Alarm sesi ile uyandık. Emre ye dönüp çok uykum var , sen kahvaltını yap gitmeden önce uyandır beni diyerek tekrar yattım. Biraz daha uyuduktan sonra Emre beni uyandırdı. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Odama geçip eşofman altı giyip üzerine kapşonlu bir sweet giydim. Elimde defter kalem ile odadan çıktım.
Emre: yataktan kalktığın gibi gelseydin.
Ben: uykum var. Uğraşma sabah sabah.
Hiçbirşey demeden ayakkabılarımı giyip okula doğru yürümeye başladık. Ikimizdende çıt çıkmıyordu. Okula girdiğimizde dışarıda arkadaşların yanına gidelim dedim. Hem sigara içeyim.
Emre: hayır aç karnına olmaz.
Ben: tamam haklısın diyerek sınıfa çıktık. Sırama oturmamla bir kafayı koydum yattım. Sınıfa hocanın gelip gittiğini görmedim bile. Emre nin tekrardan uyandırması ile kalktım. Hoca mı geldi diye mal mal bakınırken ders bitti eve gidelim dedi. Uykulu gözlerle eve doğru yürüdüm. Eve geldiğimde odama geçip defteri kalemi fırlatıp üzerimi değiştirmeden yattım. Direk uyumuşum. Emre odama girip ;
Emre: uyuyan güzel akşam oldu. Misafirin geldi , kalk artık.
Ben: gözlerimi aralayıp saat kaç ?
Emre: altı.
Ben: iyiymiş biraz daha yatayım ben.
Emre: Arasss !
Ben: tamam amına koyayım tamam.
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp salona geçtim. Salonda hocam ile Hasan oturuyordu. Hoşgeldiniz diyerek oturdum.
Hocam: Aras bey antremanlara tenezzül edip gelmiyor sunuz ?
Ben: benim için çok zor ve büyük bir karar biliyorum ve defalarca düşündüm. Voleybolu bırakma kararı aldım.
Emre: ne ? Ne ? Ne ?
Hocam ve Hasan şaşkınlık içerisinde bana bakıyorlardı.
Hasan: ne demek bıraktım ! Yok öyle birşey ben buraya senden özür dilemeye geldim. Bırakmak yok Aras !
Ben: Hasan ; sen benim ev arkadaşım Doğan hastalandığı için geldin. Yani iyi bir ev arkadaşımın olumsuzluğu üzerine geldin. Seni sevemedim üzgünüm. Takımdaki herkese tepeden bakman , bana dönüp kız gibi demem .. bak çok iyi bir voleybolcu olabilirsin fakat iyi bir insan olmak meziyet gerektiriyor. Dediğin gibi kız gibiyim. Ama oyunda değil , gücüm de değil. Normal hayatta kız gibiyim. Eşcinselim. Hatta merak ediyorsan sevgilim bile var. Fakat bunların hiçbiri seni ilgilendirmiyor. Bana diyorsun ya bırakmak yok diye. O kadar tecrübeli birine bunu anlatmak çok mantıksız olacak ama anlatacağım. Voleybol altı oyuncunun saha içerisinde birbirine güven duygusu ile oynamakla olur. Özür dilerim ben sana güvenipte o sahaya çıkmam arkadaş ! Ne takım zarar görsün ne sen. Ben kendimi feda ettim. Hocamızı da alıp buraya kadar gelmişsin kibarlığın için teşekkür ederim fakat ben yokum !
Hocam: ne diyebilirim ki ben. Ne söylediysen hepsinde haklısın. Bana söyleyecek birşey bırakmadın.
Ben: sizi yarı yolda bıraktığım için özür dilerim. Doğru olanı yaptım.
Emre: hocam bende gelmiyorum artık takıma. Aras yoksa benim orada işim yok.
Ben: aşkım sen devam et lütfen ani karar alma.
Emre: hayatım senin olmadığın yerde ..
Ben: ştt. Ani karar verme.
Emre: peki hayatım.
Hocam: biz kalkalım. Antreman saati geliyor. Aras fikrini değiştirsen ..
Ben: biliyorum hocam. Direk ulaşırım size.
Emre: hocam bugün bana izin verir misiniz ? Kafamı toplamam gerek !
Hoca: tabiki Emre.
Hoca ile Hasan evden çıktılar.
Emre: aşkım ha !Ben: beni sevmiyor musun ?
Emre: aşığım sana.
Ben: o zaman beni dinle ve söylediklerimi yap. Camı kapa ve perdeyi çek ve soyunmaya başla.
Emre: efendim.
Ben: dediklerimi yap.
Emre camı kapatıp perdeyi çekti. Üzerindeki tişörtü çıkardı ve bana baktı. Tamamen soyun deyip onunla birlikte soyundum. Ikimizde çırılçıplaktık. Yanına doğru gidip dudaklarına yapıştım. Emre şok içerisinde kalıp bir iki dakika kendine gelmese de bir süre öpüştük. Daha sonra o koltuğa uzandı ve ben kucağına oturarak öpüşmeye devam ettik. Emre nin heyecandan eli ayağı titriyordu. Biranda çok istiyorsun biliyorum diyerek istediği şeyi yapmasına izin verdim. Ben kafamda bir sürü tiyatro kurarken Emre istediğini aldığı için mutlu gözüküyordu. Ikimiz banyoya beraber girip önce öpüşüp sonra sırayla abdest alıp çıktık. Ben odamda giyinirken Emre odama gelip bana sarılıp onun olduğum için mutluluğunu anlatıyordu. Onu dinlerken giyindim. Emre bilgisayarda oyun oynamak üzere salona geçti. Bense oyun oynarken çok gürültü oluyor bahanesinin arkasına sığınarak odamda kitap okumak istediğimi söyledim. Odamda çalışma masamın üzerine boş bir kağıt çıkarıp yazmaya başladım.
Voleybol benim hayatım dedim inanmadınız. Bakın size ispatliyorum ! Ben v oleyboldan değil bugün kendimden vazgeçtim. Emre çok istediğini bildiğim için seninle oldum. Özür dilerim sen iyi arkadaş ve iyi bir dostsun. Annem babam bu sürede toplasan iki kere aramadılar. Yani o kadar yalnızmışım bu hayatta.
Tanrım sarılacak kimsem yok.
Bana kollarını açar mısın ?Kağıtta bu cümlelere yer verirken masadan kalkıp çantamın içerisinden çıkardığım ip ile kendimi astım.