Gerçeğe bir adım kala

21 3 2
                                    

Merhaba sizden gelen güzel tepkiler beni buraya çekiyor umarım beğenirsiniz.

Iyi okumalar...

Zehra'nın anlatmından;

"Her şeyi dosyaya koydun değil mi?"

Dedim oldukça telaşlı bir şekilde tam karşımdaki gri duvarın üzerine asılı olan beyaz saate göz ucuyla bakarken. Saat gece ikiye geliyordu. Yaklaşık dokuz saattir masanın başında dosyanın eksiklerini kontrol ediyorduk.

"Sanırım tamam."

Dedi Burcu, sıkıntıya oflayarak ensesine koyduğu eliyle.

"Tamam o zaman hadi sen eve git ben birkaç kez daha geçeyim dosyanın üzerinden."

Dedim bir yudum kahve eşliğinde.
Kaybetme lüksüm yoktu.
Kaybetmekten ilk defa korkuyordum. Ilk defa ne yapacağımı bilemiyordum elim ayağım birbirine giriyor soğuk terler döküyordum. Nefesim kesiliyordu. Ellerim terliyordu. Bu korku 16 yıl içimdeki nefrete inattı. Yürüme yetisini öz babası tarafından kaybetmiş Emir içindi. Umutlarını ve genç yaşı balkondan atılmış annem içindi. Heba olan çocukluğum içindi.



Burcu, yanıma yaklaşarak;

"Bazen insan ne kadar çaba gösterirse göstersin nasip boyutu vardır. Elimizden geleni fazlasıyla yaptık. Ben, eminim o lanet okuldaki eziyetleri boşuna çekmedin Zehra."

Dedi Burcu.
Sanki beynim dejavu yaşarcasına sırf ülkemizi savunduğumuz için iki gün karanlık bir odada aç bırakıldığımız geldiğinde ürperdim.
Boğazıma takılı olan düğüm bir çözülse avazım çıktığı kadar bağıra bağıra ağlayacak gibiydim.

"Tamam hadi gidelim. "

Dedim sanki anlardan kaçmak istercesine.
Kazanmak zorundasın Zehra. Ilk defa zorunlusun. Kendin için. Kendine verdiğin sözler için.


Dosyaları toplayarak çantaya koydum. Şarjı bitmiş şekilde unuttuğum telefonu ve çantamı alarak odadan çıktım.

"Araban var mı?"

Dedi Burcu, merakla.

"Dayım aldı arabayı bugün. Şuradan taksiye binerim sen boşuna uzatma yolunu."

"Saçmalama atla alt tarafı 10 dakika geç giderim ne olacak sanki bebeklerim bekliyor evde."

"Hakkını nasıl ödeyeceğim ben senin?"

Dedim gülerek.

"Evlenip çocuğuna ismimi verince."

Dedi gayet ciddi bir şekilde.

"Bu riski göze alamıyorum. "

Dedim ciddi olmaya çalışarak.

Arabaya bindiğimizde koluma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum.
Burcu, farketmiş olacakki :



"Çok ağrı yapıyor mu?"

"Biraz fazla zorlandığım zaman. Mahkeme günü çıkaracağım. Bu şekilde onun karşısına çıkarsam kırıp döktülerinin canımın yaktığını düşünür yoksa."


"Senin şu doktora arayıp mı sorsan neden bu kolun bu kadar ağrı yaptığını? Hep çıkarıp çıkaramayacağını da sorarsan alçıyı."




"Bu saatte mi?"

Dedim kaşlarımı çatarak.
Olumlu anlamda kafa sallayarak;

"Eğer uyuyorsa açmaz zaten."

İLK SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin