Saçma sapan bir rüya ile gözlerimi açtım. Saate baktığımda dörttü. Kalkıp salona geçtim , kimse uyanmamış. Kahvaltılık birşeyler hazırlayıp Emre ile Mehmeti uyandırdım. Mert yoktu sanırım gitmişti. Kahvaltıyı yapıp üç kişi dışarıya çıktık. Sonuçta yarın okul başlıyordu. Okul için kalem defter falan alıp deniz kenarında kahvelerimizi içtik. Sohbet o kadar güzel geldi ki güldük eğlendik derken kordonda yürümeye karar verdik. Emre hesabı ödedi ve cafeden kalktık. Kordonda yürürken bir anlık dikatsizlikle Mehmetin ayağı kaydı ve denize düştü. Emre ile bende bir panik .. Millet etrafımızda toplandı. Gemilerdeki çocuklardan birisi direk yardım etti. O kıyı görüldüğü gibi değil epeyce derinmiş. Emre atlayacaktı denize , Allahtan çocuk Emreden önce davrandı. Mehmet direk eve kaçayım ben diyerek gitti. Öyle bir panik olmuşum ki birşeyin var mı diye bile soramadım. Neyse Emre ile yürümeye devam ederken karşıdan gelen kızın birisi bizi durdurarak Emreden hoşlandığını ve telefon numarasını rica etti. Emre de kıza dönerek ilginiz için teşekkür ederim fakat sevgilim yanımda diyerek beni gösterdi. Hayatımda hiç bu kadar utanmadım. Kız özür dileyerek gitti.
Ben: ne yapıyorsun sen ?
Emre: doğruları söylüyorum. Sen beni sevmesende ben seni seviyorum. Doğal olarak benim sevgilim diyebilirim.
Ben: yuh Emre ! Nereden nereye bağladın konuyu tebrik ederim. Lütfen böyle şeyler yapma.
Emre: bir ricada bulunabilir miyim ?
Ben: tabiki.
Emre: ben kendimi koruyamıyorum beni korur musun ?
Ben: nasıl yani ? Korumasına korurum da nasıl olacak bu ?
Emre: burada gezerken elimi tutar mısın ? Yalnış anlama senden başka kimse bakmasın istiyorum.
Ben: gülümseyerek saçmalama.
Aslında hoşuma gitmişti fakat aradığım hayatıma girmesi gereken kişi Emre miydi ? Bilmiyorum. Kordonda yürümeye devam ederken Emre bir anlık hamle ile elimi tuttu. Çaktırmadan ne yapıyorsun diye sorduğumda kızın birisi gözlerini dikti ne yapayım korunuyorum dedi. Bir süre o şekilde yürüdükten sonra elimi çektim.
Emre: ne oldu ?
Ben: ne ne oldu ? Kızı geçeli çok oldu Emre ortada kız falan kalmadı.
Emre: peki tamam.
Biraz daha yürüdük. Telefonu saatine bakmak için çıkarttım saat epeyce geçmiş.
Ben: Emre yanında para var mı ?
Emre: var ne yapacaksın.
Ben: benim üzerimde nakit yok akşam yemeğini yiyip eve öyle geçsek olur mu ? Eve giderken çeker veririm.
Emre: olur yiyelimde senin benim mi var ne olacak hadi geriye doğru dönelim restoranlar o tarafta kaldı.
Beraber yemek yemek için geriye doğru yürümeye başladık. Yolda bir dükkan gördüm. Emre sonra bakarsın desede takıcı dükkanına girdim. Bir tane küpe beğendim çok güzeldi fakat benim kulağım delik değildi. Bir anlık deli cesareti ile deldirdim kulağımı. Karttan küpenin parası ile delme parasını ödeyip dükkandan çıktık. Emre ye nasıl oldu diye sorsamda pek yorum yapmadı. Yemek yemek için bir yerler bulup oturduk. Yemeğimizi söyleyip beklemeye başladık. Buarada sürekli telefonun kamerasın da nasıl olduğuna dahil kulağıma bakıp durdum. Emre nin yeter artık Aras anladık kulağını deldirdin diye çıkışması hiç hoşuma gitmedi. Bozuldum birşey demedim. Yemeklerimiz geldi. Yemek boyunca ağzımı bıçak açmadı. Masadan kalkıp hesabı ödemeye gittik. Ben kartı uzattım Emre ise nakit uzattı. Adam nakiti aldı , iyi akşamlar diyerek mekandan çıktık. Hızlı tren istasyonuna gidene kadar ağzımı bıçak açmadı. Hızlı trenden indikten sonra eve doğru yürürken bankamatiğe gittim. Biraz para çektim ve yolda giderken markete girip ağda , cips , kola ve sigara aldım. Param bozuluncada Emre nin yemek parasını uzattım almadı , almadığı gibi bu konu ile alakalı tartışma yaşadık. Eve nihayet girdik. Saat yedi civarı falan , kolayı buzdolabına cipsleri rafa koyup ağdayı odama götürdüm. Ağdayı aldığım defter kitaplarla bir çalışma masasının üzerine bıraktım. Spor çantamı hazırlayıp telefondan müzik açtım ve bir sigara yaktım. Kendi kendime yarın okul başlıyor diyerek küçük bir heyecan duygusu yarattım. Ilk ders ondaydı değil mi ? Diyerek erken kalkma moduna girdim. Emre içeriden hazırsan çıkalım diye seslendi. Geliyorum diyerek sigaramı söndürüp telefonumu kapatıp spor çantamı alıp çıktım. Spor salonuna gidene kadar yine konuşmadım. Spor salonunda soyunup giyinip salona çıktık. Herkes orada başlamışlar antrenmana. Emre ile ısınıp antrenmana katıldık. Arkadaşlarım küpeme bayıldılar. Herkes çok yakıştığını söyledi. Antreman devam ederken hoca ile huysuz bakışları aşağılayıcı bir çocuk ile geldi.
