Gözlerimi açtığımda saat ikiye geliyordu. Sağıma soluma baktığım da kimse yoktu. Yattığım yerden kalkıp battaniyeyi topladım. Mutfağa su içmeye gittim oradada kimse yoktu. Dikkatimi çeken tek şey mutfaktaki bulaşıklar yıkanmış oda toplanmıştı. Suyu içip odaya geçecekken kapı açıldı ve Emre elinde ekmeklerle geldi.
Emre: günaydın. Uyandın mı
?
Ben: uyandım uyandım.
Emre: hadi kahvaltı yapalım.
Ben: hadi geç içeri ben hazırlayayım.
Emre içeriye geçti. Ben kahvaltılık birşeyler hazırlamaya başladım. Çayı koyup sucuklu yumurta yapacakken sesizce Emre mutfağa gelmiş fark etmedim. Belimden tutup bana sarıldı. Boynumdan öpüp kolay gelsin yardım edilecek birşey var mı diye sordu. Ben ne olduğunu anlayamadım. Yok sen içeri geç ben sofrayı hazırlayıp çağırırım dedim. Onu içeriye yolladım ama bir tuhaf oldum. Neydi şimdi bu ? Ne yapmak istedi ? Bunu sorsam ne düşünür ? Acaba benim ona ilgim varmış gibi mi durur ? Derken sucukları yaktım. Yanan sucukları çöpe atıp hemen yeniden kestim. Sucuklu yumurtayı da yaptıktan sonra sofrayı hazırlayıp Emre yi çağırdım. Sofrada bir donukhal almıştı yüzüm.
Emre: ne oldu ? Neyin var ?
Ben: iyiyim birşey yok.
Emre: yüzün çok soluk birşey mi oldu.
Ben: uyku sersemiyim ondandır.
Emre: sana yaptığımı kafaya taktın değil mi ? Aslında benim sana karşı ilgim var. Ama cesaretim yoktu konuşmaya. Dün sen uyuyunca ben flimi izledim. Çocuk kızla konuşmadı , kızda başkasıyla sevgili oldu. Bende en azından sana hislerimi söylemek istedim. Soyunma odasında sana o şekilde bakmam , sana kız ayarlayıp başka erkeklerin sana bakmasını engellemeye çalışmam , kız arkadaşlarım ile her buluşmada senin olman hepsi senin içindi. Sana kimse bakmasın , ben bir halt yemiyorum gözünün önündeyim demekti.
Ben: bir süre bekledikten sonra zamana ihtiyacım var. Hislerini anlıyorum saygıda duyuyorum fakat şuan ben aynı hisleri senin için besleniyorum. Ileride ne olur ne biter bilemem. Biz ev arkadaşıyız , öncelik bunun bozulmaması üzerine olmasını temenni ediyorum. Konuyu kapatıp yemeğimizi yiyelim lütfen.
Yemeğimizi yedikten sonra ben bulaşıkları yıkadım. Içeriye girip saate baktım. Anteremana daha çok var hadi gezmeye gidelim dedim. Emre nin pek gönlü olmasa da ikna ettim. Beraber giyindikten sonra dışarıya çıktık. Hızlı treni kullanarak alsancağa gittik. Yolda gezerken çok rahat bir yer olduğunu fark ettik. Herkes rahat giyinmiş içenler gülenler bize tuhaf gelse de epeyce gezdik eğlendik. Tabiki yorgunluk çökünce attık kendimizi cafenin birine. Birer kahve içip etrafı seyrettik. Tabi ben sigaranın dozajını biraz abartınca aramızda hafif gerginlik oldu. Kalktık tekrardan gezmeye başladık.
Emre: geze geze hızlı trene doğru gidelim. Birşeyler yiyip antrenmana gidene kadar geç kalırız.
Ben: haklısın. Hadi gezmeyi boşver direk kaçalım.
Beraber hızlı adımlarla hızlı tren istasyonuna doğru yürüdük. Hızlı trene binip ev tarafında indik. Eve doğru yürürken ;
Ben: Emre pizza söyleyelim yiyelim çıkalım , yapmakla uğraşmayalım.
Emre: tamam ben arıyorum.
Emre siparişleri verirken evin sokağına geldik. Evin sokağına orada bakıp kapı numarasını ona göre söyledik. Emre kola ve bardakları alıp masaya koymuş , herşey hazır pizzacıyı bekliyoruz. Nihayet zil çaldı. Ben para getirene kadar Emre parayı verip yollamış. Emre ye parayı uzatsamda almadı. Hadi hadi antrenmana geç kalacağız otur sofraya derken bir güzel pizzayı gömdük. Antrenmana yarım saat kala evden çıktık. Salona gidip soyunma odasına girip giyindik. Salona çıkıp ısınmaya başladık. Parmak kontrol parmak pas , manşet kontrol manşet pas yaparken arkadaşlar ve hocamız geldi. Toplanıp koşarken iki arkadaş geldi. Birisi uzun boylu sarışın renkli gözlü çok hoş bir çocuktu. Diğerini görmedim zaten. Hoca bizi durdurup yeni arkadaşlarla tanıştırdı. Hep beraber ısınma , açma germe ve taktik çalışması yaptık. Benim yeni arkadaşa bakışı görünce Emre bozuldu. Emre bozulmasın diye Emreyle muhabbet ederken sarışın dediğim Doğan yanımıza geldi. Siz ikiniz çok iyisiniz , siz hücumda ben bloklarda şampiyon oluruz bu sene dedi. Emre de bende teşekkür ettik. Inşallah diyerek gülümsedik. Antreman bitti , hocamız hadi birer kahve içelim hemde konuşalım dedi. Herkes üzerini değiştirdi , hep beraber yürüyüp bir cafeye geldik. Hep beraber oturup birşeyler içerken hocamız ;
Hoca: arkadaşlar konuşmak istediğim iki konu var sizinle , birincisi Doğan arkadaşınız dışarıda kalmış ev bulana kadar onu idare edebilir misiniz ?
