"Bebeğim!"Mert'in sesi evde yankılanırken ayak sesleri yavaşça odasına yöneldi.Barış yüzünü buruşturarak gözünü kısık bir şekilde açtı.
"Lütfen oturma odandakinin bir jigolo olduğunu söyle,yıllar önce herhangi birinden peydahladığın çocuğun olduğunu söyle,dünyayı ele geçirmek için gönderilmiş bir uzaylı olduğunu söyle.Ama lütfen Cem deme!"dedi asla sesini kısma gereği duymadan.
Barış Mert'e anahtar verdiği güne lanetler ederek doğruldu yatağında.Gözlerini avuşturup bir süre boş boş yüzüne baktı,kendini aldatılmış kadın moduna sokan arkadaşının.
Sonra bir şey söylemeden banyoya yöneldi.
"Barış!"dedi arkasından giderken.
"Açıklama yapmayacak mısın?"Barış lavabonun başında yüzünü yıkamadan,pürüzlü sesiyle yanıtladı.
"Çocuğun kafası bozuk,uğraşma."Yüzüne su çarptı.
Mert şimdi ona dokuz çocuğuyla sokakta kalmış gibi bakıyordu.
"Yahu siz bu çocukla kanlı bıçaklıydınız."Barış yüzünü kuruladıktan sonra ince bir tebessümle baktı Mert'e.
"Kimseden nefret edecek gücüm kalmadı Mert."Yüzü hemen yumuşadı.Barış'ın saçlarını karıştırıp bir öpücük bıraktı.
"Tamam o zaman kardeşim,Iphone kulaklığını ben ceplemiştim."Barış'ın anında gözleri büyüdü.
"Lan!"Mert kaçmaya başlamıştı bile.Barış düşünmeden arkasına takılırken salonda yattığı yeri toplamış,gitmeye hazırlanan Cem'i görünce duraksadılar.
"Cem."Barış boğazını temizledi.
"Kahvaltıya kalsana."Mert ona ölümcül bakışlarını attı.Ama Cem'in durgun ve mahçup halini görünce o da yumuşadı.
"Aynen,öğrenci evinde yaşamaya hazır mıyız diye alıştırma yapıyoruz."Barış ona gülümserken yapmacık bir gülümsemeyle devam etti.
"Hem evde kaşar kalmamış,eksikliğini giderirsin."Cem'in bayık bakışlarıyla kahkaha attı.
Muli Mert
Çünkü Mert'i çok seviyorum