1.2

9.7K 707 282
                                    

Büyük bir restoran işletiyorduk. Genelde bu işlere fazla karışmazdım ama arada bir gelip burada yemek yediğim olurdu. Babam sürekli ''gel oğlum öğren'' diyordu ama ben bu işlere pek meraklı değildim. Tüm çalışanlar beni tanıyordu. Babam da diğer şubelerden birinde olmalıydı. Burayı genelde amcam işletirdi. Ahmet amcamın kapısını çaldım.

''Gel''

dediğine odaya girdim. Beni görür görmez gülerek konuştu

''Oo kerataya bak sen gelir miydin buralara?''

''Amca sınava çalışıyorum ondan''

''Aferin yegenim derslerini aksatma para ihtiyacın var mı?''

''Yok teşekkürler amcacım, bir şey diyecektim.''

''Söyle''

''Yukarıya bir kontrole falan mı gitsen''

''Daha yeni geldim oradan''

''Ama bizim kuralımız neydi? Çalışma, disiplin bir de bir şeydi boş ver hadi amca azcık daha kontrol et''

''Sen git çok meraklıysan''

''Amca beni biliyordun, bunu çok isterim ancak senin için diyorum.''

''İyi be tamam yaramazlık yapma''

''Asla''

Kapıdan çıkan amcama bakıp gülümsedim. Hızla Sandalyesine oturup dönen sandalyede arkamı döndüm. Atlas bir iki dakikaya gelirdi. Kapı çalınca sesimi değiştirip 

''Gel''

dedim. Kapı açılınca kalbim hızlanmıştı ve gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

''Şey, ben işe başlamak için gelmiştim''

yüzümü zar zor ciddi bir ifadeye sokup sandalyede yavaşça döndüm. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Atlas şaşkın bir şekilde bakınca kendimi daha fazla tutamamıştım. Çok komik bakmıştı. Birden kahkaha atmaya başlamıştım. Atlas ise kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Amcam odaya girince hızla ayağa kalktım

''Eşek sıpası kalk lan''

gelip kulağımdan çekerek kapıya doğru sürüklemeye başladı. Şimdi gülme sırası Atlas'a geçmişti işte.

''Ah! tamam amca özür dilerim yapma''

dedim. Kulağımı bırakınca. Elimi oraya götürüp ovuşturdum.

''Sen de kusura kalma genç bu sıpayı adam edemedik bir''

dedi ve yerine oturdu. Sonra görüşeceğiz bakışlarını atıp 

''Sen çık artık odadan hadi''

dedi. Kapıyı kapatıp sessizce çıktım. Odanın kapısının önünde Atlas'ı beklemeye başladım. Odadan çıkınca gülümseyip yanıma geldi

''Teşekkürler sıpa''

ellerini saçlarıma götürdüğünde kedi gibi mayışmıştım. Dediğini unutmuştum. Elleri hep saçımda kalsaydı keşke. Ellerini çektiğine içimde bir boşluk olmuştu. 

Kaşlarımı çatıp elini tuttum ve saçıma götürdüm. Şaşkınca bakmaya başladı.

''Biraz daha yapsana''

dedim gözlerimi kırpıştırarak. Gülümseyip saçlarımla oynamaya devam etti

''Saçların çok hoşuma gidiyor''

''Senin de ellerin çok hoşuma gidiyor''

dediğimde kaşlarını çatmıştı. Hala saçlarımla oynuyordu.

''Bugün ne içtin sen böyle sakin olmazdın, ne zaman bana laf sokacak diye bekliyorum''

Ellerini çekip. 

''Tamam hadi işinin başına. Bizim şirketimizin üç önemli şeyi vardır. Disiplin, çalışma ve çalışma''

''Yaa tabi, hadi ben başlayayım görüşürüz ve tekrar teşekkür ederim''

''Rica ederim''

dedim ve  ona el sallayıp restorandan çıktım. Yüzümde bir gülümseme kalmıştı. Ellerimi saçlarıma götürüp gülümsedim. Ne yapıyordum ben böyle. Daha hızlı yürümeye başladım. Bir an önce eve gitsem iyi olurdu. Kafam çok karışıktı...

------------------------------------

Ya bu İlter çok tatlığğğ

Ağağağağa 

ehuehuehuee kaos mu yapsam ne?

Düğün(Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin