🐴Las: Hazır mısın?
Sıpa: Beni lüx bir restoranda akşam yemeğine götürüp evlenme teklifi edeceğini ne zaman itiraf edeceksin?
🐴Las: öğkk yapmam ben öyle şeyler.
Sıpa: Doğru bunu benim yapmam gerek. Bizim restoranlardan birini sana lüx diye kakalarım.
🐴Las: Çok zekisin. Bu kadar beyin ağır gelmiyor mu?
Sıpa: Haklısın, birazını da sana verebilirim çünkü sende hiç yok.
🐴Las: Uf küstüm.
Sıpa: Tamam tamam özür dilerim :(
🐴Las: İyi affettim.
🐴Las: Hadi be ama gel artık makyaj mı yapıyorsun?
Sıpa: Ne yapayım erken gelmeseydin.
Sıpa: Takımımı öylece bırakamazdım.
🐴Las: Ne takımı?
Sıpa: Nevresim takımı.
🐴Las: fazla komikti ama sana bir şey diyince iki katıyla bana döndürdüğün için bir şey demeyeceğim.
Sıpa: Güzel, öğreniyorsun.
🐴Las: Yaa sabır.
--
Takım elbiselerden nefret etsem de Atlas giyinmem gerektiğini söylemişti. Annem odaya girip bana baktı. Gideceğimi ona zaten söylemiştim.
"Anne, insan kapıyı çalar."
"Ay ne göreceğim sanki"
"olsun."
"Bakiyim sana. Maşallah benim yakışıklı oğlum. Seni bir okuyayım dur."
Dudaklarını oynatarak dua sözlerini mırıldanıyordu. Esneyip bana baktı.
"Senin nazarın var."
"Anne ya!"
"İyi be tamam çok geç kalma."
"Tamam."
İlker bana bakıp kaşlarını çattı.
"Bu çirkin şeyi niye giyiyorsun abi."
"Seni ilgilendirmez."
Dudaklarını büzüp bana baktığında gözlerimi devirip benim gibi kıvırcık olan saçlarını okşadım. Gülümsediğinde eğilip fısıldadım.
"Odamda komodinin 3.çekmecesinde çikolata var. Annem bilmesin kızar ikimize de tamam mı?"
Gözleri parlarken kafasını salladı ve hızla odama doğru koşmaya başladı. Gülümseyip sonunda evden çıktığımda Atlas kapıda duruyordu. Beni görünce gülümsedi.
Neden geç kaldın diyerek kızmak yerine.
"Hadi bin."
dedi. Bir saniye neye? Yoldaki motoru görünce kaşlarımı kaldırarak Atlas'a baktım.
"Benim değil, öyle bakma. Can'dan ödünç aldım."
Kafamı salladığımda motora binmişti. Bana bakıp gözünü kırptı.
"Atla"
kalbim asfalta doğru eriyip buharlarına karışırken motora bindim. Motoru çalıştırmadan önce kulağına fısıldadım.
"Çok yakışıklı olmuşsun."
Gülümseyip kasklardan birini bana diğerini de kendisine taktı ve motoru çalıştırdı. Kollarımı sıkıca beline sarıp gülümsedim. Kesinlikle bir motor almalıydık.
Sonsuza dek bu şekilde kalmak isterdim. Havanın sıcaklığına karşın serinlemiştim ve kollarımın arasında Atlas vardı. Daha ne isteyebilirdim ki?
Sonunda motoru durdurduğunda onunla birlikte aşağı indim. Gözlerim sonuna kadar açılırken ifademi bozmadan Atlas'a baktım. Omuz silkip şirince gülümsedi.
Burası bizim ilk tanıştığımız düğün salonuydu. Ben de gülümseyip ona baktım.
"Kaçak bir şekilde düğüne mi gireceğiz?"
"Ben bunu iki haftada bir yaparım. Genelde aynı salona 2.kez gitmem ama."
Kalbimin neden böyle attığını bilmiyordum. Salondaki herkes kendi halindeydi. Boş bir masa bulduğumuzda gülümseyip beni oturttu.
"Sen burada bekle ben geleceğim."
Kafamı sallayıp masaya oturdum. Kolanın kapağını açıp bardağa koydum. Canım kolam. Uzun zamandır kola içmiyordum ve bu beni baya mutlu etmişti.
Tam kolamdan bir yudum almıştım ki sahnedeki Atlas'ı görmemle öksürerek tüm kolayı masaya püskürtmüştüm.
"Bugün burada, benim için çok değerli biri için bir şarkı söyleyeceğim."
Şaşkınca ona bakmaya devam ettim. Çevredeki insanların sesleri kulağıma geliyordu.
"Ayy kim bu?"
"Damat tarafından mı acaba?"
"Pek de yakışıklıymış Allah sahibine bağışlasın."
Atlas mikrofonu eline alıp söylemeye başlamıştı.
"Erik dalı gevrektir, erik dalı gevrektir."
Gülümseyip ayağa kalktım.
"Aman basmaya gelmez, haydi basmaya gelmez."
Çok geçmeden ben de sahneye ulaşmıştım. Atlas bana bakıp gülümsedi. Mikrofonu elime verdiğinde sesimin güzel olmadığını bilsem de ona ayak uydurdum.
"Elin oğlu naziktir, el oğlu naziktir"
deyip göz kırptım. Elin kızından bize neydi?
"Aman küsmeye gelmez, haydi küsmeye gelmez"
İnsanlar şaşkınca bakıyorlardı biz ise deli gibi eğleniyorduk. Arkamızdaki müzisyenler bize eşlik ediyordu ama onlar da şaşkındı. Atlas kulağıma yaklaşıp fısıldadı.
"Onları daha da şaşırtalım mı?"
"nasıl"
Birden beni kendine çekip dudaklarıma yapıştığında gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Şaşkınlığım geçtiğinde ona karşılık vermeye başladım.
"yuhh!"
"Tobestafurullah."
"Alın lan şunları sahneden."
Düğün salonundan yaka paça atıldığımızda hala gülüyorduk.
"Sen nasıl psikologsun böyle. Resmen delirmişsin!"
"Ne yani doktorlar hasta olmaz mı?"
"Mantıklı."
Ona sahip olduğum için şanslıydım. Hayatımın her anında yanımda olacaktı. Her zaman bugün olduğu gibi olacaktı. Yarın son günümüzmüş gibi kafamıza ne esiyorsa yapacaktık. Birden aklıma gelen şeyle durmuştum.
Biz düğün ikramlarını yiyememiştik...
-------------------------------------------
KDHSKSJAHS BİTTİĞAAĞĞ
final beklediğiniz gibi oldu mu?
beğendiniz mi?
sizi seviyorumm bu aradaaaa
@bloody--mary (tam üç kere etiketledim ltfn olsun)
ile birlikte İlker'in ve geçen bölümde gözleri kapatılan çocuğun olduğu bir hikaye yazıyoruzz bilginize ckgjlkdjdglkdgjgk <3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düğün(Gay)
Historia CortaErik dalı gevrektir, erik dalı gevrektir. Aman basmaya gelmez, haydi basmaya gelmez... 28.11.18