Yeni Hayat

34 12 7
                                    

08.06.2002

Bugün liseye geçiş sınavına girmiştim.
Yıl içerisinde yaşadıklarımdan dolayı her ne kadar çalışamasamda yine de sonucun iyi geleceğine içten bir inancım vardı. Optik ve kitapçığı gözetmen öğretmene vererek, çıkış kapısına yöneldim.
Hayatımın geri kalanını tamamıyla etkileyecek bir sınavın iki kağıt parçasından ibaret olmasını bir türlü anlayamıyordum. Okuldan çıktığımda annem ve büyük dayımı görmemle gülümsedim. Hızlı adımlarla yanlarına ulaştığımda meraktan elleri titriyordu annemin.

"Nasıldı kuzum?"

Dedi en içten samimiyetiyle.

"Nasıl olacak tabiki iyidir benim güzel kızımın. Geliyor mu kızım fen lisesi ?"

Dayımın, bana karşı hassasiyeti ve içtenliği içimde ona karşı iyi duvarlar örerken kocaman bir gülümseme yerleştirdim.

"Tabi gelecek dayı. Gelmez olur mu hiç?"

Dedim az önce bana güvenen iki insanı örnek alır nitelikte. Onlar için her şeyin iyisini güzelini yapmak istiyordum.

"Ne yapalım biliyor musunuz? Bugünü kutlamak için eve geçerken dondurmacıya uğrayalım. Emir'e de paket yaptırırız. Ne dersiniz?"

Annem, mahçup şekilde olumsuz anlamda kafasını sallarken içten bir şekilde olumlu anlamda kafa sallamıştım. İlerde birgün çok iyi yerlere geldiğim zaman dayıma olan tüm borcumuzu ödeyecektim. Buraya geldik geleli bir saniye olsun tek bırakmamıştı bizi. Geceleri bizimle kalıyordu.
İşten her dönüşte bize geliyordu.

Arabaya binerek ilk önce dondurmacı ardından da eve gidecektik.
İstanbul'u özlemiştim.
Çok özlemiştim.
Evimizi.
Odamızı.
Arkadaşlarımı.
Hemen büyümek istiyordum.
Anca hemen büyürsem gidebilirdim İstanbul'a.

Yaklaşık 10 dakika sonra dondurmacının önüne gelmiştik.
Burası mükemmel bir yerdi.
İki katlı sadece dondurma değil yemekte satan bir yerdi.
Samimiyet kokuyordu buram buram.
Herkes yiyeceği dondurmayı alarak açık havadaki denize yakın yere oturduk.

"Dayı."

Dedim merakla.
Alacağım cevabın çok ağır yaşam içerdiğini bilmiyordum.
Yıkılan üç hayat olduğunu bilmiyordum.

İLK SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin