heart beat | kookmin

~15~

Dudaklarımızı ayrıldıktan sonra bana bakmaya başlamıştı.

"Şu bakışmayı kesip sınıfa çıkalım?"

Tam Arkamı dönüp gidecekken, bileğimden tutup kendine çekmişti bendenimi..

"Biz.."

elleri, daha şişmemiş karnımda gezinirken, konuşmasına devam etmişti.

"Karnındaki bebeği, sevgimiz ile mi büyütsek?"

"Huh?"

"Diyorum ki.. bebeğimizin iki babası birbirine aşık olsa, fena mı olur?"

"Ne?"

Kaşları çatılmıştı.

"Ne oldu sana böyle?"

Kafama, parmakları ile küçük küçük vuruşlar yaparken. Kendime gelmemi sağlıyordu.

"Hah, şey yani demek istediğin.."

"Benimle çıkar mısın?"

Ne? Jeon jungkook. Aşık olduğum adam. Bana aşık mı olmuştu?

"N-nasıl yani? Beni s-seviyor musun?"

"Aslında çok yeni. Ama beni etkiliyorsun bebeğim"

Gülümsediğimde o da benimle gülümsemişti.

"Evet. Kabul ediyorum~"

Beni kendine çekip, alınlarımızı buluşturduğunda gülümsemem genişlemişti.. Artık sevgiliydik. Jeon jungkook bana ait. Sevgiliyiz.

"Yüzün bembeyaz oldu? Ufaklık sana zarar vermiyor, değil mi?"

Elleri ile üzerimdeki t-shirt'ü kaldırıp soğuk, damarlı parmakların karnım ile temas etmesi beni irkiltmişti..

"H-hayır. O uslu bir bebek..."

"Sorun ne öyleyse?"

"S-sen homofobik değil miydin?"

"Öyleydim."

"N-neden bir erkeği seviyorsun?"

"Çünkü.. Sen beni çok etkilemeye başladın. Hem sen zaten bana ait değil miydin?"

"Ama aşk yoktu."

"Artık var.."

Heyecan ile elini tutup, okula doğru sürüklemeye başlamıştım. Beni durdurmuştu.

"Dur. Üşüteceksin.."

Önüme geçip, az önce çıkardığı t-shirt'ümü pantolonumun içine geri sokmuştu... Mutluluktan zirvede hissediyordum.....
Geri dönüp elimi tuttuğunda karşılık vererek yürümeye devam etmiştim.

••••••••••••••••

"Sınıfa girebilir miyim?"

"Hayır."

"Ne olacak bir kere girsem?"

"Hayır dedim. Uza"

Kafam sırada uyumaya çalışırken, iki kişinin konuşma sesi kulağımı doldurmuştu.. az önce teneffüs zili çalmıştı. Gelen büyük ihtimalle jungkook olduğu için kafamı sıradan kaldırıp, odan noktamı kapı girişine ayarlamıştım..

"Kookie?"

"Ben sınıfımı değiştireceğim. Sevgilimi görmeye bile gelemiyorum! Yedim mi lan sınıfını?!"

Sinirle çocuğa dönüp bağırmaya başladığında, onu iyice uzaklaştırıp, duvara sıkıştırmıştım.

"N-ne yapıyorsun kookie? Olay çıkartmamalısın.."

"Kışkırtmasın o zaman! Uza nedir ya!?"

"Sakin ol.."

Utangaçlığın vermiş olduğu kekeleme ile kafamı boynuna yaslamıştım..

"Çok çabuk sinirleniyorsun. Çocuğum senden korkacak..."

"Hayır bir kere! Beni onlar sinirlendiriyor!"

"Sinirlerine hakim olman gerekir.. İnsanların kalbini kırmamalısın."

"B-ben senin kalbini kırdım mı?"

"Elbette kırdın.. Ama ufak tefek şeylerdi"

"Özür dilerim.."

"Sorun değil.. Seni seviyorum."

"Seni seviyorum..

Öncelikle, bir kaç kişi yb istese de sınav haftam olduğu için geri dönüş yapamadım. Çok çok çok özür dileriim. Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakıın muck