Luhan gözlerini hafifçe açtığında, bakış açısına önce esmer, çikolata rengi bir ten girdi. Şaşkınlıkla göz kapaklarını kırpıştırdığında, o tenin meleksi bir yüze ait olmuştu. Ancak o kadar uykuluydu ki yüzün kime ait olduğunu çözemiyordu. Kahverengi, küçük gözleri yüzde dolaşırken, dolgun ve yumuşak görünümlü öpülesi dudaklarda durdu.
Ve birden her şey beynine dank etmişti.
Gözleri kocaman açılırken, Kai'nin yatağında yattığını, yüzlerinin dipdibe olduğunu ve Kai'nin kolunu, onun beline atmış olduğunu fark etti. Üstelik ikisinin çıplak ayakları da birbirine değiyordu!
''LANET OLSUN!'' diye bağırdı Luhan ve elini kaldırıp uyuyan Kai'nin yanağına bir tokat yapıştırdı.
Tatlı rüyalar görüyorken birdenbire yanağında patlayan bir acı hisseden Kai kafasını birden sola çevirdi ve solundaki duvara çarptı kafasını. O acıyla inlerken Luhan yataktan fırlayıp ayağa kalkmış, kocamandan daha da kocaman olan gözleriyle ona bakıyordu.
''Tanrım... Luhan...'' diye inledi Kai elini acıyla yanağına götürerek.
''BEN SENİN YATAĞINDA NE ARIYORDUM?!?!?!?!?!?!'' diye bağırdı Luhan.
Kai şaşkınlıkla yanağını ovaladı, ardından kafasını kaldırıp odanın ortasında tüneyen Luhan'a baktı. Yüz ifadesi çok öfkeli görünüyordu, esmer olan onu buraya geldiğinden beri hiç böyle görmemişti.
''Bana neden vurdun?'' dedi Kai şişmiş gözlerini açmaya çalışarak.
Luhan gözlerini daha da büyüttü, ''Yatağında. Ne. Yaptığımı. Söyle.''
Kai dişlerini sıktı, ''Gece çok korktuğunu söyledin ve ben de rahat uyuman için yanımda uyumanı teklif ettim. Sen de kabul ettin.''
Bir dakika. Luhan... Dün geceyi hatırlamıyor muydu?
''Yoksa hatırlamıyor musun?'' diye sordu Kai saçlarını karıştırarak.
''N-Neyi?'' dedi Luhan kekeleyerek, Kai her cümle kurduğunda titriyordu.
''Yanımda uyuduğunu,'' diye mırıldandı esmer çocuk, ses tonuı yeni uyandığı için normalden daha kalın çıkıyordu.
Luhan buna karşılık olarak gözlerini kıstı ve ellerini beline koydu. Kai ona dikkatle bakarken nedense onu annesine benzetmişti çünkü abisi Kyungsoo ile- efet abisi eheheheheheehehrhtajfsadg- her mutfaktan şeker çaldıkları an, anneleri kapıda onları aynı bu şekilde yakalardı.
''Sen bir sapıksın,'' dedi Luhan tehdit dolu bir ses tonuyla.
''Pardoon?!'' diye homurdandı Kai, ''Sen korkmayasın diye seni yanıma almamla sapık olmamın ne alakası var şimdi? Heh, bir de bunu sen mi söyledin?''
Luhan kaşını kaldırdı, ''Evet, ben dedim, ne olmuş?''
''Her gece eve erkek atıyorsun Luhan.''
Sarışın olan ona burun kıvırırken, ''Sen de beni yatağına attın,'' dedi. Kai onu dinlerken, çocuğun yanaklarının pespembe olduğunu fark etmişti. Luhan kolay utanabilecek birine benzemiyordu, bu nedendi acaba?
''Çünkü korkuyordun.''
''Uyku ilacı almıştım Kai! Kabus görmemin ve yanına gelmemi hatırlamamamın sebebi o!'' diyerek itiraz etti Luhan.
Kai güldü. ''Aha, bak sen de geldiğini kabul ediyorsun işte.''
''Çok sinir bozucusun,'' diye mırıldandı Luhan. Kollarını belinin arkasında birleştirdikten sonra kapıya yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Will Remember
Fiksi Penggemar''Bilmiyorsun. Nefes almanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun. Sanki göğsüne balon yerleştirmişler ve o balonun havası yavaş yavaş kaçmaya başlıyor. Ve eğer tamamen biterse, öleceksin. O şekilde nefes alıyorsun. Sen vücuduna batırılan iğnelerle ya...