20. Bölüm - So why don't we go somewhere 'only we know'?

6.4K 473 277
                                    

Kai oturma odasında tek başına televizyon izliyordu o akşam. Luhan dışarıya çıkacağını söylemiş ancak daha gelmemişti. Bugünlerde nedense Kai'yle gözgöze gelince rengi hemen değişiveriyordu; yani Kai öyle fark etmişti. Ondan uzak durmaya çalışıyordu, Kai bunun o geceki olayla ilgili bir etkisi var mı diye merak etmişti.

Bu gece televizyonda pek bir şey yoktu, Kai eski kayıtlara geçirdiği maçlardan birini izliyordu. Tek olduğu için kendine koca bir kutu pizza sipariş etmiş ve tamamını kendi yemişti. Karnı çok şiştiği içinde ardından hemen uyku bastırmış, uyuyakalmıştı. Yüksek fakat sevimli bir horultuyla uyuyordu. Çok yorulduğunu itiraf etmeliydi.

O uyumaya devam ederken birden uyandı. Gözleri aralandığında kapının gürültülü bir şekilde anahtarla zorlandığını fark etti, evet. Bu Luhan'dan başka kimse olamazdı.

Kapı açıldığında,

''Luhan?'' diye mırıldandı Kai uykulu bir sesle. Kafasını çevirdiğindeyse hala alışamadığı sahnelerden birini gördü, gözleri kocaman olmuştu.

Luhan'ın dudakları kendisinden uzun, sarışın bir çocukla savaş içindeyken gözlerini kapamıştı ve uzun olanı duvara itmişti.

Kai yaklaşık 1 aydır bu duruma alışmaya çalışıyordu. Ama her seferinde verdiği tepki aynıydı.

''TANRIM!'' diye bağırdı Kai.

Sarışın çocuk onu boynundan öpmek için eğilince Luhan yavaşça inledi, aynı zamanda da konuşmaya çalışıyordu,

''A-Ah Kai, b-ben bu gece, şey – AH KRIS DURSANA- şey diyecektim, k-koltukta uyuman gerekebilir.''

Çocuk dudaklarıyla onu öpmeye devam ederken Luhan Kai'nin cevabını beklemeden onu odaya sürükledi, Kai onları arkalarından kocaman olmuş gözleriyle izliyorken öpüşmeleri sırasında duvarlara çarparak yürüdüklerini görebiliyordu.

''Tanrım...'' İç geçirdiğinde göğsündeki bir yerinde acığını fark etti. Gözlerini yavaşça kapamıştı.

Neden böyle hissediyordu ki?

Gerçekten çok garipti. Belli ki ona ilgi duymaya başladığı için canının yandığını hissediyordu.

''Ben Luhan'a ilgi duymamalıyım. Duyamam. Duymamam gerekiyor. Hoşlanmam gereken kişi Baekhyun,'' diye düşündü birden.

Baekhyun'u sevmem gerek çünkü böylece Chanyeol'dan intikamımı alabilirim.

*

Kai uykuya dalmaya çalışarak koltuktaki yastığı yüzüne bastırdı. Ama bu imkansız gibi görünüyordu çünkü yatak odasından gelen inlemeler ve çığlıklar uykuya dalmasını önlüyordu.

''AH! AH-KRIS-Ç-ÇOK SIKISIN!'' diye bağırdı Luhan birden.

Kai'nin gözleri kocaman açıldı, o dev gibi çocuğu beceren Luhan mıydı yani?

''Tanrım,'' diye fısıldadı esmer çocuk kendi kendine, ellerini dua edermiş gibi birleştirmişti ve yukarıya bakıyordu, ''Luhan'dan korkmaya başladım. Ne olur bana yardım et, yardım et ki ertesi sabah kendimi tecavüz edilmiş bir şekilde bulmayayım.''

Kai battaniyeyi üstüne çekip yastığı yüzüne daha çok bastırdı. Bir süre yükselen inlemeleri dinledi, ardından sesler kesildi ancak birkaç dakika sonra yine çığlıklar başladı. Kai bunları dinlerken uyuyakalmıştı.

*

Aradan iki hafta geçmişti, Chanyeol'ün psikolojik tedavisi başlamıştı ve kendini eskisinden daha iyi hissediyordu. Bay Ming, onu ve Baekhyun'u taburcu etmiş, evlerine göndermişti. Haftada 2 kez tedavi olmaya gidiyordu. Doktora sorunlarını anlatmak ona iyi geliyordu, acısının hafiflediğini hissetmek gerçekten çok rahatlatıcıydı.

