Ben ve arkadaşım Josh üniversite 1. sınıf öğrencisiydik. Ikimiz de matematik okuyorduk ve ikimiz de çok hırslıydık. Yapamamdığımız bir problem olsa; çözünceye kadar elden ayaktan düşer, doğru düzgün birşey yemezdik.
Josh'un doğum günü gelmişti. Babası ve annesi ona bir "Ford Mustang" , kız kardeşi 10×10 bir rübik küp, bende bir geometri kitabı almıştım.
O günden sonra, daha az konuşmaya başladı. Zayıfladı ve zayıfladı. Onla konuşmaya çalıştığımda birşey üzerinde çalıştığını söyleyip geçiştiriyordu.
Giderek zayıflıyordu. Bir deri bir kemik kalmıştı ama hâla yemek yememekte ısrarcıydı. Böyle giderse açlıktan ölebilirdi.
Birkaç hafta sonra ölüm haberi geldi. Tahmin ettiğim gibi; açlıktan ölmüştü. Cenazesinde kız kardeşi onun hakkında konuştu. En sonunda "Benim suçumdu!" diye ağlamaya başladı. "Kardeşim hep ona aldığım rubik küple uğraşıyordu. Yapmaya çalıştı, inat etti, düzgün yemek yemedi."
Ağlayarak devam etti "En sonunda da öldü."
O anda aklıma tak etti; Josh bir gün tuvalete gitmiş, rubik küpünü de sınıfta unutmuştu. Bende küpteki birkaç şeyin yerini değiştirmenin keyifli olacağını düşünmüştüm.