Zengin Sevgilim

Zengin Sevgilim 2. Sezon 7. Bölüm

Minseok işe başlayalı yaklaşık 1 ay olmuştu. İşi kısa sürede iyice öğrenmişti, müdürü Hoseok ile arası oldukça iyiydi, departmandaki bayanlar ise onunla fazlasıyla iyi ilgileniyordu ki bu Luhan'nın kıskançlık krizlerine girmesine yetiyordu.

Minseok neredeyse her akşam müdürü tarafından fazla mesai yaptırılmaya zorlanıyordu, Luhan onunla vakit geçirmek için erkenden iş yerinden çıkıyor olsa bile, Minseok bir türlü müdürünün elinden kurtulamıyordu. Hoseok her akşam onun daha uzun durması için bir bahane üretiyordu. Luhan ise her Minseok geç kaldığında daha da sinirlenmeye başlıyordu. Bir gün Luhan bu duruma dayanamayarak Minseok'u alma bahanesi ile şirkete gitti. Asıl amacı Hoseok ile tanışmaktı.  Koca şirkette sadece onlar vardı. Luhan hızlıca departmana girip Hoseok'un kapısını açtı. Hoseok Minseok'un dibine kadar girmiş ona sözde işle alakalı bir şeyler söylerken ona git gide yaklaşıyordu. Luhan geldiğini fark ettirmek için boğazını temizledi. Minseok Luhan'ı karşısında görünce Tanrı'ya şükretti ve hemen ayağa fırladı.

"Bebeğim burada ne işin var?"

"Seni almaya gelmiştim ama bir şeyleri böldüm sanırım."

"Yok hayır canım..."

"Evet böldün, önemli bir noktayı tartışıyorduk."

Hoseok bunu dediği anda Luhan sinirlenip Hoseok'un yakasına yapıştı.

"Önemli noktayı Minseok'un içine girerek mi tartışıyordun?"

"Evet."

"Bu nasıl bir çalışma yöntemi?"

"Öncelikle ellerini üzerimden çek."

Luhan hiçbir şey demeden Hoseok'un üzerinden ellerini çekti.

"Heh şöyle, herkes yerini bilmeli, ayrıca bundan sonra buraya da gelme, gerekiyorsa Minseok'u ben bırakırım evine."

Luhan bunu duyunca daha da çok sinirlenmişti.

"Hem ayrıca ona yolda istediği şeyleri de alırım, uyuya kalırsa evine dahi taşırım, kendini yorma, hem zaten Minseok'u otobüslerde daha fazla yorarsın. Ben onu arabamla bırakırım."

Luhan artık dayanamamıştı, Hoseok'un suratına bir yumruk geçirmişti, Hoseok hemen dengesini kaybedip yere düşmüştü.

"Bak bay müdür bozuntusu beni kulaklarını aç ve beni iyi dinle sana söyleyeceğim 3 tane şey var. Birincisi erkeğimden uzak dur. İkincisi erkeğimden uzak dur. Üçüncüsü erkeğimden uzak dur. Yoksa sadece bir yumrukla yetinmem."

Luhan cümlesini bitirir bitirmez Minseok'un bileğinden tutup odadadan çıktı, şirketten çıktılarında hemen oradaki bir taksiyi çevirdi.

"Luhan ona gerçekten yumruk atman gerekli miydi?"

"Ne o yoksa Minseok, sana bu kadar yakın olması hoşuna mı gidiyordu?"

"Hayır, hayır. Sadece biliyorsun o babamın çalışanı ve seni babama şikayet ederse öğle yemeklerinde seninle birlikte olamayabilirim."

"O da nereden çıktı Minseok?"

"Her akşam bu saate kadar onun odasında çalışmazsam bir çok özgürlüğümün elimden alınacağını söylüyor, babamdan yazılı bir izini var bunun için."

"Babanla bir mi oldular yani? Tabii ya tahmin etmeliydim... Minseok bu sana hep bu denli yakın mı?"

"Elimden geldiğince uzak durmaya çalışıyorum Luhan..."

"Peki ya daha ileriye gitmeye kalktı mı?"

"Hayır. Öyle bir şey olmasına da izin vermem."

"Zaten artık istese de hiçbir şey yapamaz."

Luhan o anda kararını vermişti. Telefonunu çıkartıp Xiumin'nin babasını aradı.

"Özür dilerim efendim bu saatte rahatsız ediyorum."

"Bir sorun mu vardı?"

"Acaba iş teklifiniz hala geçerli mi?"

Xiumin Luhan'nın ağzından dökülen kelimelerle şok olmuştu. Aynı şekilde telefonun diğer ucunda olan Xiumin'nin babası da şaşırmıştı.

"E-evet. Yoksa fikrini değiştirdin mi?"

"Evet efendim. Artık şirkette çalışmak istiyorum, yalnız bir şartım var. Minseok nerede çalışıyorsa aynı yerde ben de çalışacağım."

"Ama o zamanda işe yoğunlaşamazsınız."

"Eğer öyle bir şey olursa, o zaman bizi ayırırsınız. Ama bunu şimdi kabul etmezseniz, oğlunuz da işten ayrılmak zorunda kalır."

Xiumin'nin babası birkaç saniye düşündükten sonra Luhan'nın teklifini kabul etti.

"Pekala, yarın işe başlarsın. Tamam mı?"

"Teşekkür ederim efendim."

Luhan telefonu kapattıktan sonra Xiumin'e döndü.

"Artık o Hoseok bozuntusu senin yanına yaklaşsın da göreyim."

"Luhan, sen az önce beni kıskandığın ve korumak istediğin için babamın iş teklifini kabul ettin öyle değil mi? Ben yanlış duymadım."

"Imm şey evet, belki."

Minsoek Luhan'a imalı imalı bakarken Luhan konuşmaya devam etti.

"Biliyorum, yaptığım şey yanlıştı, ama benden başka sana birsinin bu denli yakın olması beni deli ediyor Minseok, üstelik o adam resmen senin içine düşecekti. Koltukta kaçacak yerin kalmamıştı bebeğim. Ne yapsaydım? Bence o yumruğu hak etti."

"Biliyorum bebeğim. Ayrıca birisine yumruk atmanın bu kadar mutlu edeceğini tahmin etmemiştim."

Luhan anlamamış gibi Xiumin'e baktı. Xiumin Luhan'nın kulağına eğilerek fısıldadı.

"Birincisi erkeğin senden başkasına bakmaz. İkincisi erkeğin sana deli oluyor. Üçüncüsü bence eve gittiğimizde erkeğinle bir kaçamak yapabilirsin."

*Bölüm çok kısa oldu biliyorum, ama uyumam gerek ve hiç yoktan daha iyidir diye attım bölümü uzun zamandır yazamıyordum. Sınavlar sağolsun zaten -.- 1. sınavlar bitti derken 2.ler başlamaya başladı -.- Boş vakit buldukça size yeni bölümü daha uzun yazmaya çalışacağım.*