Bu süre zarfında Baekhyun'a kendisini daha da çok bağlamayı başarmıştı. Ancak Baekhyun, Chanyeol'ün ona mastürbasyon yapmasına yardım ettiği günden beri bir garipti. Onun yüzüne bakamıyordu. Yada ona dokunmaktan çekiniyordu. Utanıyor muydu ki?

Chanyeol anahtarı girişe sokup kapıyı açtığında Baekhyun şaşkınlık geçirdi. Ev çok büyük ve ferah görünüyordu. Hara ve Junmyeon o gün yoktu, birlikte ev için alışveriş yapmaya gitmişlerdi.

''B-Bana evi gezdirir misin C-Chanyeol?'' diye nazikçe sordu Baekhyun merdivenlere geldiklerinde.

Chanyeol gülümsedi ve onun yanına doğru yürüdü. ''Tabii.''

*

''Ve burası da... Bizim odamız,'' diyerek sonlandırdı Chanyeol.

Baekhyun küçük gözleriyle şaşkın bir şekilde odaya bakarken gülümsedi. Chanyeol'la beraber burada mı uyuyorlardı yani? Yumuşak adımlarla içeri yürürken çekmeceli bir komidine baktı, üstünde çerçeveler vardı. Ve fotoğraflar.

Elini uzatıp incelerken Chanyeol da arkasından ona bakıyordu.

''Bunlar... Biz miyiz?'' diye sordu Baekhyun kafasını Chanyeol'a çevirerek.

Uzun boylu olan gülümsedi nazikçe, dudaklarından, ''Evet,'' sözcüğü fırladı, parmağını fotoğraftaki diğer bir çocuğun yüzüne koydu, ''Bu Jongdae, hastaneye seni görmeye gelmişti.''

''Evet, Jongdae,'' diye onayladı Baekhyun.

''...''

Kül rengi saçları olan çocuk şeffaf camın üzerinden parmak uçlarıyla okşadı resmi. ''Uyumlu görünüyoruz.''

''Evet,'' diyerek gülümsedi Chanyeol, ''Uyumluyuz.''

*

''Ah! A-a-ah...''

Kai okuldan döndüğünde evin giriş kapısını açınca tanıdık bir ses duydu. Luhan'ın sesiydi bu. Ve... İnliyor muydu?

Esmer çocuk ayakkabılarını ışık hızıyla çıkarıp ceketini de askıya astıktan sonra önceki hızına ironik bir şekilde ters düşen yavaşlığıyla evin içine doğru yürümeye başladı. Az önce duyduğu ses onu korkutmuştu. Yoksa bu bilinçaltının yarattığı bir ses miydi?

Birden bu teorisinin çürümesine sebep olacak bir ses geldi koridorun sonundaki odadan. Luhan'ın şipşirin sesiyle çıkardığı uzun ancak kısık bir uluma. Zevk alıyormuş gibiydi.

Kai'nin gözleri birden XXL oldu.

Luhan eve yine birini mi atmıştı yoksa? Her zamanki... O erkeklerden biri miydi gelen?

''İçeride ne oluyor?''diye mırıldandı alçak bir sesle, inlemeler artmaya devam ederken Kai'nin içindeki kıskançlık duygusu da kat be kat artıyordu.

''Ah... Ah-ah-ah!''

Esmer genç Luhan'ın odasının kapısına doğru ilerledi ve titreyen eliyle kapı kolunu tuttu. Ancak açması için gereken o cesaret maalesef içinde yoktu.

''Lanet olsun,''diye hırıldadı daha da çok artan inleme kulaklarını doldururken, ''İçeride kim var ve Luhan'la birlikte ne yapıyor?''

''Ah... Ah!'' İnleme alçaldı, tıpkı bir şarkı gibiydi ve Kai bu sesi duymaya bayılmıştı. Ancak bu sesi çıkarmasına sebep olan kişiden hoşlanmamıştı.

Ve inleme birden yükseldi. Luhan şimdi resmen bağırıyordu.

''LANET OLSUN LUHAN!'' Kai kapı kolunu hızlı bir şekilde kavradı ve itip açtı.

Korkuyordu.

*

Y/N: Merhaba :') Umarım bölümü beğenmişsinizdir ki ben hiç beğenmedim, sabahın köründe yazdım sdfkjsdkjfjdsk eskisi kadar sık güncelleme yapamıyorum nedense, fic kafamda planlı ama yazamıyorum. Biraz da kısa oldu eheheh onun için de ayrı özür dilerim ._. Teşekkürler~!

Love Will RememberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin