Sabah Emre beni uyandırdı. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtiğimde kahvaltı hazırdı. Hangi ara hazırladı bir bilgim yok fakat işime gelmişti. Kahvaltıdan sonra ben masayı toplarken Emre duşa gireceğini söyledi. Bende odama gidip giyindim. Nescafe yapıp Emre nin duştan çıkıp giyinmesini bekledim. Emre hazırlanıp salona geldi.
Ben: sabah sabah cenabet misin ?
Emre: uyumadım. Açılayım diye duş aldım.
Ben: neden uyumadın ?
Emre: kafaya taktım biraz işte. Neyse haydi derse gidelim.
Birlikte evden çıktık. Okula girip dışarıda dün arkadaş olduğumuz arkadaşlar ile sigara içtim. Sonra sınıfa girerken günaydın deyip yerimize geçtik. Hoca geldi , ilk hafta ders olmayacağını , not sistemini anlattı. Bir tur daha tanışma faslı geçtikten sonra istediği şeyleri söyledi. Bu günlük bu kadar diyerek sınıftan çıktı gitti. Biz aşağıya sigara içmeye inerken diğer derse yarım saat var deyip rahat rahat sigara içeriz diyerek konuşa konuşa indik aşağıya. Aşağıda sohbet muhabbet devam ederken ben lavaboya gittim. Giderken arada Merti aradım. Telefonu kapalıydı. Neyse lavabodan çıkıp bizimkilerin yanına gittim. Sohbet falan filan derken birer sigara daha içip sınıfa çıktık. Yine bir öğretmen yine aynı şeyler .. yarım saat not sistemini , istediklerini söyleyip ; bize isim soyisim sorup yolladı. Ders bitmişti. Arkadaş grubu ile yine birşeyler yemeye karar verdik. Sınıfta yüksek sesle gelmek isteyen varsa hep beraber gidelim denildi. On kişi kadar daha gelerek birşeyler yemeye gittik. Yolda sohbet muhabbet derken yiyeceğimizi balık ekmek olarak karar verip deniz kenarına gittik. Deniz manzarasına karşı hem yemek yiyip hemde sohbete daldık. Beklediğimden kötü bir sınıf değildi. Çoğu kafa dengiydi aslında. Ben bir fırsatını bulup arada Merti tekrar aradım ve yine kapalıydı. Sohbet uzadı gitti derken öğleden sonra üç gibi hep beraber ayrıldık. Emre ile eve giderken Merti tekrar aradım ve yine kapalıydı. Artık aramaktan vazgeçip son aramalardan sildim.
Ben: Emre giderken hocanın istediklerini alalım.
Emre: evet. Ben onu unutmuştum.
Beraber giderken hocanın istediği malzemeleri aldık. Eve doğru yürürken Emre nin bana tuhaf bir bakışı vardı.
Ben: ne oldu ? Neden öyle baktın ?
Emre: evde alınacak birşey var mı diyecektim ama bir türlü toparlayıp tek seferde ağzımdan cümleyi çıkartamadım.
Ben: ekmek alalım , sigara alacağım , kola alalım ve cips alalım.
Emre: tamam.
Beraber markete girdik. Ekmek , sigara , cips , kola dışında puding , mısır falan da alıp eve gittik. Eşyaları mutfağa koyup , okul malzemelerini odama götürdüm. Üzerimi değiştirip salona geçip uzandım.
Ben: Emre. Emreeee.
Emre: ne oldu ?
Ben: üzerini değiştirdin mi ?
Emre: hayır.
Ben: pudingi neyle yapacağız ? Sütü unuttuk.
Emre: aklını sikeyim. Tamam alıp geliyorum ben.
Emre markete gitti. Bende salonda uzanırken içim geçmiş. Kapının bir çalınışı var ama sanki alacaklı. Yarı uykulu gözlerle kapıyı açtım.
Emre: yarım saattir kapıyı çalıyorum. Nerdesin sen ? Ağaç oldum kapının önünde.
Ben: uyuya kalmışım ne yapayım. Yarak mı var almıyorsun anahtarını.
Emre ye konuşma fırsatı vermeden direk odama geçip yattım. Sinirim bozuldu. Uyu uyuya bilirsen. Sigara yakıp içtim. Salona geçip televizyonu açtım. Saçma salak bir sürü program ... birine takılıp vakit geçirirken karnımın açıktığını hissettim. Mutfağa gidip patates kızartması yaptım. Iki ayrı tabağa koyup ketçap ve mayonezide alıp salona geldim. Emre ile hiç konuşmadan tabağı uzattım. Televizyon izlerken yemeğimi de yedim. Saat yedi çeyrek civarında ilk lafı Emre attı.
Emre: ben çıkıyorum. Geliyor musun ?
Ben: hayır gelemeyeceğim. Anahtarını al dışarı çıkacağım.
Emre: nereye gideceksin ?
Ben: hava almak istiyorum suç mu ?
Emre: ben gelmeden evde ol.
Ben: emrin olur ya.
Emre evden çıkıp antrenmana gitti. Bende odama geçip giyindim. Öylece aptal aptal dolaştım bir süre , avm ye gitmek aklıma geldi. Gidip birşeyler içeyim. Avm ye gidip dolaşırken sinema gördüm. Saat onda flim vardı. Bir cafeye oturup sade bir türk kahvesi içtim. Filmin saatine az kaldı , hemen gidip biletimi alıp mısır ve kola aldım. Telefonumu kapatıp sinema salonuna girdim. Yerimi bulup oturdum. Beş on dakika sonra flim başladı. Harika komedi bir filmdi. O kadar çok eğlendim ki. Flim bitti. Avmden çıkıp eve doğru giderken saate baktım bir. Eyvah diyerek koşar adımlarla eve yürüdüm. Doğal olarak yolda telefonum susmadı. Arayanlar , mesajlar ... eve geldim. Kapıdan içeriye girdim.
Emre: tek bir sorum var. Ne yapmaya çalışıyorsun ? Sakinim vallaha sakinim. Allah aşkına anlatsana. Yapma dediğim ne varsa a dan z ye yapıyorsun. Sebeb ne ? Bir açıklama yapsana.
Ben: hava almak için dışarıya çıktım. Yolda yürürken avm ye gitmek aklıma geldi. Van ye gidip kahve içerken sinema vardı. Bilet alıp girdim. Komedi bir flimdi. Zamanı fark etmedim bile zaten telefonum kapalıydı.
Emre: bu kadar başına buyruk olmanın sebebi ne öğrenebilir miyim acaba ?
Ben: çok basit bir soru. Tabiki de sensin Emre. Bana sevgilin gibi davranmandan , bana emir vermenden hoşlanmıyorum. Sen fark etmediğimi sanıyor olabilirsin. Dün Can hocanın dersinde çocuklara bakışın neydi. Bugün sohbet arasında çocuğu bozup atman. Seni anlıyorum alttan alıyorum yumuşak davranıyorum daha ne yapayım. Yatakta olanı biliyorsun değil mi ? Başka birisi olsa cükü ağzında geziyordu şu an. Peki ben sana büyük tepki verdim mi ? Emre lütfen sevgilim gibi davranma. Ikimizde zarar görüyoruz farkında değilsin. Senden kaçıyorum artık. Farkında mısın ?
Emre: bu kadar kötü birisi miyim ?
Ben: hayır. Sadece sıkıyorsun. Yapma ne olur.
Emre: özür dilerim. Dikkat edeceğim.
Ben: nasıldı antreman ?
Emre: hoca beni yanına çağırıp seninle ilgili konuşurken Hasan geldi ve seni sordu. Bende Hasana dönüp kız gibi oynuyorsun deyince bozulmuş gelmiyor dedim. Hoca da Hasana dönüp öyle mi dedin diye sordu. Hasan da evet deyince çok kızdı. Yarın seni arayacak , numaranı aldı benden.
Ben: keşke söylemeseydin. Neyse yatalım.
Beraber yatağı hazırlayıp yattık. Bir türlü uyku tutmadı. Acaba Emre yi kırdım mı ? Çok mu üzüldü ?
Falan filan derken uyuya kaldım.
