"Tae. Bu hayatımda en çok eğlendiğim gün oldu. Yeniden çok teşekkür ederim"
"Rica ederim. Ne zaman canın sıkılırsa ara beni buluşalım. Benimde çok sosyal bir hayatımın olduğu söylenemez"
Günün sonunda tae beni evime getirmişti. Bugün çok eğlenmiştim gerçekten. Jungkook'dan sonra iyi delmişti... Lunapark'a gitmiştik. Delicesine eğlenip sonra yemek yemiştik.
Tae'ye veda edip evin kapısını çalmıştım bile..
"Selam! Ben geldim millet"
"Hoşgeldin oğlum. Çok eğlendin galiba?"
"Evet anne çok eğlendim"
"Jimin, hadi oğlum yemek yiyelim" babam konuştuğunda hızla cevap vermiştim.
"Ah yok baba biz tae ile yemek yemiştik. Ama acıkırsam eğer, birşeyler atıştırırım"
"Pekala.. jimin, bu arada anneni fizik hocan aradı bugün. Sınavların haftaya başlıyormuş. Senin şu an ders çalışman gerekmez miydi?" Aish babam işte ne olursa olsun konuyu derslerime çeviriyor.
"Çalışıcam tabii. Ama çok çalıştığımı düşünmeye başladım. Kendimi zorlamaktan sıkıldım." Şu an yangına körükle gidiyorum..
"Jimin. Buna sen karar veremezsin, son senen. Derslerinde düşüş görmek istemiyorum. Ha kafanın dikine gitmeye devam edersen bu kadar özgür olamıyacaksın bunu bilmeni isterim" Bu adam beni kısıtlamak için dünyaya gelmiş.
"P-peki baba"
Bana gülümsediğinde odama ulaşmak için merdivenleri tırmanmaya başlamıştım bile. Odamın kapısını sinirle kapattıktan sonra koşa koşa yatağıma gidip en sevdiğim ayıma sarılarak ağlamaya başladım. Jungkook olmadan yapamıyorum ben... Midemin aşırı derece bulanması ile kapıyı açık hızla lavaboya koştum. Tuvaleti gördüğüm gibi kusmaya başladım. Yanıma annemin geldiğini hissediyordum.
"Jimin! İyi misin?!"
"D-değilim anne"
"K-kalkta seni bir hastaneye götüreyim."
"babam nerede?"
"Az önce şirketten çağıdılar apar topar çıktı"
Başımla onayladım. Benim yerimde başka birisi olsa eminim hayır falan derdi. Ama benim canım çok kıymetli. Bu yüzden en ufak bir şeyde endişeleniyorum, acı çekmek zor geliyor.
***********************
Hastaneye geldiğimizde annem kolumdan çekiştirip duruyordu.
"Anne dursana zaten midem bulanıyor insanların üstüne kusmak istemiyorum."
"Oh, pekala"
Yavaş yavaş yürümeye başladığımızda kendimizi doktorun kapısında bulunca hızla içeriye girdik.
"Merhaba bay kim."
"Merhabalar buyrun oturun"
"Bay kim, oğlumu kusarken gördüm hemen getirdim. Muayene edersininiz umarım..? Biliyorum sizinde mesainiz bitiyor."
"Sorun değil... Jiminciğim sana birşeyler sormak istiyorum."
Adam kafasını bana çevirip konuşmaya başlamıştı.
"Tabii"
"Yakın zamanlarda tekrardan kustun mu?"
"Yok kusmamıştım sanırım"
"Peki.. seni şu yatağa alabilir miyim?"
"Uh. Bu hamile bayanlar için kullanılan bir yatak"
"Hayır. Bu alet sadece hamileler için değil"
"Karnımda tümör mü var yoksa? Tanrım! Doktor bey bana yardım edin! Ben daha evlenmedim... çok gencim!"
Doktorun kollarına tutunup, yalvarmaya başladığımda, kolunu yavaşça çekmişti.
"Lütfen yat bende seni muayene edebileyim huh..?"
"Pekala.."
Deyip uzandığımda annem merak ile izliyordu.
Karnıma yapışkan olan bir sıvı sürdüğünde titrememe engel olamamıştım.**********************
"Evet bayan park, sonuçlarınız çıktı. Çok normal bir durum değil açıkçası... jimin'in değişik bir şekilde yumurtalıkları var. bizde çok şaşkınız gerçekten... şu an hamile.."
Doktor'un dedikleri ile ikimizde gözlerimizi kocaman açmıştık. BÖYLE BİR ŞEY NASIL OLUR!?
"D-doktor bey n-nasıl yani? Yumurtalıkları olması imkansız. H-hem benim oğlum kimseyle birlikte olmadı. Özellikle altta olarak. Değil mi jimin?"
BİR DAKİKA BU ÇOCUK JUNGKOOK'DAN!! BENİM ŞU AN HAVALARDA OLMAM GEREK!
"Ş-şey a-aslında bir kere sarhoşken olmuştu.. ama haberim yokt-"
"Tamam, kes! Seni işe yaramaz çocuk! Doktor bey.. Bu bebeği ne zaman aldırabiliriz? Babasının haberi olmamalı-"
"Anne bu bebeğin bir babası daha va-"
"Bana bak jimin! Sen hamile bırakan taraf olmalısın kalan değil!"
"Ü-üzgünüm"
"Bayan park, bence üstüne fazla gitmeyin.. bu arada bebek aldırılabiliyor. Ama jimin'in dediği gibi bir babası daha var ve çocuğu aldırmak için onun imzasına ihtiyacımız var." şükürler olsun... Umarım jungkook seni ister..
************************
"PARK JİMİN SEN NASIL BİR İBNESİN?!" babam odama girip bir hışımla yakalarıma yapıştı.
"B-baba b-ben-"
"KES SESİNİ! BANA BAK BU BEBEK KİMDENSE ARTIK İMZASINI ATTIRICAKSIN. O KAĞIDI İMZALAMADAN GELİRSEN EĞER BU EVE BİR DAHA GİREMEZSİN ONU BİL!"
"Baba gerçekten üzgünü-"
Saçımdan çekiştirip elime o kağıtları tutuşturup beni sokağa atmıştı...
Bende elime telefonumu alıp, jungkook'u aramıştım.
"A-alo kook yanına gelebilir miyim?"
"Ben sana konuşmuyalım demedim mi?"
"K-kook *hıck* sana çok önemli birşey söylemeliyim"
"O-oof jimin... tamam bekle seni alacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heart beat | kookmin
FanfictionBir gecede aralarındaki abi-kardeş ilişkisinin sona erip, aşk ilişkisine dönüşeceğini bilemezlerdi... -mpreg-