Jongdae Xiumin’nin kocaman yatağına doğru atladı ve Xiumin’i sarsmaya başladı.
“Hyung!! Hyung hadi uyan!!!”
Xiumin kıçını Jongdae’ye döndü ve umursamadan uyumaya devam etti. Jongdae ise onu sarsmaya devam ediyordu.
“Hyungggg!!! Uyan hadiii, baban bizi iş yerine bekliyor.”
Xiumin sol tarafındaki yastığı alıp Jongdae’nin kafasına geçirdi.
“Ne istiyorsun Jongdae! Saat daha…” Xiumin o anda gözlerini ovaladı ve baş ucundaki saate baktı. “Saat 10! Jongdae! Beni neden uyandırmadın!?” Jongdae “Hyung sen ciddi misin?” bakışları attıyordu Xiumin’e. Xiumin hemen yatağından kalktı ve odası kadar büyük olan banyosuna yöneldi. Jongdae ise koca yatağın ortasında dizlerinin üzerinde oturuyordu. Xiumin banyodan hemen çıktıktan sonra kıyafetleri için ayrılmış odaya geçti. Hemen üzerine şık bir şeyler giydi ardından baş ucuna doğru ilerledi ve saatini koluna taktı.
“Jongdae sen neyi bekliyorsun yatağın ortasında? Hadi kaldır o koca kıçını yatağımdan ve gidip arabayı hazırlamalarını söyle.”
“Haber verdim ki ben hyung!!”
“Pekala o zaman kaldır kıçını ve aşağıya inelim.”
Xiumin Jongdae ile aşağıya indi, Xiumin’nin annesine veda ettikten sonra arabaya binip şirkete doğru yola koyuldular. Xiumin arabada dışarıyı izlerken bir yandan da kahvaltısını yapıyordu. Rüzgarın saçlarının arasından geçişini hissederken oldukça keyiflenmişti. O sırada arabayla aynı yöne giden Luhan’ı fark etti ve büyülenmişcesine araba onu geçene kadar izlemeye başladı. Jongdae onu fark etmişti.
“Hyung yoksa yine mi şu gizli aşkına bakıyorsun?”
Xiumin sesinin tizleştiğini fark etmeden
“Ne? Benim aşık olduğum biri falan yok ki.”
“Eminim öyledir hyung, hatta az önce de sesin tizleşmedi değil mi?”
Xiumin Jongdae’nin bu kadar dikkatli olmasından nefret ediyordu, Jongdae onun birisine aşık olduğunu adı gibi biliyordu, doğduğundan beri birlikte yaşadığı en iyi arkadaşını çok iyi tanıyordu.
“Hyung bana neden ilk aşkının kim olduğunu söylemiyorsun? Onu tanıyor muyum yoksa?”
“Tanıyıp tanımadığını nereden bilebilirm Jongdae?”
Xiumin sorusunu bitirdiğinde pot kırdığını fark etmişti ama artık çok geçti. Jongdae ise zafer kazanmışcasına mutluydu.
“Hyung, kendi kendine aşık olduğunu itiraf ettin farkında mısın?”
“Jongdae eğer bu babamın kulağına giderse seni keserim.” Diye tehdit etti onu Xiumin, Jongdae ise sadece gülüyordu. Xiumin’nin babası onun hem cinslerinden hoşlandığını biliyordu, başta bunu kabullenmesi çok zor olmuştu ama Xiumin’nin kabullenmesi kadar zor değildi. 18. Yaş gününde bir kızdan ilk öpücüğünü alacakken bunu istemediğini anlayıp onu itmişti, üzerine hiçbir kızı çekici bulmuyordu, erkekler ona daha çekici geliyordu, hatta kısa bir dönem bir erkekten hoşlanmıştı ve bir gün Luhan’la karşılaştı. O zaman gay olduğuna tam olarak emin olmuştu, Xiumin ilk görüşte aşka inanan biriydi ve Luhan’ı gördüğünde ise ona hemen aşık olmuştu. Luhan onunla kısa bir süre aynı okula gitmişti ama Xiumin’le hiç karşılaşmamıştı, Xiumin en büyük sınıflarda özel dersler görürken Luhan kazandığı bursa rağmen küçücük bir sınıfta Xiumin ve onun gibi çocuklardan daha az zengin ama o okula parası yeten insanlarla beraber okumuştu. Yaklaşık 1 hafta dayanabilmişti bu okula, her gün “ezik, burslu, fakir” olarak çağırılmak ve dayak yemek onu bu okuldan kaçması için yeterli bir nedendi ve hiçbir gereçke sunmadan kendi eski mahalle okuluna geri dönmüştü. Xiumin ise 1 hafta boyunca Luhan’ı sadece uzaktan izlemişti, o dayak yerken hiçbir müdahelede bulunmamıştı ama Luhan her bir yumruğu, tekmeyi yediğinde sanki kendisi dövülüyormuş gibi acı çekiyordu Xiumin, hatta bu yüzden birkaç kere ağlamıştı da. Luhan’nın okuldan ayrıldığını öğrendiğinde ise oldukça morali bozulmuştu ama bir şekilde onu yeniden bulmuştu. Bir gün kahve almak için girdiği kafede görmüştü onu ama yine konuşmadan hatta kahvesini almadan dükkandan çıkmıştı, nedense ona görünmek istemiyordu. Ertesi gün yine o kafeye gitmişti Xiumin ama yine kafeye girmemişti sadece bir süre onu dışarıda beklemişti aslında birkaç saat Luhan’nın mesayisi bittiğinde saat akşamüzeri 6ydı. Xiumin o dışarı çıktığında hemen saklandı, ardından onu takip etmeye başladı, Luhan Xiumin’i fark bile etmemişti hemen öbür part time işine markete gitmişti, içeri girer girmez hemen işinin başına koyulmuştu. Xiumin onu izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamaıştı sonunda Jongdae’nin onu aramasıyla kendine gelip evine dönebilmişti. Bunu takip eden günlerde de Xiumin onu hergün uzaktan izlemye devam etmişti. Bütün zamanlarını Luhan’ı izleyerek geçirmekten Xiumin bir gıdım bile pişman değildi, öyle ki bu durumdan oldukça memnundu, hatta Luhan’nın bayıldığı gün onu hastaneye götürdüğünden beri bu işi sürdürmeye devam etmesi gerktiğine karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Sevgilim
Teen FictionMinseok, aşırı zengin bir evin çocuğu. Gay olduğunu 18. yaş gününde öğrendi. En yakın arkadaşı Jongdae'nin de bunda büyük etksi var. Luhan anne ve babası tarafından terk edildiğinden beri tek odalı kutu gibi evinde tek başına yaşıyor. Bir sürü part...