heart beat | kookmin

~29~

"Merhaba biz reçetedeki vitaminleri almak için gelmiştik."

"Ah, bakayım.."

Elimdeki reçeteyi eczane görevlisine uzattım ve beklemeye başladım.

Bugün okul çıkışı doktora gelmiştik ve bebeğin gelişimi için birkaç şey konuşmuştuk. Bebeğimizin ikinci ayı olduğunu öğrenmiştik. Karnımdaki mucize, gün geçtikçe büyüyordu..

Jungkooka döndüm ve gülümsedim. O da bana baktı ve tebessüm etti.

Elimi yanaklarına uzattım.. Elleri ellerimi kavradı ve dudaklarını minik ellerime bastırdı. Daha da çok gülümsedim.

Eczane görevlisi, elindeki vitamin kutuları ile geri döndü ve bizi böyle görünce gülümsedi.

Gözlerinde onaylamaz bakışlar ararken, o aksini yapıp gülümsemişti.

"Bunu gündüz, bunu da yatmadan önce  için. 12 saat aralığı olmalı, unutmayın."

Elindeki poşeti gülümseyerek aldım ve jungkook da parasını uzattı.

Dışarıya çıktık ve ellerimizi buluşturduk. Eve kadar yürüyecektik.

"Jungkook.."

"Hm?"

"Okulu donduracağım sevgilim."

"Ah, cidden mi?"

"Evet, cidden."

Kocaman gülümsedi ve ellerindeki ellerimi daha çok sıkılaştırdı.

"Pişman olmanı istemiyorum. Ama böylesi çok daha iyi olacak. Söz veriyorum."

"Merak etme. Pişman olacağımı sanmıyorum. Bebeğimiz iki aylık ve gün geçtikçe daha çok büyüyor. Kendimi yormamam gerek. Ayrıca önümüzdeki sene ikimiz birlikte okuyacağız!"

"Evet, birlikte olacağız tabii"

Gözlerimin içine baktı ve havadan minik bir öpücük attı. Öpücüğünü yakaladım ve ben de ona öpücük attım.

Evin önüne çoktan gelmiştik bile.. Jungkook cebindeki anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı.

İçeriye girdiğimizde ilk işim ayakkabılarımı çıkarmak oldu. Sonra salona yöneldim ve koltuklardan birisine uzandım. Yorulmuş hissediyordum..

Jungkook yanıma geldi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Devamını istiyordum. Fakat yorgundum.

"Acıktın mı jiminie?"

"Evet jungkookie!"

"Ben yemek hazırlarken burada güzelce dinlen. İstersen odaya da çıkabilirsin sevgilim."

"Buradayım ben."

Gülümseyerek cevap verdim ve karşılık vererek mutfağa yöneldi. Ben de cebimden telefonumu çıkarıp kendimi oyalamaya başladım.

Yarım saat sonra jungkook seslenmişti zaten.

"Jiminieee! Gel!"

Yavaş adımlarla mutfağa girdim ve hazırladığı kızartmalara baktım.

Tavuk ve patates kızartması favorimdi!

"Kookie! En sevdiğim!"

Heyecanla masaya oturduğumda kıkırdadı.

"Bolca tavuk ye."

Küçük tavuklardan birini elime aldım ve ağzıma attım. Çok lezzetliydi!

🏳️‍🌈

"vitaminini aldığına emin misin?"

Yatmadan önce son kez kontrolleri yapan jungkook sayesinde uykumun kaçtığını hissediyordum.

"Ay! Evet jungkook! Bilmem kaç bininciye soruyorsun zaten. Artık uyumak istiyorum."

"Ah tamam."

Yatağın yanındaki ışığını kapattı ve beni kolları arasına aldı. Ben de kollarımı ince beline sarıp kafamı göğüsüne yasladım.

Kisa bir süre içerisinde jungkook benim huzurum olmuştu..