Okullar tatil olmuştu ve artık yaza girmiştik. Güneşli bir temmuz sabahına uyandığımızda büyük annemin çığlıklarıyla karşılaştık. Sol gözü yerinde yoktu, ne olduğunu anlayamadan onu hastaneye götürdük ama gözü için yapılabilecek hiçbir şey yoktu. Polisler ve dedektifler her şeyi araştırdı ama en ufak bir ize rastlamadılar. Günler hızla ilerlerdi, herkes sarsılmış ve korkmuştu. Bense deli gibi para biriktiriyordum. Sonunda kumbaramı açma zamanı gelmişti. Çok istediğim o kaykayı alabilecektim. Tam 50 dolar biriktirdiğimden emindim, ama kumbarayı açınca 75 dolarım olduğunu gördüm. Aileme tek tek sordum, kimse kumbarama para atmamıştı. Sonra küçük kız kardeşim elinde bir resimle bana geldi. Çok garip ve ürkünç bir adam çizmişti ve adam elinde bir göz tutuyordu. Kağıdın sağ altına bir not düşülmüştü.
"bir göz = 25 dolar"
Kardeşim sırıttı ve konuştu:
"Umarım kaykayı alabilirsin."