oldu?"

"Hiç," dedi Doyoung hyung sakince. Onlara kaşlarımı çatarak baktım, ardından yüzümü buruşturdum.

"Parkın kenarındaki büfeye gidip geleceğim," diye mırıldandım. "Bir şey ister misiniz?"

"Karar verince ararız seni," dedi Yoonoh. Başımı salladım ve ayağa kalkarak uzaklaşmaya başladım.

***

kaosun yaklaşan sesini duyuyor musunuz?

bu aralar yorumlarınıza cevap veremiyorum, biliyorsunuz normalde random da olsa cevap veren bir insanım ama şu okul zamanı elime telefonu alıp cevap verecek zamanım olmuyor.

yinede sizin için önemli olan soru ve düşüncelerinizi yanıtlamaya çalışıyorum. beni affedin. ♡

nuitmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin