Sabah annem tarafından uyandırıldım.
Annem: Aras kalk daha hazırlık yapacağız.
Ben: tamam anne.
Yarı uykulu bir şekilde yataktan kalktım. Önce kahvaltı yapıp odama geçtik. Kayıt olmaya gidecek olduğum kıyafetleri ayırdım ve geriye kalan tüm kıyafetlerimi valize koyduk. Kıyafetlerim toplanırken annemin ağlaması beni de kötü etkiledi. Annem iyice kötü olmasın diyerek mutfağa su içmeye gidiyorum deyip mutfakta bende ağladım. Gözlerimi silip yanına gittim. Valizler hazırlandıktan sonra annem ile mutfağa geçtik. Annem salça , turşu , kuru biber , tarhana ve bir sürü kuru bakliyattan oluşan iki kutu mutfak eşyası hazırladı. Bunları valizlerin yanına odama koyduk. Emre ile telefonda konuşup buluşmaya karar verdik. Annemden izin alıp Emre ile dışarıya çıktık. Emreye annemle yaşadığım durumu anlattım. Anlatırken dahi gözyaşlarım su gibi aktı. Bir sigara daha yaktım. Emre yeni attın daha diyerek kızdı. Iki üç dakika kadar sessizlik oldu.
Emre: oğlum ölüme mi gidiyoruz ? Ne bu surat ! Hadi topla kendini yarın izmirdeyiz. Evi tutar eşyaları bırakırız. Babaları geriye yolladık mı çıkar bir turlarız. Yarınına hocamızın söylediği kulübe gideriz. Orayla konuşur antreman dersler hatta manita bile yaparım ben.
Ben: bizim elimiz armut topluyor sanki , biz yapamayız.
Emre: olmaz oğlum öyle şey. Sen manita falan yapamazsın. Bana çok tuhaf geliyor öyle şeyler hem. Ne bileyim eve getirme bari.
Ben: tuhaf geldiğinden sürekli soyunma odasında giyinirken bana bakıyordun değil mi ? Senin ilişkilerin de bana ters geliyor ben sana bu şekilde yaklaştım mı? Neyse ışıktır et herşeyi eve sen ve benden başka kimse girmeyecek.
Emre: iyi de ben kız atmak istediğim zaman nereye atacağım ?
Ben: sigara mı içerken , ben gidip nerede sevişiyorsam git sende orada yap ! Beni ilgilendirmiyor açıkçası.
Emre: izmire gidince bakarız duruma bu gidişle beraber sevgili olur çıkarız.
Ben: yapılacak konuşulacak espirimi bu şimdi. Tamam neyse yavaş yavaş kalkalım mı ?Emre: erken değil mi ? Biraz daha otururduk.
Ben: bugün onlarla son günüm. Erken gidip sofranın hazırlanmasına falan yardım edeyim.
Emre: haklısın, kalkalım.
Hesabı Emre ödedikten sonra kalktık. Yarın sabah bu evden uçup gidiyoruz diyerek konuşa konuşa eve doğru yürüdük. Eve gittiğimde anneme yardım edip sofrayı hazırladım. Babam işten geldi hep beraber oturup yemek yedik. Annem ile babamın ortasına oturup film izledik. Babam ben yatıyorum beşte yola çıkacağız sende yat dedi. Uyku tutmaz yılda uyurum dedim. Annem yine ağlamaklı oldu. Babam yattı ben odama geçtim. Emre nin bugün ki tutumu beni sınır etmişti. Oturdum önce eşyalarımı kontrol ettim , eksik yok tamam. Oturdum müzik dinlemeye başladım. Saçma sapan hayaller gözümün önünde oluştu. Aptal aptal güldüm kendine geçtim. Sabah olacak mı diye kafam sürekli penceredeydi. Resmen kurtulacağımı düşünüyordum. Sanki izmir benim için özgürlüğe açılan kapı gibiydi. Arka fonda şarkı benim düşüncelerim derken Emre nin araması ile şarkı ve ambiyans bozuldu.
Emre: uyudun mu ? Ben heyecandan uyuyamadım.
Ben: bende uyuyamadım. Öyle mal gibi oturuyorum saati bekliyorum.
Emre: bende aynı. Ne yapalım artık az bi zaman kaldı.
Ben: aynen öyle ben müsade isteyeyim odamla vedalaşacağim. Sabah görüşürüz.
Emre: görüşürüz.
Odamda saatlerce sağıma soluma baktım durdum. Herkesin bu evde kırmaları sevmeleri herşey gözümün önünden flim şeriti gibi geçti. Mutfağa gidip son kez nescafe yaptım. Bir sigara yakıp oturup nescafemi içtim. Biraz garipsedim ama olsun yeni bir hayat güzel bir okul herşey çok güzel olacak diyerek kendimi motive ettim. Babam uyanmış giyinmiş , annem ise beni uyandırmaya odama geldi. Ben giyinik hazır bekliyordum.
Annem: bu kadar mı bıkmıştın bizden hazır bekliyorsun diyerek sarıldı ve ağlamaya başladı.
Ben: olur mu öyle şey anne diyerek bende ağladım.
Babam benim odaya gelerek hadi ama geç kalacağız bizi bekliyorlar dedi. Eşyalarımı aldım aşağıya arabaya götürdük. Arabaya binmeden annemle sarılıp ağlamaya başladık. Annem hergün arayacağım seni canım oğlum diyerek öpüyor du fazlaca tuhaf olup arabaya bindim. Emreleri almaya gittik. Oranın da bizim evden farkı yoktu. Emre ile ben arkaya babalarımız öne oturdu. Yola çıktığımızda ben uyuyakaldım. Molada uyandırdılar beni. Hep beraber yemek yedik. Üzerimde uykusuzluğun vermiş olduğu bir siktir eda havası vardı. Tabi evden ayrılıyor olmak , annemin söyledikleri hepsi saçma sapan bir ifade ile yemişim yemeği. Babamlar yarım saat dinlenip öyle yola çıkalım dediler. Emre de Aras ile biz şurada kahve içelim o zaman dedi. Tamam yanıtını alınca gidip birer kahve söyledik.
Emre: Aras sen iyi misin ? Bütün yemek boyunca suratında aptal bir bakış , boş boş bakındın durdun. Baban o kadar üzülerek baktı ki sana anlatamam. Hadi topla kendini yeni evimiz , okulumuz , arkadaşlar , yeni kulübümüz herşey sıfırdan yeniden başlıyor. Hadi toparlan.
Ben: tamam tamam. Toplayacağım arabaya girdik mi uyurum. Izmir e girince uyandır ben kendimi toplamış olurum. Herşey güzel olacak eminim. Sağol yanımda olduğun için.
Emre: biz arkadaştık şimdi ise ev arkadaşı olduk. Birbirimizi idare edeceğiz dinleyeceğiz. Yeri geldiğinde birbirimize karışıp yanlışlarımızı düzelteceğiz. Bu yüzden teşekkür edilecek birşey yok ortada. Hadi yavaş yavaş kalkalım.
Hesabı ödeyip babaların yanına gittik. Yüzüm biraz daha gülüyordu. Babam istediğiniz birşey var mı alalım mı marketten diye sordular. Su aldık. Tuvalet ihtiyacımızı da gördükten sonra tekrardan izmir e yolculuk başladı. Yolda giderken muhabbet sohbet falan derken bir süre uyumadım. Müzikler güzeldi ninni gibi gelmeye başladı. Müziklerin eşliğinde tekrardan içim geçmiş.