~9~

8.5K 561 369
                                    

Kulağımızı dolduran zil sesi sayesinde, tae ile birbirimize bakmaya başlamıştık.

"Hadi jimin. Ne bakıyorsun? Git aç"

"Hayır! Ben açmam! Ya sen yetişemeden kolumdan tutup götürürse beni?"

"Canına minnet"

"nE saçmalama! Sersem"

"Her neyse, çocuk ağaç oldu kapıda. Birlikte gidip açacağız tamam mı?"

"Tamam.."

Kapıya doğru ilerlerken içimi bir heyecan kaplamıştı. Onu çok özlemiştim..

"Açıyorum"

Tae bana bakıp sessizce söylediğinde onaylamıştım.

"Tanrım... jimin!"

Jungkook birden gelip vücudumu kolları arasına aldığında şok olmuştum. Diğer eli ile saçlarımı okşarken, ben de kollarımı ona dolasam mı diye düşünüyordum..

"Hey! Jungkook! Rahat bırak arkadaşımı!"

Tae hızla beni jungkook'un kollarının arasından ayırıp, kendi kolları arasına almıştı... jungkook ise elinden ayıcığı alınmış küçük bir çocuk gibi, avuçlarını sıkarak tae'ye kaşları çatık bir şekilde bakıyordu..

"Ayh! Sarsmayın beni! İçimde oluşmakta olan bir bebek var!"

Ben bağırdığımda, jungkook endişe dolu bakışlar ile kafasını bana çevirmişti.

"Jimin. İyi misin? Bir sorun yok değil mi?"

"sadece uyardı çocuk!"

Tae sinir ile jungkook'a söylenmeye başlamıştı. Bende kapıyı kapatıp onlara geri dönmüştüm.

"Hala odun gibi bir kafan var jungkook.."

Tae'yi uyarırcasına dürteklediğimde, jungkook öfke dolu bakışlarını tae'ye geri çevirmişti.

"Dayak mı istiyorsun!?"

"Hayır. Arkadaşımı rahat bırakmanı istiyorum. Bu senin için bu kadar zor olmamalı.. değil mi?"

"Karnında bana ait bir bebek var. Onu asla bırakmayacağım!"

"En fazla kaç gün dayanabilirsin? Bir? İki?"

"Sana daha önce beni kışkırtmamanı bir çok kez söylediğimi hatırlıyorum. Sağlam bir dayak istiyorsun kim taehyung!"

"Kendini ne sanarak bana, seni kışkırtmamam hakkında uyarı verebiliyorsun? Asıl sağlam bir dayak isteyen sensin!"

"Yeter!"

İkisi birden bana baktığında, ben de öfkeli bir şekilde konuşmaya devam etmiştim.

"Neyin kavgasını yapıyorsunuz siz!? İkinizde şu içinizdeki öfkenizden kurtulun aptallar!.. sizin aranızda ne var?"

"Sana eve gidince anlatacağım jimin. Lütfen benimle gel.. özür dilerim... sana neden sinirli davrandığımı da anlatacağım."

"Gelmeyeceğim."

"Niye?"

Yüzüne bakmadan konuştuğumda, tae hemen atlamıştı.

"Gelmeyecek işte! Uzatma!"

"Tae.. Siktir git şuradan!"

"Küfür etme çocuğumun yanında!"

Hızla kollarımı, daha oluşmamış karnıma doladığımda, paniklemişti..

"Ö-özür dilerim."

"Bir daha dikkat et"

"Edeceğim.."

"Hadi jungkook. Git artık. Yemeklerimizi yiyeceğiz... Dediğim gibi, jimin artık burada.. Bebek doğduğu zaman haftada bir görmeye gelirsin"

"Haftada bir mi?"

"İki haftada bir olmasını mı istersin?"

"Yarrak kafalı piç! Benimle dalga mı geçiyorsun sen lan?!" (allahtan küfür etmeyecektin kddkmfm)

Gür sesi tekrardan yankılandığında, tae gözünü bile kırpmamıştı.

"Bu çocuk hata ile olmadı mı zaten?"

"Ama benden bir parça.. onu neden göremem?"

Gözleri yavaş yavaş dolarken, kafamı hızla tae'ye çevirmiştim. Gram acıma duygusu yoktu.

"Şimdi de zırlayacak mısın jeon jungkook?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şimdi de zırlayacak mısın jeon jungkook?"

"Taehyung... Yeter"

Ben konuştuğumda. Tae ile kısa bir süre bakışmıştık. Bana 'ne var?' Dercesine bakıyordu.. kafamı jungkook'un o tarafa çevirdiğimde, göz yaşlarını silmiş, ciddi bir surada bürünmüştü..

"Tamam.. Gideceğim, jimin. Benimle gelecek misin?"

Kafamı tae'ye çevirdiğimde, bana kafası ile hayır diyordu.. Ama ben gitmek istiyordum.. belki de sabah başına kötü bir şey geldiği için bana öyle çatmıştı..?

"Geleceğim"

Kafasını hızla bana çevirmişti.

"Cidden mi?"

"Evet. Tae seni sonra arayacağım. Yemeğini güzelce yemeyi unutma.."

"Vay be.. hemen sattın."

"Anlatacağım dedim"

"Tamam. Gidin madem... jungkook lan... arkadaşımı üzeyim deme"

İkimizde tae'ye sırtımızı dönüp kapıdan çıkmıştık. Tae kapıyı suratımıza kapattıktan sonra, jungkook'a bakmıştım. Tanrım.. tavşan gülümsemesi ile bana bakıyordu.

"Gidelim mi jiminie?"

"Gidelim"

heart beat | kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin