Xiumin Jongdae ile konuşmasını bitirdikten sonra odasına çıktı, söylediklerini düşünmeye başladı, evet onun karşısına çıkmalıydı ama nasıl? Xiumin kendi kendine düşüncelerine dalmışken Jongdae’de havuzun kenarına oturmuş bacaklarına suda sallandırırken Yixing’le mesajlaşıyordu.
“Jongdae!! Sana bir müjdem var!”
“Nedir o?”
“Yarın sabah Kore’ye geliyorum!!!”
Jongdae o anda elindeki telefonu heyecan’dan havuza düşürdü. Hemen havuza atlayıp telefonu çıkardı ama telefon için artık çok geçti hiç umursamadan havuzdan çıkıp Xiumin’nin odasına daldı ve Xiumin yatağında uzanmışken sırılsıklam haliyle üzerine atladı.
“Hyunnnnggggg Yixing yarınnn Koereyeeeee geliyoooooorrrrrr!!!”
“Jongdae üstümden çekil beni ıslatıyorsun!”
Jongdae hemen Xiumin’nin üstünden çekilip yatağın yan tarafına çöktü.
“Hyunggg Yixing Yixing benim Yixing’im Kore’ye geliyor hyunggg!!”
“İyi gelsin, öpüşürsünüz gelince, ama senin bu halin ne? Havuza falan mı düştün?”
“Aslında telefonum düştü, sanırım yeni bir telefona ihtiyacaım olacak hyung.”
“Anlıyorum ama yatağımı sırılsıklam etmene gerek yoktu, gidip üstünü değiştir hemen Jongdae!”
“Peki hyung!”
Jongdae yataktan kalktıktan sonra
“Hyung?”
“Yine ne var Jongdae?”
“Acaba senin telefonunu ödünç alabilir miyim?”
“Ben ne yapacağım Jongdae?”
“Mesajlaştığın kimse falan yok ki hyung, Yixing’le mesajlaşmam gerek.”
“Pekala baş belası pekala, al bakalım.”
Xiumin sim kartını ve hafıza kartını çıkardıktan sonra Jongdae’ye telefonunu verdi, ardından Jongdae kendi odasına geçip üstünü değiştirdi, Xiumin’de aynı şekilde Jongdae yüzünden ıslanmış üstünü değiştirdi ve evden çıktı. Luhan’ı izlemek için kafeye gitti, yine bütün gün onu izledi. Marketteki mesayisi bitmeye yakın da Luhan’nın çalıştığı kafeden iki tane kahve alıp Luhan’nın otobüs durağında yerini almasını bekledi. Luhan oturduktan iki dakika sonrada yanına oturdu ve ona elindeki kahveyi uzattı. Luhan ise ona “Bu kim ve ne yapıyor?” dercesine baktı. Xiumin kahveyi ısrarla uzatınca Luhan kahvayi aldı.
“Sapık falan mısın?”
Xiumin Luhan’dan bunu duyunca şaşkınca ona baktı.
“İçine ilaç falan mı koydun? Beni soymayı falan mı düşünüyorsun yoksa? Tekvando biliyorum bence buna hiç yeltenme.”
Xiumin Luhan’nın “Tekvando biliyorum” lafını duyduğunda istemsizce güldü.
“Ben sadece arkadaş olmaya çalışıyorum.”
Luhan anlamsızca Xiumin’e baktı. Xiumin Luhan’nın elindeki kahveyi aldı.
“İstersen senin için öncden bir tadarım.”
Xiumin Luhan’nın kahvesinden bir yudum aldı ardından da kendi kahvesini içti.
“İkisinde de ilaç yok, rahat olabilirsin.”
Luhan anlamsızca Xiumin’e bakmaya devam ediyordu ama buna rağmen kahveyi geri alıp içmeye başlamıştı. Kısa bir sessizliğin ardından Luhan konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Sevgilim
Teen FictionMinseok, aşırı zengin bir evin çocuğu. Gay olduğunu 18. yaş gününde öğrendi. En yakın arkadaşı Jongdae'nin de bunda büyük etksi var. Luhan anne ve babası tarafından terk edildiğinden beri tek odalı kutu gibi evinde tek başına yaşıyor. Bir sürü part...