Hoca konuşurken Emre ile yüz yüze baktık.
Emre: hocam istediği kadar Aras ile bende kalabilir dedi.
Ben: evet hocam bizde kalabilir.
Doğan teşekkür ederim. Ev bulunca gideceğim.
Ne kadar istersen dedik Emre ile aynı anda.
Hoca: ev sorunu halledildiğine göre kendimizi geliştirmemiz gereken yerler var. Bunun için belli süre bir gruba gelişim bir gruba taktik antreman yaptıracağım. Herkes aynı saatte gelecek duruma göre ben ayıracağım. Kahveleri için kaçalım.
Ben: o zaman arkadaşlar bizim ev karşısı ve ikinci kat yarın antrenmana gitmeden herkes bize gelsin akşam yemeğini bizde yiyip antrenmana öyle geçelim. Tabiki hocam sizde geliyorsunuz.
Hocam: bana uyar.
Her kafadan tamam sesleri yükseldi. Yarın hep beraber akşam yemeğine bizdeyiz. Anlaştık. Kahveler bittikten sonra hoca hesabı ödedi , hep beraber kalktık. Ayrılmadan evi bir kere daha gösterdim. Herkes ayrıldı, bizde Doğan ile birlikte bize gittik. Doğana odasını gösterdik. Kılık kıyafetlerini yerleştirmesine yardım ettik. Biz dışarıya çıktık , Doğan üzerini değiştirip salona geldi. Sohbet muhabbet derken Emre nescafe yapıp geldi , epeyce muhabbet ettik. Emre flim izler miyiz diye sordu. Doğan uyar dedi , bende bana da uyar. Siz flimi ayarlayın ben birşeyler hazırlayıp geliyorum dedim. Mısır patlattım , çerez koydum , cips koydum , kola kattım içeriye gittim. Bizimkiler flimi ayarlamışlar. Emre ile Doğanın arasına oturdum. Flim kendisini seven bir erkek ve onun yeni hoşlanmaya başladığı başka bir erkek ile ikilem arasında kalan kadını anlatıyordu. Bir tuhaf oldum. Tam beni anlatıyordu flim. Filmin yarısında bir omuzuma Emre diğer omuzuma Doğan yattı. Ben ise pür dikkat flimi izledim. Acaba bu olayda ne yapılması gerekiyordu. Film bitti bende bittim. Film sonrası çok güzeldi falan filan muhabbetleri dönerken odama gidip bir sigara alıp geldim. Doğan da kullanmıyormuş sigara. Ben odamda içeyim dedim , yok rahatsız olmayız dediler. Emre Doğana dönüp ; biz koltukları birleştirip salonda beraber uyuyoruz sende rahatsız olmayacaksan hep beraber yatalım dedi. Ben üç kişi olmaz siz yatın ben odama geçerim diyerek olayı geçiştirmeye çalıştım. Doğan ben rahatsız olmam ama Aras rahatsız olacak galiba ben odamda yatarım dedi. Hemen lafa atladım , rahatsızlık değil üç kişi sığmayız diye düşündüm. Emre atladı lafa yok sığarız diyerek. Banada peki tamam demek düştü. Ortalıkta ki eşyaları toplayıp mutfağa götürdüm. Bulaşıkları yıkadım. Içeriye girdiğimde koltukları birleştirip yatağı hazırlamışlar. Ben odama gidip üzerimi değiştirdim. Odamda bir tane daha sigara yaktım. Sigara mı içtikten sonra salona geçip kenara yattım. Hep beraber sohbet ederken ikiside uyuyakaldı. Yataktan kalkıp balkona çıktım. Ben ne yapıyorum ? Emre benden hoşlanıyor , bense Doğandan hoşlandım. Ikiside ev arkadaşım ve ikisiyle aynı yatakta yatıyorum. Ben ne yapacağım şimdi ? Ikisi arasında seçim nasıl olacak ? Belli süre bu sorular ile kafamı yordum ve düşündüm. Hiç bir cevap bulamadım. Belkide uyumaya çalışmak en iyisiydi. Ondan da emin olamadım. Girecek olduğum yatakta belliydi sonuçta. Neyse deyip odama geçtim. Bir sigara daha yaktım. Herşey olacağına varıyor , zamanın bize ne göstereceğini beklemek lazım diyerek salona geçip sessizce yattım. Bütün bu olanları düşünmekten uykum gelmedi. Soru işaretleri verilen soruların cevaplarının olmayışı falan filan derken uyumalıyım diyerek kendime şart koşup gözlerimi kapattım. Kendimce voleybola dair bir sürü hayal kurup uyumaya çalışırken içim geçmiş.
