Joonmyeon arabayı sürmeye devam ederken bir süreliğine aynaya göz attı ve arka koltukta baygın bir şekilde uyuyan kardeşine baktı. Gözkapakları kapalıydı ve baygın bir şekilde koltukta yatıyordu. Chanyeol, sıklıkla sinir krizleri geçirirdi ve nedenleri bilinmiyordu, krizler genel olarak sık ancak hafif bir şekilde geçerdi fakat Hara ve Joonmyeon'a göre bu kriz, Chanyeol'ün geçirdiği en şiddetli bunalımdı.
İkisi birlikte Chanyeol'ü zorlukla sakinleştirip arabaya bindirmişler ve ilaç içirdikten sonra hastaneye doğru yol almışlardı.
Yağmur yağmaya devam ediyordu. O kadar şiddetliydi ki lambalar olmasaydı kaza yapabilirlerdi. Gökyüzü, artık tamamen petrol rengiydi ve karanlığa gömülmüştü.
Chanyeol uyuyordu ancak zihni saatli bir bomba gibi çalışmaya devam ediyordu. Kötü hissin dışarıya şiddetli bir şekilde çıkacağını biliyordu, yaşanacak her şeyi tuhaf bir şekilde tahmin etmişti. Baekhyun'un gitmesine izin vermemeliydi. Büyük bir aptallık yapmıştı. Çok büyük bir aptallık.
Joonmyeon ağlayan Hara'nın seslerini duyunca, öfkesinin daha da arttığını hissetti. Ama siniri kendineydi. O neden tepki veremiyordu?! Kaza geçiren kişi kendi kardeşiydi.
Genç kadın elini kaldırıp gözyaşlarını silerken Joonmyeon yavaşça mırıldandı.
''Hara... Lütfen ağlama.''
Güzel yüzlü kadın durdu ve kocasına şöyle bir baktı.
''Nasıl bu kadar sakin durabiliyorsun?! Baekhyun kaza geçirdi ve ağır yaralı!''diye bağırdı birden.
''Bilmiyorum!''diye bağırdı Joonmyeon da, Hara irkilmişti ve gözyaşları akmaya devam ediyordu, ''Şimdi lütfen ağlamayı kes çünkü ağlamak bir işe yaramıyor.''
Hara şaşkınlıkla gözlerini açtı, damlalardan dolayı bulanık görüyordu. Gözlerini kapadı ve parıldayan damlacıklar yanaklarından akmaya devam etti.
İkisi birbirine bağırmaya devam ederken, birden arka koltuktan gelen tanıdık sesi duydular. Chanyeol... Sayıklıyor muydu?
Joonmyeon aynaya baktı.
''B-B-Baek... Baekhyu... N.'' Chanyeol iç çekti ve yumuşak bir sesle mırıldandı.
Bunu duyan Hara'nın gözyaşları daha da çok sıklaşmıştı. Bu... Kabus olmalıydı. Buna inanamıyordu.
''Lanet olsun!''diye mırıldandı Joonmyeon kafasını indirip ve tüm bunların gerçek olmamasını umdu.
*
Chanyeol uyudu. Hastaneye gidene dek derin bir şekilde uyumuştu. Damarlarında dolaşan ilaçlar hissetmesini ve etrafını görmesini engelliyordu. Kısacası, fiziksel bir acısı yoktu. Ama beynindeki duygusal acı çok fazla can yakıcıydı.
Uyandığında ise camla kaplı, geniş ve dıt-dıt sesleri gelen bir odadaydı. Gözlerini yavaşça kıpırdattı ve uzun zamandır uyuduğu için oluşan bulanıklığı gidermeye çalıştı.
Ve birkaç dakika sonra, yaşadıklarını hatırladı.
Neler olduğunu hatırladı.
Bu canını fazlasıyla yakmıştı.
Üstünde hala sabah evde giydiği kot pantolon ve temiz tişört vardı. Parmak uçlarını yavaşça pamuklu tişörtte gezdirdikten sonra gözlerini kapadı, her şeyi unutmak istermişçesine.
*
Odadan çıktığında herkes-Joonmyeon, Hara ve bir doktor- cam bir odanın içine bakıyordu. Chanyeol sendeledi. Baktıkları şey de neydi böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Will Remember
Fiksi Penggemar''Bilmiyorsun. Nefes almanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun. Sanki göğsüne balon yerleştirmişler ve o balonun havası yavaş yavaş kaçmaya başlıyor. Ve eğer tamamen biterse, öleceksin. O şekilde nefes alıyorsun. Sen vücuduna batırılan iğnelerle ya...