Sabah uyandığımda, sevgilimin karşımda mışıl mışıl uyuduğunu görmek beni huzurlu hissettirmişti.. Minicik bedeni, süt beyazı teni, dolgun dudakları, pürüzsüz teni beni adeta kendine çekiyordu.. Tam dudaklarımı dudaklarına değdireceğim sırada, birden yüzünü ekşitip hızla yataktan kalkmıştı. Kolları karnına sarılı bir şekilde banyoya koştururken daha ne olduğunu anlayamamıştım. Yakınlardan kusma sesleri kulaklarımı doldururken, koşarak banyoya ulaşıp, jimin'i kusarken görünce içim acımıştı..
Acı ile kusan bedenin yanına eğilip, sırtını sıvazlamaya başlamıştım.. Sonunda ayrıldığında, ayağa kalkmasında yardımcı olmuştum. ağzını temizledikten sonra, Kendime, neden kusuyor sorusunu yöneltirken, aklıma kanaması olduğu gelmişti.. Gözlerimi hızla açıp, jimin'i çekiştirmeye başlamıştım."Jimin! Bebeğim! Ben senin kanamanı unuttum. Çok özür dilerim! Acilen hastaneye gitmeliyiz!"
"J-jun-k-jungko-ok bırak beni bir!"
Çekiştirdiğim için konuşmakta zorlanıyordu.
Hızla geri çekildiğinde, konuşmaya başlamıştı."Hastaneye falan gitmeyeceğiz. Bu sefer olmaz... Ailenin mahkemesi var. Nasıl unutursun?"
"Ya yemişim mahkemesini. Banane boşansınlar. Benim artık bir karım ve çocuğum var. Onların hayatını tehlikeye atamam!"
"Bana bak jungkook! Bir ben bir erkeğim! Ve bugün önemli bir gün! Hastaneye sonra gidebiliriz!"
"Sana şimdi gideceğiz dedim jimin!"
Sesim istemsizce, aşırı yüksek çıkınca hafif bir zıplamıştı. Gözlerimin kocaman olduğunu ve boynumda damarların çıktığını tahmin edebiliyordum.."Hayır. Sonrasında pişman olacaksın. Ailenin yanında olmalıyız.."
"Olmayacağım!"
"Sakin ol ve bu konuyu çok abarttığını anla artık kook"
"Yaptığım araştırmalara göre ilk üç ayda kanama ve kusma, Düşük tehlikesine yol açıyor jiminie.. hayatımda ilk defa bunun için korkuyorum.. Lütfen.."
Yalvarır gibi konuştuğumda, kaşları habalanmıştı.
"Araştırma mı yaptın?"
"Elbette yaptım.. hem Konumuz bu değil"
"Tamam, gidelim öyleyse.."
Sevinçli bir şekilde, hızla elime dolabımdaki kıyafetlerimden tutuşturup, üzerini değiştirdikten sonra, kendi üzerimi de değiştirip, evden çıkmıştık. Arabama atlayıp, jimin'in, önceden kontrol için gittiği hastaneye sürmüştüm..•••••••••••••••
Hastaneye ulaştığımızda, yavaşlamamız gerektiğini anlamıştım. Yavaş adımlar ile resepsiyona ulaşıp konuşmaya başlamıştım.
"Kim seokjin'e az sonra için randevu almak istiyoruz.."
"Maalesef, kendisinin bugün izin günü.."
Telaş ile jimin'e baktığımda, jimin, sakin bir şekilde hemşireye dönüp konuşmaya başlamıştı.
"Pekala.. başka bir doktor yok mu? Koskoca hastane sonuçta?"
"Elbette var.. jung hoseok" (hoşikk)
"Biz ona randevu alalım öyleyse."
Kadın elimize bir kağıt verip, odasını gösterdiğinde adımlamaya başlamıştık..
"Merhaba.. Jung hoseok siz misiniz?"
"Ah, evet benim. Buyrun geçin"
Elleri ile, karşıdaki koltukları gösterdiğinde, bizde oturmuştuk..
"Söyleyin bakalım gençler.. Erkenden gelme sebebiniz nedir?"
"Hoseok bey.. ııı eşim jimin, hamile. Fakat kanaması ve kusması var. Kusmak olabilir de beni endişelendiren şey kanama.."
"Huh, demek jin'in bahsettiği hamile erkek sensin.. Öncelikle jiminciğim, kanaman ilk hamile kaldığından beri mi? Yoksa yeni mi başladı?"
"Ben.. Bilmiyorum. Ani oluşan bir şey.. kendime hamile olduğuma bile alıştıramadım.."
"Haklısın elbette. Ama artık onu kabullenmen gerekir... Bu arada ani olan bir şey ise, üzülerek söylüyorum ki düşük tehlikesi çok büyük bir ihtimal.."
"N-ne demek? O ö-ölecek mi?"
Panik ile sorduğu soruya karşın, gözlerim dolmaya başlamıştı..
"Bilemiyorum. Bakalım istersen?"
"L-lütfen"
Jimin'i, o hamilelerin yattığı yatağa yatırıp, jel sürmeye başlamıştı..
Merhabaa! Bay bay! Size bu sefer spoi yok!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heart beat | kookmin
FanfictionBir gecede aralarındaki abi-kardeş ilişkisinin sona erip, aşk ilişkisine dönüşeceğini bilemezlerdi... -mpreg-