Cadılar Bayramı,1999
1999 yılında bir Cadılar Bayramı gecesiydi. 10 yaşındaydım ve 5. sınıfa gidiyordum. New Hampshire denilen bir kasabada yaşıyordum. Bu hikayede Alison,Emma ve Meredith olarak bahsedeceğim 3 yakın arkadaşım vardı. Cadılar Bayramı gecesinde hepimiz benim evime toplandık ve sonra mahallede kapı kapı dolaşıp şeker toplama macerası için yola koyulduk. Amacımız bir sürü eve gidip toplayabildiğimiz kadar çok şeker toplamaktı. Bu yıl ailelerimiz kendi başımıza dışarı çıkmamıza izin vermişti. Bu, dört kızın Cadılar Bayramı macerasıydı.
Her şey iyi gidiyordu. Çok fazla şeker toplamıştık, ve bizler gayet eğleniyorduk. Dördümüz saatin bir hayli geç olduğunu farkediyorduk ve şeker toplayanların çoğunluğu bu noktaya kadar çoktan eve gitmişti. Cadılar Bayramı bu yıl pazar gününe denk gelmişti, yani hepimizin ertesi gün okula hazır olmak için eve gidip uyuması gerekiyordu. Evimize doğru gitmeye başladık,hepimizin evi birbirine çok yakındı. Karanlık bir sokakta yürürken,ağacın arkasından çıkan birini gördük. Epey uzundu ve Çığlık filminden hayalet surat kostümü giyiyordu. Bizi korkutmaya çalışan küçük bir çocuk olduğunu zannettik. Onu başımızdan savdık ve yolumuza devam ettik. Arkama göz attım ve ağacın arkasında gördüğümüz aynı adamı farkettim. Bizi takip ediyordu. Arkadaşlarıma bu ürpertici adamın peşimizde olduğunu fısıldadım ve kurtulmak için onları daha hızlı yürümeyi denemeye zorladım. Grubumuzun belalı ve cesur kızı olan Emma geriye dönüp bu esrarengiz adamla yüzleşmeye karar verdi. Ona tuhaf insan diye seslendi ve ne halt ettiğini sordu. Adam, pelerinin altından bir şey çıkardı. Onun küçük bir çakı olduğunu farkettim. Aniden bize doğru koşmaya başladı. Dördümüz de bu deli insandan cehennem gibi kaçmaya başladık. Ciddi bir şekilde korku filmindeymişiz gibi hissettiriyordu.
Arkamıza bir saniye dahi bakmadan bacaklarımızın bizi taşıyacağı kadar hızlı koşmaya devam ettik. Nihayetinde onu kaybettik. Soluklanmak için oturduk ve bu tuhaf şeyden daha hızlı koşarak kurtulduğumuz için memnunduk. Sonra,bir şey farkettim. Şu an yalnızca 3 kişiydik. Ben, Alison, ve Meredith vardı ama Emma görünürde yoktu. Belki de,Emma bizden farklı bir yöne kaçtı diye düşünmüştük. Zihinlerimiz, bu tuhaf şeyin arkadaşımızı ele geçirip ona kötü bir şey yaptığı en kötü durum senaryosuna atlamamaya çalıştı. Tam o sırada bize doğru topallayan birini gördük. Bu Emma'ydı. Sağ bacağının kanadığını farkettik. Bize,adamın onu enselediğini ve ağaçların arkasına götürdüğünü söyledi. Emma'nın bacağını bıçaklamıştı ama Emma onun yüzüne yumruk atarak ondan kaçmıştı. Dediğim gibi Emma grubun belalı kızıydı ve o, onunla uğraşabilecek biri değildi.
Sonra,bir şey oldu. Emma o tuhaf,bıçaklı adamla,nasıl mücadele ettiğini anlatırken yere çöktü. Sırtında açık bir bıçak yarası olduğunu sonra farkettik. Anlaşılan, Emma onunla mücadele etmeye çalışırken,adam onu bıçaklamış olmalıydı. Emma baygındı ve önümüzde öldüğünü sandık. Ön sundurma ışıkları açık olan en yakın eve koştuk. Telaş içinde kapı zilini çaldık ve yaşça büyük bir adam çıktı. Ona bir arkadaşımızın yaralandığını ve ambulansa ihtiyacı olduğunu söyledik. Karısına polisi aramasını söylerken adam bizimle geldi. Adam Emma'yı eve taşımamıza yardım etti ve hepimiz ambulansın gelmesini bekledik. 5 dakika içinde ambulans geldi ve Emma'yı hastaneye götürdü. Aynı zamanda polis de çıkageldi. Memurlardan biri Alison,Meredith ve bana,arkadaşımıza ne olduğunu sordu. Hayalet surat kostümlü bir adamın bizi takip etmeye başladığını,sonra da bir bıçakla bizi peşimizden kovaladığını anlattık. Emma'nın ondan uzaklaşmak için mücadele ederken bıçaklandığını da söyledik. Memur ifademizi aldı. Çok geçmeden ailelerimiz olay yerine geldi. Birkaç saatliğine gitmiş olmamıza rağmen çok endişeliydiler. Yatma vaktimiz de iyice geçmişti. Hepimiz eve gittik ve Emma'nın iyi olması için dua ettik.
Yani...Bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber,Emma sağ kurtuldu. Kısa bir süre hastanede kalmak zorundaydı ama nihayetinde tam bir iyileşme gösterdi. Emma ve ailesi, çoğunlukla tek çocuğunun Cadılar Bayramı gecesinde çok güvenli olduğu düşünülen bir kasabada neredeyse öldürüldüğü ve neredeyse hiç şiddet suçları gerçekleşmediği gerçeğinden dolayı yıl sonuna doğru uzaklaştılar. Emma olay hakkında dışardan belalı ve cesur görünse de, içinden çok korkmuş ve sarsılmıştı. Kötü haber ise şu ki polis bizi kovalayan deli adamı bulamadı ve neredeyse arkadaşımızı öldürüyordu. Onlara ifademizi verdikten sonra sorumlu olan adamın izini sürmek için bir soruşturma yürüttüler. Bununla beraber, kimseyi suçlamak için yeterli kanıt yoktu. Polis, kasabamızdaki insanlara geceleri geç saatte sokaklarda yürüyüş yaparken tedbirli olmalarını tavsiye etti.