Hoca: gençler toplan !
Hep beraber toplandık.
Hoca: biliyorsunuz Doğan hasta olunca yeni bir transfer gerekiyordu işte o yeni arkadaşınız Hasan.
Hep beraber hoşgeldin deyip tokalaşsakta beyfendi memnun değildi. Çokta onu iplemedim açıkçası hocamın çalıştırması beni ilgilendiriyordu. Hoca taktik çalıştırırken birşeyi anlamadım ve yalnış yaptım. Hocam beni düzeltti ve doğrusunu ikinciye yaptım. Ben yalnış yapınca dönüp bana " kız gibi çocuk , çıt kırıldım bununla mı başarılı olacağız " dedi. Hiçbirşey söylemedim yüzüm çok kötü düştü. Hocanın gösterdiklerini yapıp kimse ile konuşmadım. Hoca antrenmanı bitirince soyunma odasına gidip hızlıca soyunup giyindim. Hiçbirşey demeden kapının önüne çıktım. Kimse yaptığımı anlam veremedi. Hocam da dahil. Emre geldi herkese iyi geceler deyip eve doğru yürüdük. Eve gidip odama geçtim. Soyundum ve ağda yapmaya başladım. Telefonumun sesini bilerek açtım ki canım yandığında içeriye ses gitmesin diye. Ağda yaparken Emre kapıyı çalmadan ne yapmaya çalışıyorsun sen yolda sus antremanda sus şimdi odana kapan diyerek kapıyı bir açtı ben kaldım öyle. Kapıyı kapat çık hemen diyerek bağırdım. Emre kapıyı kapatıp çıktı. Ben ağda işimi bitirip banyoya girdim. Banyodan sonra odamda giyinip salona geçtim.
Ben: insan kapıyı çalar oğlum.
Emre: çok özür dilerim. Tahmin etmedim.
Ben: önemli değil.
Emre: böyle devam mı edecek bu. Bu şekilde konuşmayacak mıyız?
Ben: yooo. Tabiki konuşacağız o nereden çıktı.
Emre: antremanda kafam yerinde değildi ne oldu ?
Ben: siktir et. Önemsiz cips kola yapıp biraz flim izleyeceğim daha sonrada yatarım.
Emre: beraber yapalım o zaman.
Birlikte cips , kola , çekirdek yaptık. Komik eğlenceli bir flim izledik. Gülerken eğlenirken biran dudak dudağa geldik. Istem dışıda olsa on saniye kadarda olsa öpüştük. Ikimizde utanıp flimi yarım bırakıp yarın okul var diye yatalım dedik. Her zamanki gibi koltukları birleştirip yatak yaptık. Bir tane battaniye ile üşüyorum diyerek iki battaniye yazdık. Odama geçip bir sigara daha içtim. Üzerime rahat uyumak için birşeyler giyip salona döndüm. Telefonun saatlerini sekize kurduk ve yattık. Emre arkamdan belime sarılarak uyumaya çalışıyordu. Sesimi çıkarmadım. Bir süre sonra belimle belimin alt kısmı arasında sert ve bir sıcaklık hissettim. Emre ye ne yapıyorsun diye sert çıktım. Oda çok utandı ama birde beni sorun. Ikimizde sırt sırta verip yattık. Kafamda okul ile ilgili hayaller kurarken uyumuşum.
![](https://img.wattpad.com/cover/156114793-288-k276343.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gay'et Beyfendi
Roman pour Adolescents" LGBT " teması üzerine kurulmuş bir hikayedir.