Yine Buldum Seni!

25 5 4
                                    

Uzunca bölüm sonra ilk defa burada iki ya da üç dakikanıza talibim.
O kadar yorgunumki.
İnanır mısınız kimse okuyamıyor belki bölümleri şuanda ama içimde öyle bir heyecan varki.
Nasıl desem?
İlk defa yazdığım bir kurgu bu kadar hoşuma gitti.
Elimde çok kurgu vardı taslakta o kadar tanırım bölümü olan hikayeler barındırıyorumki.
Bu biraz farklı.
Çünkü bu ilk sözüm.

Biraz çenem düştü yine tarih bırakabilir misiniz buralara?

17.12.2018

Karşımda hayatımın en zor zamanlarında yanımda olan hiç tanımadığım bir adam var.
Ve ellerinde en sevdiğim çiçekleri tutuyor.
Dayım olanları anlamak istercesine bir bana birde kapıda ellerinde çiçeklerle duran ismini bile bilmediğim birine bakıyordu.

Doktor, daha fazla oyalanmadan dayıma elini uzatarak;

"Merhaba ben Avukat Hanımın arkadaşıyım. Kendisini bugün hastanede gördüm arkasından seslendim ama beni duymadı. Bende gidip neden geldiğine baktım ciddi bir kırık travması var bende gelip ziyaret etmek istedim. Umarım rahatsız etmemişimdir."

Dayım aynı sevecenlikle elini uzatarak;

"Olur mu öyle şey ne rahatsızlığı. Misafirin rahatsızlığı olmaz bereketi olur. Ayakta kaldın buyur geç içeriye oğlum."

Dediğinde gülümseyerek içeriye girdi ve ayakkabılarını çıkararak hemen girişte yerde olan erkek terliğini giydi. Çiçekleri bana uzatarak;

"Geçmiş olsun. İyi misin?"

Dediğinde gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Biraz ağrı yapıyor ama iyiyim. Düşünüp geldiğin için ve en sevdiğim çiçekleri getirdiğin için teşekkür ederim."

"Önemi yok sevmene sevindim."

Gülümsedim.
Kafamı önüme eğerek sağlam kolumla tuttuğum bir demet papatyayı kokladım.

"Kokusu harika. "

Dedim sevinçle.
Olumlu anlamda kafa salladığında dayımın öksürme sesi bölmüştü konuşmayı.

"Ayakta kaldınız salona geçelim."

Dediğinde yüzümün kaç ton kırmızıya çaldığı konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Dayım ve doktor önde ben arkada salona doğru yol alıyorduk.
İki tekli koltuğun birine dayım birine doktor oturdu.

"Ne içersiniz?"

Dedim elimdeki çiçekleri masanın üzerine bırakırken.

"Ben, çay alırım eğer varsa."

Dedi doktor.
Olumlu anlamda kafamı salladım.
Mesafeli insanların kahvesini seçmemişti.
Dayım da çay istediğinde mutfağa geçtim.
Vildan, yaptığı yaptığı kurabiyeleri fırından çıkarıyordu.

"Mis gibi yahu. Misafir geldi kuzu çay hazır mı?"

Bir yandan kurabiyeleri tabağa dizerken diğer yandan da bana laf yetiştiriyordu Vildan.

"Kim geldi tanıdık birisi mi?"

Olumlu anlamda kafa sallayarak;

"Seni o gün oradan kurtarmama yardım eden kişi. Uçakta hayatımı kurtaran kişi. Hastanede görmüş adresi alıp ziyaret etmek istemiş."

İLK SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin