BİR AVUÇ DOLUSU ACI

69 18 10
                                    


05.03.2002

"Dışarı çık Zehra! Arkana bakmadan koş kızım lütfen!"

Annemin çığlıkları üzerine koşar adımlarla dışarıya çıktım. Dördüncü katta olan evimizin merdivenlerini 13 saniyede inecek kadar korkmuştum.

Apartmanımızın hemen karşısında bulunan apartmanın girişine koşarak oturdum. Ayaklarımı kendime çekmiş korkudan titriyordum.
Ellerim titriyordu!
Burnumdan akan kan dudaklarıma sızarken gözyaşlarım bağımsızlığını ilan etmişti.
Gözlerimi sıkıca kapadım her şeyin bir rüya olmasını dilercesine.
Rüya olmalıydı.
Gerçi bu olsa olsa kabus olmaz mıydı?
Cesaret edemez şekilde balkonumuza baktım.

"Bıktım lan anlıyor musun? Bıktım her gün sizi görmekten bıktım. Defolup gitsenize lan ben batacağım kadar battım beni yalnız bıraksanıza Esma. Herkes gibi yalnız bıraksanıza beni."

Babamın oldukça yüksek ve sinirli çıkan sesi tüm mahalle sakinlerini cama, sokağa çıkarmaya yetmişti.

"Nasıl bırakıp giderim seni Ömer? Ne yaparım ben iki çocukla? Nereye giderim? Allah aşkına bırak artık şu illeti gel tedavi ol. Para bulunur bende çalışırım öderiz borçları. Yeter ki şu illeti içip gelip her akşam dövme beni, çocukları ne olur?"

Dedi yalvarır korkudan sesi titrer vaziyette. Sağıma baktım korkuyla. Emir(kardeşim), yoktu.

Evden bir şeyler kırıp dökme sesi geldi. En sonunda büyük bir gürültüyle balkona çıktılar.
Koca heybetli içkinin kölesi olan aciz adam, annemin saçlarına sağ elini dolamıştı.

Ayağa kalktım korkuyla.
Küçük 12 yaşında bir kızın bildiği tüm duaları ediyordum.
Korkuyla oturduğum apartman girişinden kalkarak balkonun altına geldim.
Komşuların hepsi aşağı inmiş babama bağırıyordu 'bırak kadını' diyordu.
Birkaç kişi polisi arıyordu.
Annemin kafasını balkonun demirlerini yaslarken:

"Hayatımın içine ettiniz lan! Hayatımın içine ettiniz!"

"Ömer, biz sana ne yaptık bırak Allah aşkına herkes bize bakıyor çok korkuyorum yapma!"

İLK SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin